Furkan-30’daki resûl ile Dûhan-13,14’te kendisine öğretilmiş deli denilen resûl ile Âli İmrân-81’de bütün peygamberlerin kendisine îmân edip ve yardım edeceği resûl arasında bir illiyet rabıtası var mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Furkan-30’daki resûl ile Dûhan-13,14’te kendisine öğretilmiş deli denilen resûl ile Âli İmrân-81’de bütün peygamberlerin kendisine îmân edip ve yardım edeceği resûl arasında bir illiyet rabıtası var mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Furkan-30’daki resûl ile Dûhan-13,14’te kendisine öğretilmiş deli denilen resûl ile Âli İmrân-81’de bütün peygamberlerin kendisine îmân edip ve yardım edeceği resûl arasında bir illiyet rabıtası var mı?

Furkan-30’da şöyle diyor Allahû Tealâ:

25/FURKÂN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzâl kur’âne mehcûrâ(mehcûran).
Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’ân’dan ayrıldı (Kur’ân’ı terketti).” dedi.


"Ve resûl: Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim bu Kur’ân’dan ayrıldı." dedi. Bu âyetteki resûl ile Dûhan-13, 14’te kendisine öğretilmiş deli denilen resûl ile Âli İmrân-81’de bütün peygamberlerin kendisine îmân edip yardım edeceğine misak verdikleri resûl arasında bir illiyet rabıtası var mı?

Furkan-30’daki Resûl’e bakalım:

"Resûl dedi ki: Yarabbi muhakkak ki benim kavmim Kur’ân’dan ayrıldı. Kur’ân’ı terk etti Kur’ân’dan hicret etti."

Bu âyetteki resûl ile Dûhan-13, 14’teki resûl ve Âli İmrân-81’deki resûl aynı mı?

Dûhan-13:

44/DUHÂN-13: Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).
Onlara (herşeyi) açıklayan bir resûl gelmişti. (Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar.


"Onlar ibret almazlar, onlara and olsun ki apaçık bir resûl geldi."

Dûhan-14:

44/DUHÂN-14: Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).
Ve (O’NA) (şeytan tarafından vahyedilerek) “öğretilmiş” ve “deli” dediler ve sonra O’NDAN yüz çevirdiler.


"Sonra ondan yüz çevirdiler ve dediler ki öğretilmiş ve deli yani şeytan tarafından öğretilmiş ve deli."

Âli İmrân-81:

3/ÂLİ İMRÂN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tansurunnehu, kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).
Ve Allah, nebilerden, “Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, O'na mutlaka îmân edeceksiniz ve O'na mutlaka yardım edeceksiniz” diye misak aldığı zaman, “İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?” diye buyurdu. (Onlar da): “İkrar ettik (kabul ettik)” dediler. (Allahû Teâlâ): “Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu.


"Hani o zaman ki Allah peygamberlerin yani nebilerin misakını almıştı. 'Andolsun ki, size Kitap ve hikmet verdim. Sizlerden sonra sizinle beraber bulunanı yani Allah’ın sizlere verdiği kitapları tasdik eden resûl gelince, (summe câekum resûlun: Sonra size resûlümüz gelecek. Geldiği zaman O’na mutlaka îmân edecek mutlaka yardım edeceksiniz. le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu): O’na îmân edeceksiniz yardım O’na mutlaka yardım edeceksiniz. O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardım edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?' 'İkrar ettik.' dediler. 'Öyle ise şahit olun. Ben de sizinle beraber şahitlerdenim.' buyurdu."
   
Bu Furkan-30’un ve Dûhan-13, 14. ayetlerindeki resûlün, Furkan-30’da bahsedilen resûlle Dûhan-13, 14 bahsedilen resûl ve Âli İmrân-81’de bütün peygamberlerden sonra gelecek olan resûl, aynı resûl olduğu kesin. Bir evvelki dizayn da fitnenin bir duman olarak yeryüzün de görülmesiyle, bu duhanın içerisinde bulunan resûl "Benim kavmim hicret etti, Kur’ânı terk etti." diyen resûl. Ve o resûlün de bütün nebilerden sonra geleceği Âli İmrân-81’de açıkça ifade ediliyor.

"Ahzap-7’ye göre misak alınanlar arasında Hatemul Enbiya Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizde var. Âli İmrân-81’de açıklanan resûlün Âli İmrân-179 açıklanan kavmin veli resûl arasından seçilen ve Neml-82’deki Kitaptaki âyetlere yakîn hasıl edemediniz diyen devrin İmamı Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz?"

Ahzap-7’ye göre misak alınanlar arasında Hatemul Enbiya Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizde var olduğuna göre, o zaman nebilerden sonra gelecek resûlün O olmadığı kesin. Ve Âli İmrân-179 ’göre kavmin velî resûlleri arasından seçilen resûl olduğu ancak âyetlere baktığımız zaman kesinleşecek. Diyor ki Allahû Tealâ Ahzap-7’de:

33/AHZÂB-7: Ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke ve min nûhın ve ibrâhîme ve mûsâ ve îsâbni meryeme ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan).
O zaman ki; Biz, nebîlerden onların misaklerini almıştık. Ve senden ve Hz. Nuh’tan ve Hz. İbrâhîm’den ve Hz. Musa’dan ve Meryemoğlu Hz. İsa’dan ve onlardan ağır bir misak aldık.


ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke: O zaman ki; nebilerden onların misaklerini almıştık, senden de almıştık.
ve min nûhın: Ve Nuh’tan da almıştık.
ve ibrâhîme: ve Hz. İbrâhîm’den de almıştık.
ve mûsâ ve îsebni meryeme: ve Hz. Musa’dan ve Meryemoğlu Hz. İsa’dan da almıştık.
ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan): Onlardan ağır bir misak almıştık.

Âli İmrân-179:

3/ÂLİ İMRÂN-179: Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alâl gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulihî, ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).
Allah, habis olanı (kötüyü), temiz olandan (mü'min olanı, mü'min gözükenden) ayırıncaya kadar mü'minleri, sizin bulunduğunuz hâl üzere (mü'min olanla mü'min gözükenin bir arada olduğu bir durumda) terk edecek değildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) değildir. Ve lâkin Allah, resûllerinden dilediği kimseyi seçer (gaybı o resûlüne bildirir). O halde, Allah'a ve O'nun resûllerine îmân edin. Ve eğer âmenû olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin için "Büyük Ecir" vardır.


"O halde, Allah’a ve O’nun resûllerine îmân edin".

Öyleyse Allah'ın gaybten haberdar bir resûl söz konusu, işte bu resûl o bütün peygamberlerden sonra gelecek olan resûldür.

Neml 82:

27/NEML-82: Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dâbbeten minel ardı tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onların üzerine (Allah’ın Kitap’ta söylediği) söz vuku bulunca, onlara arzdan dabbe çıkardık (çıkarırız). İnsanların (Kitap’taki) âyetlerimize yakîn hasıl etmediklerini söyleyecek.


"Onların üzerine Allah’ın Kitap’ta söylediği söz vuku bulunca onlara arzdan dabbe çıkardık (çıkarırız). İnsanların âyetlerimize yakîn etmediklerini söyleyecek bir Dabbet'ül arz çıkarırız" diyor Allahû Tealâ.

Şimdi suallere bakıyoruz: Ahzap-7’ye göre misak alınanlar arasında Hatemul Enbiya Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizde var. Âli İmrân-81’de açıklanan Resûlün Âli İmrân-179 ’göre kavmin veli resûlleri arasından seçilen ve Neml-82’deki Kitap'taki âyetlere yakin hasıl edemediniz diyen devrin İmamı Mehdi (A.S) olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet, söyleye biliriz ve Dabbet’ül arz çıkmıştır ve hidayeti açıklıyor. Âyetlere, Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'deki âyetlere yakin hasıl edilemediğini çok açık bir lisanla anlatıyor. O Mehdi Resûldür.

Benzer konular