Bakara-41 ve 42 ve Âli İmrân Suresinin 71. âyetlerine göre hakkın batılla karıştırılması ve hakkın gizlenmesi konularına açıklık getirir misiniz? Hidayet ve dalâleti bir ölçü olarak ele alacak olursak bu durumda hak ile hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Bakara-41 ve 42 ve Âli İmrân Suresinin 71. âyetlerine göre hakkın batılla karıştırılması ve hakkın gizlenmesi konularına açıklık getirir misiniz? Hidayet ve dalâleti bir ölçü olarak ele alacak olursak bu durumda hak ile hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara-41 ve 42 ve Âli İmrân Suresinin 71. âyetlerine göre hakkın batılla karıştırılması ve hakkın gizlenmesi konularına açıklık getirir misiniz? Hidayet ve dalâleti bir ölçü olarak ele alacak olursak bu durumda hak ile hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?

Hakkın batıl ile karıştırılması (hakkın gizlenmesi). “Hak ile hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?” diye soruyor.

Bakara Suresinin 41. âyet-i kerimesi:

2/BAKARA-41: Ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî), ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen ve iyyâye fettekûni.
Sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) tasdik edici olarak indirdiğim şeye (Kur’ân’a) îmân edin ve O’nu inkâr edenlerin ilki siz olmayın. Ve âyetlerimi az bir bedelle satmayın. Ve artık sadece Bana karşı takva sahibi olun.


“ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum: Sizinle beraber olanı tasdik eden  (ederek) indirilen şeye yani Kur'ân’a îmân edin.
ve âminû: Îmân edin.
bi mâ enzeltu: Size indirilen şeye.
musaddikan: Tasdik eden.
li mâ meakum: Sizinle beraber olan şeyi yani Tevrat’ı tasdik eden Kur'ân’a inanın, îmân edin.
ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî): O’nu inkâr ederek kâfirlerin ilki siz olmayın.
ve lâ tekûnû evvele kâfirin: Kâfirlerin ilki siz olmayın.
bih(bîhî): O’nu inkâr edenlerin (O’nu kâfir olanların) O’nu inkâr edenlerin ilki siz olmayın.
ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen: Ve Allah'ın âyetlerini az bir şey karşılığı satın almayın.
ve iyyâye fettekûni: Ve yalnız Ben’den, sadece Ben’den sakının. Sadece Bana karşı takva sahibi olun.”

Bakara-42:
 
2/BAKARA-42: Ve lâ telbisûl hakka bil bâtılı ve tektumûl hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).
Ve hakkı bâtıl ile karıştırmayın (örtmeyin) ve hakkı gizlemeyin. Ve (çünkü) siz biliyorsunuz.


“ve lâ telbisûl hakka bil bâtılı: Ve hakka batılı karıştırmayın.
ve lâ telbisûl hakka bil bâtılı ve tektumûl hakka: Hakkı batılla karıştırmayın. Ve hakkı gizlemeyin (ketmetmeyin).
ve entum ta’lemûn(ta’lemûne): Bildiğiniz halde, bilerek hakkı gizlemeyin.”

Bu âyet bize hangi âyeti hatırlatmalı? Bakara Suresinin 159. âyet-i kerimesini hatırlatmalı. Ne diyordu Allahû Tealâ orada?

2/BAKARA-159: İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ minel beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).
Muhakkak ki, beyyinelerden indirdiğimiz şeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaştırılmasını) Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder.


“Onlar ki;” diyor, “insanlara, Biz kitap indirerek o kitaptaki beyyinelerle ispat etmemize ve açıklamamıza rağmen, beyan etmemize rağmen Allah'ın âyetlerini ve özellikle hidayeti gizlerler.” diyor Allahû Tealâ. “Allah da onlara lânet eder. Lânet edenlerin de hepsi onlara lânet eder.” diyor

Hidayeti gizleyenler, işte burada da hakkı gizleyenler olarak anlatılıyor.

Âli İmrân-71:

3/ÂLİ İMRÂN-71: Ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).
Ey Kitap Ehli! Niçin hakkı bâtıl ile karıştırıyorsunuz? Ve siz bildiğiniz halde hakkı niçin gizliyorsunuz?


“ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı: Ey kitap ehli! Niçin hakkı batılla karıştırıyorsunuz?
ve tektumûnel hakka: Ve hakkı gizliyorsunuz
ve entum ta’lemûn(ta’lemûne): Ve siz biliyorsunuz. (Bildiğiniz halde niçin hakikatleri gizliyorsunuz).”

Şimdi suale gelelim:

“Bakara-41, 42 ve Âli İmrân-71’in durumuna göre hakkın batıl ile karıştırılması ve hakkın gizlenmesi konularına açıklık getirir misiniz?” diyor.

Hakkın gizlenmesi özel bir olgudur. Hakkı gizleyenler Allah'a ulaşmayı gizleyenlerdir. İnsan ruhunun ölmeden Allah’a ulaşmasını, hidayeti gizleyenlerdir. Öyleyse bakalım Nisâ-167, 168, 169 ne diyor? Diyor ki Allahû Tealâ orada:

4/NİSÂ-167: İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).
Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.

4/NİSÂ-168: İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).
Muhakkak ki inkâr edenleri ve zulmedenleri (başkalarını da mürşide ulaşmaktan men edip saptıranları), Allah mağfiret edecek değildir ve yola (Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e) hidayet edecek değildir.

4/NİSÂ-169: İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
Ancak cehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır.


“innellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden): Onlar muhakkak ki kâfirdirler ve insanları Allah’ın yolundan (sebîlden) men ederler. Kendileri Allah'a ulaşmayı dilemedikleri gibi başka insanların da Allah'a ulaşmayı dilemesine mâni olurlar. Onlar uzak bir dalâlet içindedirler.” diyor.
“kad dallû dalâlen baîdâ(baîden): Onlar uzak bir dalâlet içindedir.”

Öyleyse buradaki olayla orası aynı.

“Hidayetle dalâleti bir ölçü olarak ele alırsak bu durumda hak ile hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?”         

Hak, hidayeti temsil etmektedir. Batıl da dalâleti temsil etmektedir. Hakkın gizlenmesi hidayetin gizlenmesidir.

Batılın muhtevasına baktığımız zaman Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Hak geldi, batıl zayi oldu.” İşte hak gelmiştir. İçinde bulunduğumuz bu çağda hak gelmiştir. Hidayet açık ve kesin bir standartta ortaya konmuştur. Nitekim bundan sonraki 3. ihtar, hidayet konusunda tahakkuk edecektir. Hidayet konusunda gizli kalmış olan bütün hakikatleri bu ihtarda inşaallah sizlerin ıttılağına sunacağız. Göreceksiniz ki; hidayet hakkı, dalâlet de batılı temsil etmektedir.

Benzer konular