Yunus’a göre medreselerde okunmayan ders konusuna açıklık getirir misiniz? Bu dörtlüğün Ankebût 49. ile bir ilişkisi var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Yunus’a göre medreselerde okunmayan ders konusuna açıklık getirir misiniz? Bu dörtlüğün Ankebût 49. ile bir ilişkisi var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yunus’a göre medreselerde okunmayan ders konusuna açıklık getirir misiniz? Bu dörtlüğün Ankebût 49. ile bir ilişkisi var mıdır?

Yunus Emre bir dörtlüğünde diyor ki:

“Medreseler müderrisi, okumadılar bu dersi.
Gönüllere yazılır bu Kitabın suresi.”

Yunus’a göre medreselerde okunmayan ders konusuna açıklık getirir misiniz? Bu dörtlüğün Ankebût Suresinin 49. âyet-i kerimesi ile bir ilişkisi var mıdır?

29/ANKEBÛT-49: Bel huve âyâtun beyyinâtun fî sudûrillezîne ûtûl ilm(ilme), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illâz zâlimûn(zâlimûne).
Hayır O (Kur’ân-ı Kerim), ilim verilenlerin sinelerinde beyan olunan âyetlerdir. Ve zalimler hariç, onlar âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.


“bel huve âyâtun beyyinâtun fî sudûrillezîne ûtûl ilm(ilme): Hayır! O (Kur’ân-ı Kerim), ilim verilenlerin göğüslerinde beyan olunan âyetlerdir.
ve mâ yechadu bi âyâtinâ illez zâlimûn(zâlimûne): Ve zalimler hariç. Onlar âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.”

Burada Yunus’a göre medreselerde okunmayan ders… Medreseler bugünün liseleri hüviyetinde, üniversiteleri hüviyetinde ve gene o zaman da gene aynı şekilde oralarda ders öğretiliyor. Ama gönüllere yazılan asıl ders öğretilmiyor. Yani Allah'a ulaşmayı dileme, Allah'a ulaşma, hidayet üzere olmak, dalâletin ne olduğu öğretilmiyor.

“Hidayet, doğru yol.” diyorlar.
“Dalâlet, doğru yoldan sapmaktır.
Sıratı Mustakîm, o da doğru yoldur.
Dalâlet, Sıratı Mustakîm’den sapmaktır.”

Ama ne sapılan şey belli, ne de hidayetin ne olduğu belli.

İblis, var olan bütün Kur'ân hakikatlerini yok etmeyi başarmış. Alıp bir Kur'ân-ı Kerim tefsirini (mealini) okuduğunuz zaman hayretler içinde kalıyorsunuz. Bu kadar açık bir şekilde Allahû Tealâ’nın yazmasına rağmen insanlar nasıl gizleyebilmişler hakikati? Ne kadar çok gayret sarfetmişler bunu başarabilmek için sevgili kardeşlerim.

İnsanların gönüllerine (kalplerine) Allah'ın âyetlerinin beyan edilmesi. Yani onlara Allahû Tealâ’nın vahiy yoluyla Kur'ân âyetlerini açıklaması.

Şu anda da bütün kavimlerde Allah'ın resûlleri vardır. Hepsine aynı şeyleri Allahû Tealâ öğretiyor. Onların da öğrettikleri (bu resûllerin de öğrettiği insanlar) bir süre sonra daimî zikre ulaşıyorlar. Ve onların da kalplerine Allahû Tealâ vahye başlıyor. Bu, onların göğüslerine Allah'ın âyetlerinin yazılması anlamına gelir.

Benzer konular