Zumer-65 ile Hûd-15,16’yı açıklar mısınız? Rûm 31'i devreye almak suretiyle Zumer-65 ile Hûd-15 ve 16 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Zumer-65 ile Hûd-15,16’yı açıklar mısınız? Rûm 31'i devreye almak suretiyle Zumer-65 ile Hûd-15 ve 16 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zumer-65 ile Hûd-15,16’yı açıklar mısınız? Rûm 31'i devreye almak suretiyle Zumer-65 ile Hûd-15 ve 16 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

Zumer-65’e bakıyoruz, Allahû Tealâ diyor ki:

39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilâllezîne min kablike, le in eşrakte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu.


ve lekad ûhıye ileyke: Ve andolsun ki sana vahyedildi.
ve ilellezîne min kablike: Ve senden evvelkilere de vahyedildi ki.
le in eşrekte: Eğer şirk koşarsan.
le yahbetanne ameluke: Senin amellerin heba olur; boşa gider.
ve le tekûnenne minel hâsirîn: Ve hüsranda olanlardan birisi olursun (hüsrana düşenlerden olursun).

Allahû Tealâ: “Sana da vahyolundu. Diğerlerine de (senden evvelkilere de) vahyolundu.” diyor. Yani kim şirk koşarsa, bir başka ifadeyle Rûm-31’e göre Allah’a ulaşmayı dilemezse o, hüsrandadır ve amelleri boşa gider.

Hûd-15 ve 16’ya bakıyoruz:

11/HÛD-15: Men kâne yurîdul hayâted dunyâ ve zînetehâ nuveffi ileyhim a'mâlehum fîhâ ve hum fîhâ lâ yubhasûn(yubhasûne).
Kim dünya hayatını ve onun ziynetini (süsünü) isterse (istedi ise) onların amellerini(n karşılığını) orada, onlara öderiz (veririz). Ve onlara, orada (karşılıkları) eksiltilmez.


“Kim dünya hayatını ve onun ziynetini (süsünü) isterse onların amellerinin karşılığını (onların amellerini; amellerini karşılığını) orada onlara öderiz.”

Dünyaya ait olan şeyleri isteyen kişiye dünyaya ait olan şeyler verilir. “Ve onlara orada karşılıkları eksiltilmez.” diyor. Dünya hayatında karşılık olarak istedikleri her şey verilir, eksiltilmez.

Hûd-16:

11/HÛD-16: Ulâikellezîne leyse lehum fil âhırati illân nâr(nâru) ve habita mâ sanaû fîhâ ve bâtılun mâ kânû ya'melûn(ya'melûne).
İşte onlar, onlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Ve orada (dünyada) yaptıkları şeyler, heba oldu (boşa gitti). Ve yapmış oldukları şeyler bâtıldır (geçersizdir).


ulâikellezîne leyse lehum fil âhıreti: İşte onlar için ahrette.
illen nâr (illa ennar): Sadece nar vardır; ateş vardır. (Ahirette yani cehennemde ateşten başka bir şey yoktur.)
ve habita mâ sanaû fîhâ: Ve orada yani dünyada yaptıkları şeyler heba oldu, boşa gitti.
ve bâtılun mâ kânû ya'melûn: Ve yapmış oldukları şeyler batıldır, geçersizdir.

“Dünyada kim malı isterse” demiş oluyor Allahû Tealâ.

“Ben, ona ondan veririm. Ama o kişinin ahirette bir nasibi yoktur.” ifadesinin, değişik bir şeklini görüyoruz burada. “Onlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur.” diyor.

Rûm-31’e de bakıyoruz:

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


munîbîne ileyhi veyetttekûhu: O’na yönel (Allah’a yönel) ve O’na karşı (Allah’a karı) takva sahibi ol.
ve ekîmûs salâte: Ve namaz kıl.
ve lâ tekûnû minel muşrikîn: Müşriklerden olma.

“Rûm Suresi 31. âyet-i kerimeyi de devreye almak suretiyle Zumer-65 ile Hûd-15 ve 16 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?”

Hûd-15 ve 16’da Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amellerinin boşa gittiğini söylüyor. Rûm-31’de de Hûd-15 ve 16’da da Allah’a ulaşmayı dilememekten bahis yok fakat ahiret yerine dünyayı tercih edenlerden bahsediyor Allahû Tealâ. Bu sebeple Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri bir başka âyetle daha toparlamak mecburiyetindeyiz, buradaki noktaya uyum sağlamak üzere.

Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyetlerinde Allahû Tealâ buyuruyor ki:

10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatmeennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

10/YÛNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).


“Onlar ki Bize mülâki olmayı kesinlikle dilemezler. Onlar, dünya hayatından razıdırlar. Dünya hayatıyla mutmain olurlar. Onlar bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır. Onların gidecekleri yer cehennemdir.” diyor Allahû Tealâ.

Dünya hayatından razı olanlar kimler? Allah’a ulaşmayı dilemeyenler. Öyleyse Hûd-15 ve 16’daki dünya hayatından razı olanlar ve onların amellerinin boşa gitmesi, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin muhtevasını ifade ediyor. Bu âyeti de birleştirdiğimiz zaman kesin olarak o sonuç çıkıyor ortaya. Bunlar; Allah’a ulaşmayı dilemeyenler, dünya hayatını tercih edenler, dünya hayatıyla mutmain olanlar. Onların amelleri elbette boşa gider. Çünkü onlar, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Zumer-65’e baktığımız zaman bunların; şirk koşanların amellerinin heba olduğunu söylüyor. Burada da amellerin heba olduğu söyleniyor. Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için bu insanlar dünya hayatından razı oluyorlar, dünya hayatını istiyorlar ve dolayısıyla Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkesin nasıl amelleri boşa gidiyorsa onların da gidiyor.

Rûm-31’de ise Allahû Tealâ söylediğimiz gibi sadece Allah’a ulaşmayı dileyenlerin şirkten kurtulduklarını yazıyor. Bu şirk Allah’a ulaşmayı dilememek suretiyle oluşan şirktir. Zumer-65 ile Hûd-15 ve 16 arasında Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesini de devreye almak suretiyle bir de Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyetlerini devreye almak suretiyle bir kesin ilişkinin mevcudiyeti ortaya çıkıyor.

Benzer konular