Yûnus 45'e göre dünya hayatında insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlayanların Bakara 159'a göre ispat vasıtalarını ve hidayeti gizleyenlerin Bakara-38 ve Yûnus-62, 63, 64'e göre hakkı batılla karıştırıp hakkı gizleyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Yûnus 45'e göre dünya hayatında insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlayanların Bakara 159'a göre ispat vasıtalarını ve hidayeti gizleyenlerin Bakara-38 ve Yûnus-62, 63, 64'e göre hakkı batılla karıştırıp hakkı gizleyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Yûnus 45'e göre dünya hayatında insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlayanların Bakara 159'a göre ispat vasıtalarını ve hidayeti gizleyenlerin Bakara-38 ve Yûnus-62, 63, 64'e göre hakkı batılla karıştırıp hakkı gizleyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Evet, hakkı gizleyenler var. Bir de bilmeden hakkı batılla karıştıranlar var. Meselâ Allah'a ulaşmayı dilemek keyfiyeti tamamen unutulmuş. Ama insanlar asırlardan beri bu hakikati öğrenmemişler. Öğrenmedikleri için de öğretmeleri mümkün değil. Ve de bir kısım insanlar da açık bir şekilde “İnsan ruhunun Allah'a ölmeden evvel ulaşması diye bir şey yoktur." diyebilmektedirler. Yûnus-45’e bakıyoruz:
“Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri: Ve o gün, gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar.
yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi: Allah’a mülâki olmayı tekzip edenler (yalanlayanlar) hüsrana düştüler.
ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne): Ve hidayette olmadılar.” Yani: “Dalâlette kaldılar.” demek.
“Şimdi buradaki (Yûnus-45’teki) Allah’a mülâki olmayı tekzip edenlerin, hakkı batıl ile karıştırıp hakkı gizleyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, Allah'a ulaşmayı yalanlayanlar, hakkı batıl ile karıştıranlardır, hakkı gizleyenlerdir. Allah’a mülâki olmayı tekzip ettiklerine göre olay budur. Yûnus Suresinin 45. âyet-i kerimesi bunu veriyor. Yani hidayeti gizleyenler. Tabiî onlar ne olur? Hidayette olmazlar. Bakara-159. Söylemiştik zaten. Bir defa daha söyleyelim:
“İndirdiğimiz o beyyinelerden olan şeyleri ve hidayeti yani Allah'a ulaşmayı dilemeyi (ruhun Allah'a ulaşmasını) kitapta Allah insanlara açıkladıktan sonra gizleyenler; onlara hem Allah lânet eder hem lânet ediciler lânet eder.”
Öyleyse Bakara-159’da özellikle ketmedenler var. Bilerek, isteyerek Allah'ın âyetlerini gizleyenler var. Yûnus-45’te de gene bilerek, isteyerek Allah'ın âyetlerini yalanlayanlar var. Yani insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlıyor 1. grup. 2. grup yalanlamasın da ötesinde bilerek, isteyerek gizliyor insanlardan. Bunlar; hakkı batılla karıştırıp, bunlar 1.’si, hakkı batılla karıştırıyor ve hakkı dolaylı bir şekilde gizlemiş oluyor. Ama Bakara-159’daki kişiler hakkı bilerek gizliyorlar. Bilerek, isteyerek insanların hakkı gizlemesi söz konusu.
10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yeteârafûne beynehum, kad hasirallezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimseler olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).“Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri: Ve o gün, gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar.
yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi: Allah’a mülâki olmayı tekzip edenler (yalanlayanlar) hüsrana düştüler.
ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne): Ve hidayette olmadılar.” Yani: “Dalâlette kaldılar.” demek.
“Şimdi buradaki (Yûnus-45’teki) Allah’a mülâki olmayı tekzip edenlerin, hakkı batıl ile karıştırıp hakkı gizleyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, Allah'a ulaşmayı yalanlayanlar, hakkı batıl ile karıştıranlardır, hakkı gizleyenlerdir. Allah’a mülâki olmayı tekzip ettiklerine göre olay budur. Yûnus Suresinin 45. âyet-i kerimesi bunu veriyor. Yani hidayeti gizleyenler. Tabiî onlar ne olur? Hidayette olmazlar. Bakara-159. Söylemiştik zaten. Bir defa daha söyleyelim:
2/BAKARA-159: İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ minel beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).
Muhakkak ki, beyyinelerden indirdiğimiz şeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaştırılmasını) Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder. “İndirdiğimiz o beyyinelerden olan şeyleri ve hidayeti yani Allah'a ulaşmayı dilemeyi (ruhun Allah'a ulaşmasını) kitapta Allah insanlara açıkladıktan sonra gizleyenler; onlara hem Allah lânet eder hem lânet ediciler lânet eder.”
Öyleyse Bakara-159’da özellikle ketmedenler var. Bilerek, isteyerek Allah'ın âyetlerini gizleyenler var. Yûnus-45’te de gene bilerek, isteyerek Allah'ın âyetlerini yalanlayanlar var. Yani insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlıyor 1. grup. 2. grup yalanlamasın da ötesinde bilerek, isteyerek gizliyor insanlardan. Bunlar; hakkı batılla karıştırıp, bunlar 1.’si, hakkı batılla karıştırıyor ve hakkı dolaylı bir şekilde gizlemiş oluyor. Ama Bakara-159’daki kişiler hakkı bilerek gizliyorlar. Bilerek, isteyerek insanların hakkı gizlemesi söz konusu.
Benzer konular
