Muhammed 16'da belirtilen ilimden nasibi olmayanlarla, İsrâ 45 ve 46. âyet-i kerimelerinde belirtilen kişiler arasında bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Muhammed 16'da belirtilen ilimden nasibi olmayanlarla, İsrâ 45 ve 46. âyet-i kerimelerinde belirtilen kişiler arasında bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Muhammed 16'da belirtilen ilimden nasibi olmayanlarla, İsrâ 45 ve 46. âyet-i kerimelerinde belirtilen kişiler arasında bir ilişki var mıdır?

Muhammed 16'ya bakıyoruz:

47/MUHAMMED-16: Ve minhum men yestemiu ileyke, hattâ izâ haracû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen), ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum.
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah’ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.


ve minhum men yestemiu ileyke: Onlardan seni dinleyenler vardır.
hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen): Sonra senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, O, yani Peygamber demin ne söylemişti? diye alayla sorarlar.  O, yani Hz. Muhammed ne söylemişti? diye alayla sorarlar.
ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum: Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar hevalarına tâbî olmuşlardır.

17/İSRÂ-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhirati hicâben mestûrâ(mestûran).
Sen Kur’ân’ı kıraat ettiğin (okuduğun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar arasına hicab-ı mesture kıldık (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).

17/İSRÂ-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûran).
O’nu (Kur’ân’ı), fıkıh (idrak) etmelerine karşı, (fıkıh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onların kulaklarına vakra (işitme engeli) kıldık. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman nefretle arkalarına döndüler.


Bu İsrâ 45 ve 46'da belirtilen kişilerle, bu Muhammed 16'da belirtilenler arasında, dinledikten sonra hiçbir şey anlamadıkları kesin olduğuna göre, Allah’ın kalplerini mühürlediği kişiler mi bunlar? Evet, kalplerini mühürlediği, kalplerinde ekinnet olan ve ekinneti Allahû Tealâ kalplerine koyduktan sonra kalplerini mühürlüyor.

Benzer konular