Ra’d-11’i açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Devrin İmamı » Ra’d-11’i açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ra’d-11’i açıklar mısınız?

Şüphe yok ki bir topluluk kendi nefsindekileri değiştirmedikçe Allah, o topluluğu değiştirmez. Ra’d-11’i açıklar mısınız?

Ra’d-11:

13/RA'D-11: Lehu muakkibâtun min beyni yedeyhi ve min halfihî yahfezûnehu min emrillâh(emrillâhi), innallâhe lâ yugayyiru mâ bi kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim, ve izâ erâdallâhu bi kavmin sûen fe lâ meredde lehu, ve mâ lehum min dûnihî min vâl(vâlin).
Onları (o kavimdekileri), önünden ve arkasından (önden arkaya doğru uzanan) takip edenler (devrin imamlarını koruyan muhafız melekler) vardır. Allah’ın emrinden olup, onları korurlar. Muhakkak ki; Allah, onlar nefslerinde olan şeyi (hidayette kalma konusundaki niyetlerini) bozmadıkça, bir kavimde olan şeyi bozmaz (devrin imamının ruhunu başlarının üzerinden almaz). Ve Allah, bir kavme ceza vermeyi dilediği zaman, artık onu reddedecek (mani olacak kimse) yoktur. Ve onlar için, ondan başka koruyan bir dost yoktur.


lehu muakkibâtun min beyni yedeyhi ve min halfihî: Onlar için önlerinden ve arkalarından onları takip edenler vardır.
yahfezûnehu min emrillâh: Allah’ın emriyle onu muhafaza etsinler diye (muhafaza ederler).
innallâhe lâ yugayyiru mâ bi kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim: Muhakkak ki Allah, kavimler nefslerini (nefslerinde olan şeyi) tayyir etmedikçe (değiştirmedikçe) Allah da onları değiştirmez. (Nefslerindeki şeyi almadıkça Allah da tayyir etmedikçe; nefslerini bozmadıkça.)

ve izâ erâdallâhu bi kavmin sûen: Allah bir kavme bir ceza vermeyi dilediği zaman (irade ettiği zaman).
fe lâ meredde lehu: Onu reddecek yani mâni olacak kimse olmaz.
ve mâ lehum min dûnihî min vâl: Onlar için ondan başka koruyan bir dost yoktur.

Öyleyse neden bahsediyor sevgili kardeşlerim? Allahû Tealâ burada devrin imamından bahsediyor. Devrin imamının önünde ve arkasında, sağında ve solunda fakat önünü de kaplayan, arkasını da kaplayan muhafız melekler söz konusudur. Ve Allahû Tealâ devrin imamının ruhunu, kim Allah’a ulaşmayı dileyip de 12 tane ihsanla mürşidine ulaşırsa onun başının üzerine mutlaka gönderir. O melekler de onunla beraberdirler.

“Ve bir kavim Allah’ın yolundan vazgeçmedikçe Allah, devrin imamının ruhunu onların başlarının üzerinden almaz.” diyor kardeşimiz.

Ama eğer kişi Allah’a ulaştıktan sonra kalbini bozarsa (Allah’ın yolundan ayrılırsa) başının üzerindeki devrin imamının ruhu onu mutlaka terk eder. Burada insanlar Allah’ın yolunda Allah’a ulaştıktan sonra niyetlerini bozup da Allah’ın yolundan ayrılırlarsa, şeytan onları kandırıp da kalplerini tekrar aydınlıktan karanlığa döndürürse, Allahû Tealâ da başlarının üzerindeki devrin imamının ruhunu onların başlarının üzerinden alır ve kişilerin kalbi başlangıçtaki gibi kapkaranlık hale gelir. Nefslerinin kalbindeki fazılların hepsi o kalbi terk eder. Başlarının üzerindeki devrin imamının ruhu da onu terk eder. Kalplerindeki îmân kelimesi de silinir. Her şey başa döner.

Benzer konular