Râ'd Suresinin 27. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Allah’a inanmayanlar dalâlette bırakılır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Râ'd Suresinin 27. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Allah’a inanmayanlar dalâlette bırakılır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Râ'd Suresinin 27. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Allah’a inanmayanlar dalâlette bırakılır diyebilir miyiz?

Allahû Tealâ Rad Suresinin 27. âyet-i kerimesinde şöyle buyuruyor:

13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihi, kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”


“Ona, Rabbinden bir mucize indirilse olmaz mı?”, derler kafirler.  De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen, ulaşmayı dileyen kimseyi Kendisine ulaştırır, hidayete erdirir.”, buyuruyor.

Birinci suali: “İnşaallah bu âyet-i kerimeyi açıklar mısınız? Allah’a inanmayanlar dalâlette bırakılır diyebilir miyiz?”

Âyet-i kerime Kur’an’ın ruhuna bütünüyle ayna tutan, ışık tutan bir âyet-i kerime. Sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler, Allah’a ulaşabilirler.

Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesi aynı şeyi söylüyor. Allahû Tealâ orada diyor ki:

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu): Allahû Tealâ kullarından dilediğini… Allahû Tealâ dilediğini… “Kullarından” kelimesi yok; çünkü başlangıçta Allah’ın kulu değil insanlar. Kulluk vasfına sahip değiller. "Allah dilediğini seçer, onlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allah’a yönelirse, Allah onları Kendisine ulaştırır.” buyuruyor.

Öyleyse, aynı şey. Allahû Tealâ burada da Allahû Tealâ’nın dilediği kimseyi dalâlette bırakması söz konusu. Bunlar seçilmeyenlerdir diyemeyiz; çünkü seçilenlerin de % 90’dan fazlası Allah’a ulaşmayı ne yazık ki dilemiyor. Seçilenler insanların % 90’ından fazlası ve Allah’a ulaşmayı onların da, -seçilenleri de 100 kabul edersek- onların da % 90’ından fazlası Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar.

Sevgili kardeşlerim, inanılır gibi değil. Bu kadar, yıllardır biz bunu insanlara anlatmaya çalışırız. Hâlâ insanların bunu mutlaka duyup da itaat etmeyenleri % 90’dan fazla. Düşünebiliyor musunuz şeytanın insanlar üzerindeki tesirini. İnsanlar bir tek dilekle Allah’ın cennetine girecekler, sonsuz bir hayatı yaşayacaklar orada, milyarlarca senelik bir hayatı; bu milyarlarca senelik hayatı orada, cennette geçirmek yerine şeytanın iğvasına kanarak Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar ve gidecekleri yeri cehennem olarak tayin ediyorlar.

Kendilerine, insanlığın ne kadar büyük bir fenâlığı ettiğini düşünebiliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Öyleyse, herşeyin en güzeli Allahû Tealâ tarafından söylenmiş durumda. “Allah’a yönelmeyenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalâlette bırakılır diyebilir miyiz?”, diye soruyor Serdar. Allah’a ulaşmayı dilemeyenler zaten dalâlette. Allahû Tealâ da: “Onları dalâlette bırakırım.”, demekle, yani “Onları hidayete erdirmem.”, diyor sadece. Herkes dalâlette. Ne zaman dalâlette oluyor insanlar? Tebliğ kendilerine ulaştığı zaman ve tebliğin ulaşmadığı hiç kimse yok.

Cennete gidenler: Allah’a ulaşmayı dileyenler. Mutlaka tebliğ kendilerine ulaşmış ki Allah’a ulaşmayı dilemişler. Onları geçiyoruz…

Cehenneme gidecek olanlar: Onların da hepsi, cehennemin kapısında suale çekiliyorlar: “Size resûl gelip de: ‘Allah’a ulaşmayı dileyin!’, diye sizi ikaz etmedi mi? Allah’ın âyetlerini üzerinize okuyup da sizi ikaz etmedi mi? Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesi ile Rad Suresinin 27. âyet-i kerimesini size okuyup da sizi ikaz etmedi mi? Allah’a ulaşmayı dilemiyorsunuz. Bizim görevimiz Allah’a ulaşmayı dileyenleri, âmenû olanları müjdelemek, ama olmayanları ikaz etmektir. İşte sizi ikaz ediyoruz. Cehenneme gideceksiniz.’, demediler mi?

Şûrâ Suresinin 51. âyet-i kerimesi.  Olay çok açık ve kesin. Allah’a yönelmeyenler dalâlette bırakılır diyebilir miyiz? Diyebiliriz.
 

Benzer konular