Ahzab 67 ve 68'de ifade edilen iki kat azap ve dalâlet konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyetlerin Nahl Suresinin 88. âyet-i kerimesiyle bir ilişkisi var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Ahzab 67 ve 68'de ifade edilen iki kat azap ve dalâlet konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyetlerin Nahl Suresinin 88. âyet-i kerimesiyle bir ilişkisi var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ahzab 67 ve 68'de ifade edilen iki kat azap ve dalâlet konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyetlerin Nahl Suresinin 88. âyet-i kerimesiyle bir ilişkisi var mıdır?

Ahzab Suresinin 67 ve 68. âyet-i kerimeleri:

33/AHZÂB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnâs sebîl(sebîlâ).
Ve cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi’nden) saptırdılar.”

33/AHZÂB-68: Rabbenâ âtihim dı’feyni minel azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ( kebîran).
“Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle lânetle.”


Ahzab Suresinin 68. âyet-i kerimesi:

“Ve derler ki: ‘Rabbimiz, muhakkak ki biz sâdatlarımıza, dîn konusunun ileri gelenlerine itaat ettik ve büyüklerimize itaat ettik.” Yani siyasi kademelerdeki üst noktalarda bulunanlara, idari kademelerdeki üst noktalarda bulunanlara itaat ettik, büyüklere. “Ve sebîlden saptık, sebîlden dalâlete düştük.”

Öyleyse onların da zamanındaki kitap diyor ki onlara: Zikir yapın. Allah’a ulaşmayı dileyin diyor her şeyden evvel, dilememişler. Zikir yapın diyor Kur'ân-ı Kerim, zikir yapmamışlar ve onlara uymuşlar ve Allah’ın yoluna girdikleri halde o yoldan, başkaları sebebiyle sapmışlar.

Ahzab Suresinin 68. âyet-i kerimesi:

“Onlara azaptan iki kat ver Rabbimiz ve onlara büyük bir lânetle lânetle.”

Öyleyse bir insan var, Allah’a ulaşmayı dilemez; o insan cehenneme gidecektir. Bir insan var, Allah’a ulaşmayı dilemiş ve ruhunu Allah’a ulaştırmış; ama sâdatlar gelmişler, demişler ki: “Sen yanlış yoldasın.” Bu sâdatlar; dînin bugünkü ileri gelenleri, yani üniversitelerde öğretilen bugünkü dîn öğretisinin temsilcileri. Demişler ki: “Öyle mürşit falan bir şey yok,  ruhun Allah’a ulaştırılması diye bir şey de yok, Allah’a ulaşmayı dilemek diye bir şey de yok. Ruh insana hayat verir. Ruhun vücudundan ayrıldı mı ölürsün.”

Ve ne olmuş? İnsanlar bu masala inanmışlar ve zikri bırakmışlar. Vuslata ulaştıktan sonra kalpleri kararmaya başlamış ve kararmış. Üçüncü Sıratı Mustakîm üzerinden Allah’a ulaşmalarına rağmen geriye dönmüşler, Sıratı Mustakîm’in dışına çıkmışlar, Allah’ın Sıratı Mustakîm’inden sapmışlar.

Nahl Suresinin 88. âyet-i kerimesi:

16/NAHL-88: Ellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi zidnâhum azâben fevkal azâbi bimâ kânû yufsidûn(yufsidûne).
İnkâr edenlere (kâfirlere) ve Allah’ın yolundan men edenlere, fesat çıkarmış olduklarından dolayı azap üstüne azabı arttırdık.


“Onlar ki kâfirdirler ve Allah’ın yolundan ederler. İşte onlara, fesat çıkarmış oldukları için azap üstüne azabı arttırdık.”, diyor Allahû Tealâ.

zidnâhum: Yezdetmek, ziyade kılmak.
zidnâhum azâben: Onların azaplarını arttırdık.
fevkal azâbi: Azaplarının üzerine azaplarını arttırdık.

Yani iki kat azap veriyor Allahû Tealâ. Dikkat edin! Bu müessese sadece insanları fitneye düşürenler için geçerli. Şu anda dünya, fitne dumanının bütünüyle tesiri altında. Duhan Suresinin 10-11-12-13-14. âyet-i kerimelerinin bugün yaşantısı söz konusu. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Allahû Tealâ’nın gösterdiği fitne devri, bu devir.

Allah’ın Resûl'ünü, “Delidir ve şeytandan vahiy alıyor, şeytan tarafından aldatılmış.” diyerek insanların aldanacağı devir işte bu devir. O insanlar, başka insanları Allah’ın yolundan men ettikleri için azap üstüne azap alacaklardır, yani azapları iki kat olacaktır; insanların Allah’a ulaşmayı dilemelerini engelledikleri için.
Kim iki kat azap alır? Müfsidler. Müfsif kimdir? Kendisi Allah’ın yolunda olmadığı gibi ve Allah’a ulaşmayı dilemediği gibi, başka insanlara tesir etmek suretiyle, o sahip olduğu faydasız ilimle başka insanların Allah’a ulaşmasını, Allah’a ulaşmayı dilemesini engelleyenler, onları ifsad edenlerdir; onlar müfsiddir.

İşaret veriyor Allahû Tealâ Ra'd Suresinin 25. âyet-i kerimesinde. Ne diyor Ra'd Suresinin 25. âyet-i kerimesi:

13/RA'D-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).
Onlar, misaklerinden sonra (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ın ahdini bozarlar (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmezler). Ve Allah’ın, O’na (Allah’a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler (ruhlarını Allah’a ulaştırmazlar). Ve yeryüzünde fesat çıkarırlar (başka insanların da Sıratı Mustakîm’e ulaşmalarına mani oldukları için fesat çıkarırlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.


“Onlar, Allah’ın ahdini, Allah’a misak verdikten sonra, vermelerine rağmen naksederler, bozarlar. Ve Allah’ın, Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler, ruhlarını Allah’a ulaştırmazlar, vuslatı keserler. Yeryüzünde fesat çıkarırlar.”

İşte fesat çıkaranlar onlardır. Allah’ın Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler. Dikkat edin kendileri zaten Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar, ama başkalarının da Allah’a ulaşmasını engellerler. Onların vuslatlarını keserler, anlamında kullanıyor Allahû Tealâ burada.

“Onlara Allah’ın lâneti söz konusudur, onların üzerinedir. Onların gidecekleri yer ne kötüdür.”

İşte buradaki lânet, azabın bir kat daha arttırılması anlamına geliyor. Kişi kendi azabını yaşadıktan başka, yaşayacak olmaktan başka kimleri Allahû Tealâ’nın yolundan saptırmışsa, onların da azabından bir parçasını almak mecburiyetinde.

Nahl Suresinin 88. âyet-i kerimesine geliyoruz:

16/NAHL-88: Ellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi zidnâhum azâben fevkal azâbi bimâ kânû yufsidûn(yufsidûne).
İnkâr edenlere (kâfirlere) ve Allah’ın yolundan men edenlere, fesat çıkarmış olduklarından dolayı azap üstüne azabı arttırdık.


Görüyoruz ki, azap üstüne azap. Niçin? Fesat çıkarmış oldukları için.

2. suali yukarıda arz ettiğim âyet-i kerimelerin, Ra'd Suresinin 25. âyet-i kerimesiyle bir ilişkisi var mıdır?” İlişkisi olduğu için söyledik. Burasının da cevabını zaten vermiş olduk.

Benzer konular