İbrâhîm-22 ile Fâtır-5 arasında bir ilişki var mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fena Makamı (1. teslim: ruh teslimi) » İbrâhîm-22 ile Fâtır-5 arasında bir ilişki var mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İbrâhîm-22 ile Fâtır-5 arasında bir ilişki var mı?

Hadi gelin bakalım beraberce ilişki var mı yok mu? İbrâhîm-22:

14/İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe vaadekum va’del hakkı ve vaadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrihiyy(musrihiyye), innî kefertu bi mâ eşraktumûni min kabl(kablu), innez zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”


“ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru: Şeytan, emir yerine getirildiği zaman dedi ki.
innallâhe veadekum va’del hakkı: Muhakkak ki; Allah, size vaadetti hak olan vaadini vaadetti.
ve veadtukum fe ahleftukum: Ben de size vaadettim. Ama vaadimden hilaf ettim, (vaadimden caydım) vaadimden döndüm.
ve mâ kâne liye aleykum min sultânin: Ve ben, sizin üzerinizde bir sultanlığa, güce (yaptırım gücüne) sahip değilim.
illâ en deavtukum: Sadece sizi davet ettim.
festecebtum: Ve siz davetime icabet ettiniz. Böylece davetime karşılık, siz benim davetime icabet ettiniz.
festecebtum lî: Benim davetime.
fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum: Beni lânetlemeyin! Nefslerinizi lânetleyin. Beni kınamayın. Nefsinizi (nefslerinizi) kınayın.
mâ ene bi musrihikum: Ve ben, sizin yardımcınız değilim.
ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye): Ve siz de benim yardımcılarım değilsiniz.
innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu): Muhakkak ki; ben, beni Allah’a ortak koşmanızı daha önce inkâr ettim.
innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun): Muhakkak ki; zalimlere elim azap vardır.”

Burada Allahû Tealâ’nın dizaynı; İbrâhîm Suresinin 22. âyet-i kerimesinde her şey olmuş bitmiş. Kıyâmet gelmiş. Cehennemde emir yerine getirilmiş. Cehenneme girecekler cehenneme gitmişler ve cehennemin katlarına yerleşmişler. Cehennemdeler. Orada şeytan söylüyor bunları: “Ben sizi sadece davet ettim. Üzerinizde bir yaptırım gücüm yoktu. Bana kızmayın, nefslerinize kızın. Bana lânet etmeyin, beni kınamayın, nefsinizi kınayın.” diyor iblis.

Ve Fâtır Suresi 5. âyet-i kerimesi:

35/FÂTIR-5: Yâ eyyuhân nâsu inne va’dallâhi hakkun fe lâ tegurrannekumul hayâtud dunyâ, ve lâ yegurrannekum billâhil garûr(garûru).
Ey insanlar! Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Öyleyse dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. Aldatıcılar da sizi Allah ile (affına güvendirerek) aldatmasınlar.


“yâ eyyuhen nâsu: Ey insanlar!
inne va’dallâhi hakkun: Muhakkak ki Allah'ın vaadi haktır.
fe lâ tegurrennekumul hayâtud dunyâ: Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın.
ve lâ yegurrennekum billâhil garûr(garûru): Ve aldatıcı (aldatıcılar da) da sizi Allah ile aldatmasın.”

Aldatıcı veya aldatıcılar. Tagut deyince, burada Allahû Tealâ tagut kelimesini kullanmamış. ‘Garûr’ aslında tagutu ifade ediyor (insan ve cin şeytanları). Acaba ne demek istiyor Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim'de bu âyetlerle? İşte içinde bulunduğumuz devre tam bunun işaretlerini taşıyor.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar aldatılmışlar. Hem de Allah ile aldatılmışlar. Allah’ın öğretisini insanların cehenneme gideceği bir dizaynda değiştiren iblis bu konuda insanları kullanmış. Asırlardan beri kitaplar yazılmış insanlar tarafından. Ve insanlar Kur’ân’ı tamamen unutmuşlar (devre dışı bırakmışlar). Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in Kur'an'daki hayatını, onunla beraber sahâbenin Kur'ân’da Allahû Tealâ’nın kesin olarak tespit ettiği hayatını devre dışı bırakmışlar. Yani Allah'ın temel emirlerini aldatıcı iblis ve onun ortakları; insan ve cin şeytanlar bir başka ifadeyle tagut insanlara unutturmayı başarmış. Kur'an'ı incelediğimiz zaman fitneyi çok net olarak görüyoruz.

• Kur'an İslâm’ın kâinatın tek dîni olduğunu söyler.
• Bu tek dînin 3 tane temel vasfından bahseder.

1. Tek Allah'a inanmak.
2. Allah'a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırkayı vücuda getirmek. Yani tevhid akidesi.

Öyleyse:

1. Vahdet: Allah'ın tekliği. Tek Allah'a inanmak.
2. Tevhid: Allah'a ulaşmayı dileyenlerin vücuda getirdiği tek bir toplum oluşturmak. Fırkalara ayrılmamak. Tek Allah. Fırkalara ayrılmamak.
3. Teslim: Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah'a teslimi.

Ve insanlık tarihi boyunca bundan başka bir dîn olmadığını söylüyor Allahû Tealâ. Tek bir dînin olduğunu söylüyor. O da Kur'ân'da asıl ifadesini bulan, bütünleşen hanif dîni, Arapça adıyla İslâm. Allah'a (İslâm teslim olmak demek.) teslim olmak dîni. Bu dînin muhtevasına baktığınız zaman (kâinatın tek dînin) 7 tane safhadan oluştuğunu görüyoruz. Ve bu, 7 safha 4 tane teslim içeriyor.

1. safha: Allah'a ulaşmayı dilemek.
2. safha: İrşad makamına ulaşıp tâbî olmak.
3. safha: Sadece tâbiiyetle gerçekleşebilecek olan ruhun vücuttan ayrılmasıyla onun Allah'a ulaştırılması. Tâbiiyet ile yola çıkan ruhun Allah'a ulaştırılması (Allah'ın Zat’ında yok olması). Böylece ruhun Allah'a teslimi, 3. safhada ruh Allah'a teslim oluyor.
4. safha: Fizik vücudun Allah'ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyen bir hüviyet kazanarak Allah'a teslim olması.
5. safha: Nefsin Allah’a teslim olması, 3. teslim.
6. safha: İrşada ulaşmak.
7. safha: İradenin Allah'a teslimi.

Kâinatın tek dîni bundan ibaret. Ama burada aldatıcıların görevlerini müthiş bir şekilde gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Dikkat edin, sevgili kardeşlerim! 14 asırdır bir birikim yapan İslâm öğretisi. Artık bu, 7 safhanın hiçbirinden bahsetmiyor. Farzlar devreden çıkmış. Zikir farz, çok zikir farz, daimî zikir farz. Ve ne 32 farzda ne 54 farzda ne de farzların arasında zikir mevcut değil.

Allah'a ulaşmayı dilemeyi bir tarafa bırakın, insan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasına bu aldatılanlar itiraz ediyorlar. Tagut (insan ve cin şeytanlar) görevlerini 14 asırda bihakkın yerine getirmişler. Ve insanlara dînlerinin gerçek cephesini unutturarak dîn ile onları aldatmışlar. İşte bugün İslâm’ın 7 safhasının birden ortadan kaybolması, mânâsı; teslim olan İslâm’da ne ruhun ne vechin ne nefsin ne iradenin Allah'a tesliminin tamamen ortadan kaldırılması, farzların yok edilmesi, ruhun Allah'a ulaşması 12 defa farz sevgili kardeşlerim. Bu farzın muhtevasına dikkat edin!

Farz öyle bir muhteva taşıyor ki; mutlaka bütün teslimler Kur'ân-ı Kerim muhtevası içersinde ve tagut insanlara hepsini unutturmayı başarmış. Ne yaparak unutturmayı başarmış? Hedefleri; 7 safhayı ve 4 teslim olan hedeflerin hepsini yok etmiş iblis (tagut; insan ve cin şeytanlar). 7 safha 4 teslim tamamen yok olmuş İslâm’dan. Ve geriye hedefleri ortadan kaldıran insan ve cin şeytanlar, vasıtaları hedef olarak kabul ettirmişler insanlara. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Bunlar vasıtalardır. İslâm’ın 5 şartı sadece 5 tane vasıtadır, hedef değildir. 7 hedefin (7 safhanın) hepsini yok etmiş iblis. Geriye sadece vasıtaları hedef olarak göstermek kalmış kendisine.

Ve insanlar vasıtaları hedef zannediyorlar. Şu dünyaya ibadet etmek için geldiklerini zannediyorlar. İbadet olmazsa olmaz şartıdır İslâm’ın. İbadet bu hedeflere ulaşmak için geçerlidir. Namaz da bu, 5 tane şartın içinde olmayan en büyük ibadet olan zikir. O da hepsi sadece birer vasıtadır. İşte ne yapmış? Bir taraftan insanları dünya hayatı aldatmış. Yani dünyaya dalmışlar. Allah'ı ve dîni unutmuşlar. Bununla yetinmemiş iblis, insanları dînden uzaklaştırmakla yetinmemiş. Onlar bir grup oluşturuyor, belki insanların çoğunu. Ama geri kalan kesimi de dîni yaşadıklarını zannettirerek dînden koparmayı başarmış. İşte burada anlatılan o. İnsanların Allah ile Allah'ın ilmi ile aldatılması. Asırlardan beri yazılan emaniye kitaplarla insanlar Kur'ân-ı Kerim'i unutmuşlar. Ve bugünkü resûl diyor ki:

25/FURKÂN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzâl kur’âne mehcûrâ(mehcûran).
Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’ân’dan ayrıldı (Kur’ân’ı terketti).” dedi.


“Ya Rabbi! Benim kavmim Kur'ân’ı terk ettiler.”

Kur'ân tamamen terkedilmiş durumda. Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor: “Aranızda en hayırlınız Kur'ân’ı öğrenen ve öğretendir.” Bugün de aynı şey şöyle değiştirilerek lanse ediliyor. “Kur'ân’ı insanlara Kur'ân’ın okunmasını öğrenen ve öğretendir.” Hayır sevgili kardeşlerim, Kur'ân’ın okunmasını değil, Kur'ân’ın tatbikatını, Kur'ân'ın hayata geçirilmesini, Kur'ân'ın yaşantısını…

İşte büyük kitleler, bütün dünyadaki kitlenin içindeki insanlar, herkes farklı dînlerin yaşadığını zannediyor. Farklı dînlerin mevcut olduğunu zannediyor. Kendi dînlerini yaşadıklarını zannediyorlar. Bu arada İslâm’ı oluşturan ülkeler de İslâm’ı yaşadıklarını zannediyorlar. Hayır, İslâm yaşanmıyor. 7 safhanın 7’si de yok edilmiş. Yaşanan şey; tagutun insanları aldattığı o korkunç bataklıktır. Bütün hedefler yok edilmiş. Bunun mânâsı; İslâm yok edilmiş.

Daha evvelki dînler zaten yok olmuşlar. Her bir dînin içinde hamdolsun İslâm’ın içinde de %10’dan daha az insan gerçek İslâm’ı yaşamakta. Yani İslâm’ın 7 tane safhasını yaşamakta. Günde 5 vakit değil, 7 vakit namaz kılarak. Sadece Ramazan boyunca oruç tutmak değil, her hafta Perşembe günleri de oruç tutarak, kandil günlerinde oruç tutarak, zekâtını 2 kat vererek, zikir yaparak, daimî zikre ulaşmak için bütün gayretini harcayarak ve İslâm’ın 7 safhasını teşkil eden bütün teslimleri gerçekleştirmek emeliyle (hedefiyle) yola çıkarak Allah yolunda bu bilinçte olmak kaydıyla hizmet ederek.

Şimdi sevgili kardeşlerim, konunun özünü, hayati noktasını Allah'a ulaşma dileği teşekkül ediyor (ettiriyor) İslâm’da. Eğer bir insan Allah'a ulaşmayı dilemezse geri kalan 6 tane safha o kişi için bir şey ifade etmiyor. Allah'a ulaşmayı dilemeyen kişi için diğer safhaların hiçbirisinin gerçekleşmesi mümkün değil. Ve insan ve cin şeytanlar (iblis) ve onun şürekâsı (ortakları) tagut… Kur'ân-ı Kerim'de tagut adını alan insan ve cin şeytanlar, bunlar insanlara bütün bu hedefleri unutturmuş durumdalar. Ve Allah ile aldatmışlar, insanlara Allah'ın yazdıklarını insanlara unutturarak insanların yazdıklarını insanlara kabul ettirerek Kur'ân-ı unutturarak insanları kandırarak ve Allah'la kandırmışlar. İbrâhîm-22 ile Fâtır-5 arasında ilişkinin kesin olarak mevcut olduğunu görüyoruz.

Benzer konular