Mu’minûn 24. âyetine göre sadece Allah’a inanmanın kurtuluşa ulaştırmadığını konusuna destek olarak Secde 29 ve En’âm 158'i verebilir miyiz? En’âm 158'de geçen "îmânı ile bir hayır kazanamamışsa" sözünün, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amellerinin boşa gitmesiyle aynı şey olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Mu’minûn 24. âyetine göre sadece Allah’a inanmanın kurtuluşa ulaştırmadığını konusuna destek olarak Secde 29 ve En’âm 158'i verebilir miyiz? En’âm 158'de geçen "îmânı ile bir hayır kazanamamışsa" sözünün, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amellerinin boşa gitmesiyle aynı şey olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mu’minûn 24. âyetine göre sadece Allah’a inanmanın kurtuluşa ulaştırmadığını konusuna destek olarak Secde 29 ve En’âm 158'i verebilir miyiz? En’âm 158'de geçen "îmânı ile bir hayır kazanamamışsa" sözünün, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amellerinin boşa gitmesiyle aynı şey olduğunu söyleyebilir miyiz?

Mu’minun 24'e göre, sadece Allah’a inanmanın kurtuluşa ulaştırmadığını hamdolsun Sizden öğrendik. Bu âyet-i kerimeye destek olarak Secde 29 ve En’am 158'i verebilir miyiz?

Mu’minun 24:

23/MU'MİNÛN-24: Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum, ve lev şâallâhu le enzele melâiketen, mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).
Onun kavminden kâfir olanların ileri gelenleri: “Bu, sizin gibi beşerden (insandan) başka bir şey değil. Size üstün gelmek (hükmetmek) istiyor. Ve eğer Allah dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Atalarımızdan bunun hakkında bir şey işitmedik.” dediler.


fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum: O kâfirlerin ileri gelenleri o zaman dediler ki, onun kavminden olan "Bu da sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir."
yurîdu en yetefaddale aleykum:  Size fadıl olmak, sizden üstün olmak, size hükmetmek istiyor. Kendini sizden üstün bir mevkie koymak istiyor.
ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen): Ve Allah dileseydi mutlaka melekler indirirdi.
mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne): "Atalarımızdan bunun hakkında bir şey işitmedik." dediler.

Mu’minun 24 ile Allah’a inanmanın kurtuluşa ulaştırmadığı arasında bir ilişkiyi, Biz burada kuramadık.

Secde 29:

32/SECDE-29: Kul yevmel fethi lâ yenfeullezîne keferû îmânuhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).
De ki: "Fetih günü, kâfir olanlara (Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere) îmânları bir fayda vermez ve onlara süre verilmez."


"De ki, fetih günü kâfir olanlara, yani Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere îmânları bir fayda vermez ve onlara süre verilmez."

Burada îmânlarının, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere, hem kâfir kelimesi kullanılarak, hem de îmânlarının mevcut olduğu ifade edilerek, çok açık bir şekilde îmân edenler, Allah’a inananlar kâfir olmaktan kurtulamadığı ifadesi çok net bir şekilde veriliyor. Secde 29 bunun çok açık bir ifadesi.

En’âm 158:

6/EN'ÂM-158: Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye rabbuke ev ye’tiye ba’du âyâti rabbike, yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfeu nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran), kulintezırû innâ muntezırûn(muntezırûne).
Onlar (illâ), onlara meleklerin gelmesini mi veya Senin Rabbinin gelmesini mi veya Senin Rabbinden bazı âyetlerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinden bazı âyetlerin (mucizelerin) geldiği gün, daha önce îmân etmemişse (âmenû olmamışsa) veya îmânıyla bir hayır kazanmamışsa onun îmânı kendisine bir fayda vermez. De ki: “Bekleyin! Muhakkak ki; Biz de bekleyenleriz.”


hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye rabbuke: Onlar, onlara meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi. ev ye’tiye ba’du âyâti rabbik(rabbike): Yoksa Rabbinden bazı âyetlerin gelmesini mi bekliyorlar, nazar ediyorlar, gözlüyorlar?
yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike: Senin Rabbinden âyetler, bazı âyetler geldiği gün, geldiği zaman
lâ yenfeu nefsen îmânuhâ: Onların îmânları onlara bir fayda vermez.
lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran): Eğer îmânıyla bir hayır kazanmamışsa, o zaman onun îmânı kendisine bir fayda vermez.
kul intezırû innâ muntezırûn(muntezırûne): De ki, "Bekleyin! Muhakkak ki; Biz de bekleyenleriz."

Burada destek olarak Secde 29. âyet-i kerimesi en güçlü âyet-i kerime.

"En’âm 158'de geçen "îmânı ile bir hayır kazanamamışsa" sözünün Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amellerinin boşa gitmesiyle aynı şey olduğunu söyleyebilir miyiz?"
 
Evet, söyleyebiliriz.


Benzer konular