Hacc-54’e bakalım:
22/HACC-54: Ve li ya’lemellezîne ûtûl ilme ennehul hakku min rabbike fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum, ve innallâhe le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet edendir.
ve li ya’lemellezîne ûtul ılme: Kendilerine kitap verilenler bilsinler diye.
ennehul hakku min rabbike: Muhakkak ki; O Rabbinden bir haktır. Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri için. Kendilerine kitap verilenlerin O’nun Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri için. Ve O’na îmân etmeleri için.
fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum: Onların kalplerinin O’nu idrak etmesi için. Ve böylece kalplerinin mutmain olması için diyor. Kalplerine ihbat konulan o kişilerin kalplerinin idraki için geçerli olması. Yani irşad makamının söylediklerinin Haktan inen sözler olduğu onun tarafından kesin şekilde bilinsin diye.
le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Allah, âmenû olanları mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet eder. Allah'a ulaşmayı dileyenleri Allah, mutlaka Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.
Ve Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesi:
42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsa: Nuh'a vasiyet ettiğimiz sana da vahyederek (sana da vahyettiğimiz) İbrâhîm'e vasiyet ettiğimiz ve Musa'ya vasiyet ettiğimiz ve İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeriatı Sana da vahyetmek suretiyle Sana da şeriat kıldık diyor Allahû Tealâ. Esası neymiş şeriatın?