Bu dünyada cenneti nasıl yaşarız? Ahiretteki mutluluğu, cenneti ve cennet katlarını anlatabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Bu dünyada cenneti nasıl yaşarız? Ahiretteki mutluluğu, cenneti ve cennet katlarını anlatabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bu dünyada cenneti nasıl yaşarız? Ahiretteki mutluluğu, cenneti ve cennet katlarını anlatabilir misiniz?

Muhterem Hocam! Size sorum cennet ile ilgili olacak. Bu dünyada cenneti nasıl yaşarız?

Bu dünyada cenneti yaşamak aslında kolay. Sadece bir dileğiniz olacak; Allah’a ulaşmayı dileyeceksiniz. Eğer dilerseniz, Allahû Tealâ sizi mutlaka mürşidinize ulaştırır. O gösterir mürşidinizi. Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşacaksınız; tâbiiyetinizle beraber ruhunuz vücudunuzdan ayrılır, Allah’a doğru yola çıkar ve Allah’a ulaşır. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz an, gerçek cennetlerden 1. katın sahibisiniz. Mürşidinize tâbiiyetinizde 2. kat cennetin sahibisiniz. Ruhunuzu Allah’a ulaştırdığınız zaman 3. kat cennetin sahibisiniz.    

Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allah 3. kat cenneti de o kişiye garanti ediyor. Allah’ın garantisi var. Diyor ki: "Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu): Allah dilediğini Kendisine seçer ve onlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse onları Kendisine ulaştırır." diyor. Yani kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allah o kişiyi Kendisine (o kişinin ruhunu) ulaştırmayı garanti ediyor.     

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Sevgili kardeşlerim! Görüyorsunuz ki; Allah’ın garantisi altındasınız. İşte bu noktadan sonra zikrinizi arttırırsanız ki burası 33 bin zikirle gerçekleşen bir olaydır. Günde 33 bin zikir çekmek gerekir o noktaya ulaşmak için. Bundan sonra zikrinizi arttırabilirseniz, fizik vücudunuzu da Allah’a teslim edersiniz. Günün yarısından daha fazla zikre ulaşırsanız, fizik vücudunuzu Allah’a teslim edersiniz. Fizik vücudunuzu Allah’a teslim ettiğiniz zaman, nefsinizin kalbinde %81 nur birikimi olur. Daimî zikre ulaştığınız zaman nefsinizin kalbi %100 nurlanır. O zaman bu muhteva içerisinde kademe kademe bu dünyada cenneti yaşamanız artar.

Allah’a ulaşmayı dileyen kişi için de mürşidine ulaşan kişi için de ruhunu Allah’a ulaştıran kişi için de bu süreç içinde (yaklaşık 5-6 aylık bir süreçtir), o kişinin Allah’a ulaşması söz konusu olur. Bu devrede kişinin mutluluğu giderek artar. Kişinin mutluluğu, zikir seviyesiyle paralel gider. Öyle bir gün gelir ki daimî zikri yaşarsınız. O zaman Allah’ın bütün emirlerine itaat eden, yasak ettiği fiilleri işlemeyen, şu dünyadaki en mutlu insanlardan biri olursunuz. Ama yolculuğunuz boyunca (Allah’a ulaşmayı diledikten sonra yolculuğunuz boyunca), kesin olarak bilin ki; mutluluğunuz (dünya mutluluğunuz) her geçen gün biraz daha artacaktır. Kaldı ki Allahû Tealâ dünya mutluluğunun yarısını garanti ediyor.    

Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allah onu mutlaka Kendisine ulaştırıyor. Ulaştırdığı yerde nefsinizin afetlerinin yarısı yok olduğu için, onların yerini fazıllar aldığı için içinizdeki kavga yarı yarıya azalmış olur. Nefsinizin kalbi %51 Allah’ın bütün emirlerini yapmak isteyen, yasak ettiği fiilleri asla işlemek istemeyen nurlarla dolar. Bunun mânâsı, davranışlarınızın yarısı Allah’ın emrettiği gibidir. Diğer yarısı ise şeytanın emrettiği gibidir. Bu %50’lik bir mutluluktur. %51’lik hatta. Allahû Tealâ bunu garanti ediyor. Ama daimî zikre ulaştığınız zaman dünya mutluluğunun bütününü yaşarsınız ve pencereleri açıp "Mutluyum!’ diye haykırmak gelir içinizden. Allah razı olsun.
 
Ahiretteki mutluluğu, cenneti ve cennet katlarını anlatabilir misiniz inşaallah?

Ahiretteki mutluluk cennet mutluluğudur. Allahû Tealâ cenneti çok tarif etmiş. "Orada insanlar bir büyük mutluluğu yaşarlar." diyor. Diledikleri her türlü yiyecek, damak zevklerinin hedef aldığı bütün yiyecekler orada her zaman hazırdır. Hiçbir zaman bıkmazlar. Yediklerinden bıkmazlar, yemek zevkini bütün boyutlarıyla yaşarlar. İçkilerin, şerbetlerin her birisi, her meyvenin o müstesna şerbeti orada her zaman hazırdır. Meyveler, etler, bütün içecekler ve dostluklar oradadır. Orada kimse kimsenin kalbini kırmaz. Herkes birbirine en güzel standartlarda hitap eder. Orada sonsuz bir mutluluk vardır ve bütün cennet ehline mutlaka hizmet edilir.

Hep güzeli anlatıyorsunuz, elhamdülillah. Güzeli somutlaştırıp örneklerle bizlere anlatabilir misiniz? Allah razı olsun.

Sevgili kardeşlerim! Allah’ı, O’na ruhunu ulaştırmayı dileyerek talep etmek konunun başlangıç noktasıdır. Bu başlangıç noktasından itibaren mutluluğunuz hergün artacaktır. Çok iyi bir ilişki içerisinde olacaksınız, etrafınızdaki kardeşlerinizle, etrafınızdaki bütün insanlarla. Başkaları size kötü davransa da bunun size artık batmadığı bir ortamı oluşturacaksınız. Nefsinizdeki afetler yok olacağı için başka insanlara karşı nefret, kin duyamayacaksınız. Herkesle en iyi uyum içinde bir mutluluğu yaşayacaksınız. Nefsinizin afetleri bütünüyle yok olacağı için bu mutluluk, kesintisiz bir mutluluk olacak. Allah razı olsun.
 

Benzer konular