Yûnus 45 ve Mu’minûn 21'e göre, Allah'a mülâki olmayı yalanlayanların sevap tartılarının ağır gelmesi mümkün değildir diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Yûnus 45 ve Mu’minûn 21'e göre, Allah'a mülâki olmayı yalanlayanların sevap tartılarının ağır gelmesi mümkün değildir diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yûnus 45 ve Mu’minûn 21'e göre, Allah'a mülâki olmayı yalanlayanların sevap tartılarının ağır gelmesi mümkün değildir diyebilir miyiz?

Yûnus-45:

10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yeteârafûne beynehum, kad hasirallezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimseler olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).


“Ve o gün gündüzden bir saatten başka kalmamışlar gibi onları toplayacak. Birbirlerini tanıyacaklar. Allah'a mülâki olmayı yalanlayanlar, hüsrana düştüler. Ve hidayete eren olmadılar.”

Mu’minûn-21:

23/MU'MİNÛN-21: Ve inne lekum fîl en’âmi le ibreten, nuskîkum mimmâ fî butûnihâ ve lekum fîhâ menâfiu kesîratun ve minhâ te’kulûn(te’kulûne).
Ve muhakkak ki hayvanlarda, sizin için ibret vardır. Onların karınlarındaki şeyden size içiririz. Ve onda, sizin için çok menfaatler (faydalar) vardır ve ondan yersiniz.


“Muhakkak ki hayvanlarda, sizin için ibret vardır. Onların karınlarındaki şeyden size içiririz (yani süt). Ve onda sizin için çok menfaatler (faydalar) vardır ve ondan yersiniz.”

Sütü içeriz, sütten muhallebi yaparız. Sütten çeşitli yiyecekler vücuda getiririz. “Ondan size içiririz ve yersiniz.” diyor. Biz insanlar, hayvanları kesip etini de yiyoruz. Hayvanların sütlerini içiyoruz. İneklerin, koyunların sütlerini içiyoruz. “Ve onda, sizin için çok menfaatler (faydalar) vardır.” diyor Allahû Tealâ.

Şimdi suale dönüyorum: “Yûnus Suresinin 45. âyet-i kerimesine göre ve Mu’minûn Suresinin 21. âyet-i kerimesine göre; Allah'a mülâki olmayı yalanlayanların sevap tartılarının ağır gelmesi mümkün değildir diyebilir miyiz?”

Birincisinde Allahû Tealâ: “Onlar, hidayete erenler olmadılar.” diyor. Hidayet üzere olmayanların sevap tartıları elbette fazla olamaz, az olması gerekir. Burada Yûnus Suresinin 45. âyet-i kerimesini anladık. Ama Mu’minûn-21’i anlamadık; bu konuyla hiç alakası olmayan bir âyet-i kerime. Acaba Mu’minûn Suresinin 21. âyet-i kerimesi yerine kardeşimiz başka bir âyet-i kerimeyi mi burada devreye almak istedi? Hayvanların sütü ile Yûnus Suresinin 45. âyet-i kerimesinin alakası yok. Yûnus-45’de Allahû Tealâ açıkça; “Kim Allah'a mülâki olmayı yalanlarsa onlar hüsranda olanlardır ve onlar, hidayette değildirler. Onlar hidayete erenler olmadılar, hidayette değildirler.” diyor.

Mu’minûn Suresinin belki 103. âyet-i kerimesi olması lâzım bunun, 103. âyet-i kerimesi ise o zaman Allahû Tealâ, Mu’minûn-103’te diyor ki:

23/MU'MİNÛN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizanı (sevap tartıları) hafif gelirse, işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.


“Kimin kıyâmet günü sevap tartıları hafif gelirse yani günah tartıları ağır gelirse onlar, hüsranda olanlardır. Onların gidecekleri yer cehennemdir.”

Öyleyse Allah'a mülâki olmayı yalanlayanların sevap tartılarının ağır gelmesi mümkün değildir neticesine oradan ulaşabiliriz; Mu’minûn-103’ten ulaşabiliriz. Mu’minûn-21 burada yanlış bir âyet-i kerime, burada kullanılan bir âyet-i kerime değil. Mutlaka bir yanlış anlaşılma olmalı. Kardeşlerimiz bakıp doğrusunu bize inşaallah bildirsinler.

Benzer konular