Yûnus Suresi 2 ve Sâd Suresi 4. âyet-i kerimelerde bahsedilen uyarıcının, ahir zamanda hidayet çağının sahibi Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Yûnus Suresi 2 ve Sâd Suresi 4. âyet-i kerimelerde bahsedilen uyarıcının, ahir zamanda hidayet çağının sahibi Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yûnus Suresi 2 ve Sâd Suresi 4. âyet-i kerimelerde bahsedilen uyarıcının, ahir zamanda hidayet çağının sahibi Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz?

Canımızdan çok sevdiğimiz Efendimiz, Yûnus Suresi 2 ve Sâd Suresi 4. âyet-i kerimelerde bahsedilen uyarıcının, ahir zamanda hidayet çağının sahibi Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz? Acayiplerine gidenler uyarıcıya yalancı diyorlar. Etrafında çok tahsilli kişiler var, onları büyülemiş diyorlar. Uyarıcı hidayet ile görevli diyebilir miyiz?
 
CEVAP: Yûnus Suresi 2. âyet-i kerime:

10/YÛNUS-2: E kâne lin nâsi aceben en evhaynâ ilâ raculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun).
Onlardan bir adama, "insanları uyarması, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) müjdelemesi" için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki onlar için, Rab’lerinin yanında (katında) sıddıklar makamı vardır. Kâfirler şöyle dediler: “Muhakkak ki bu, mutlaka apaçık bir sihirbazdır.”


e kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum: İnsanlara acayip mi geldi; onların arasından bir erkeğe, bir adama bizim vahyetmemiz?
en enzirin nâse: Nası uyarsın diye.
ve beşşirillezîne âmenû: Ve âmenû olanları müjdelesin diye.
enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim: Onlar için Allah’ın katında sıdk makamı vardır, sıddıkler makamı vardır.
kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn: Muhakkak ki kâfirler bu mutlaka bir sihirbazdır, apaçık bir sihirbazdır derler.

Bu, çağımızdaki Mehdi (A.S)’ı da ihtiva eden bir âyet-i kerime. Her devirde huzur namazlarının imamlarını da ihtiva ediyor.

Sâd Suresinin 4. âyet-i kerimesi:

38/SÂD-4: Ve acibû en câehum munzirun minhum ve kâlel kâfirûne hâzâ sâhırun kezzâb(kezzâbun).
Ve onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesi acayiplerine gitti (şaşırdılar). Ve kâfirler: "Bu çok yalancı bir büyücü." dediler.


“Onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesi acayiplerine gitti. Ve kâfirler: Bu çok yalancı bir büyücü’ dediler.”

kezzâb: Tekzip eden, yalan söyleyen.

Sevgili kardeşlerim, bugün de aynı şeyler söyleniyor. B günün huzur namazının imamına, bu tarzda çok sataşmalar olmuştur.

Kardeşimiz diyor ki: “Bu muhtevaya girer mi? Bir de bu uyarıcı hidayet ile görevlidir diyebilir miyiz?
 
Evet. Uyarıcı, hidayet ile görevli olduğu uyarıcı olmasından da bellidir.

Benzer konular