Kehf 110 ve Rûm 31'e göre, Allah'a mülâki olmak için Allah'a ulaşmayı dileyip nefs tezkiyesi yapmak gerekir diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Nefs Tezkiyesi » Kehf 110 ve Rûm 31'e göre, Allah'a mülâki olmak için Allah'a ulaşmayı dileyip nefs tezkiyesi yapmak gerekir diyebilir miyiz?
Kehf 110 ve Rûm 31'e göre, Allah'a mülâki olmak için Allah'a ulaşmayı dileyip nefs tezkiyesi yapmak gerekir diyebilir miyiz?
Kehf-110:
“De ki: Ben de sizin gibi sadece bir beşerim (insanım). Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor. O takdirde (buna göre) kim Rabbine mülâki olmayı dilerse o zaman salih amel yapsın yani nefs tekiyesi yapsın ve Rabbinin ibadetine başka bir şeyi ortak koşmasın.”
Bu kişi Allah'a ulaşmayı dilediği anda Rabbinin ibadetine başka bir şeyi ortak koşmaz. Çünkü şirkten kurtulmuştur. Neden? Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
“Allah'a ulaşmayı dile ve böylece Allah'a karşı takva sahibi ol. Ve namaz kıl ve müşriklerden olma.”
Rûm-32’de de diyor ki:
“O müşriklerden olma ki onlar dînlerinde fırkalara ayrılmışlardır; hizipler oluşturmuşlardır. Her hizip kendi elindekiyle ferahlanır.” diyor Allahû Tealâ.
İşte hizipler, 72 tane hizip Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin oluşturduğu hizipler. Bunların hepsi ne yazık ki Allah'a ulaşmayı dilemeyen herkes gibi şirkte. Bu 72 tane fırkanın içinde Allah'a ulaşmayı dileyen küçük gruplar var. İşte onlar, 73. fırkayı oluşturuyor. Onlar da şirkte olmayanlar. Öyleyse şirkten kurtuluşun yolu, Allah'a ulaşmayı dilemek. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, Allah onu mutlaka mürşidine ulaştıracaktır. Mürşidine ulaştıktan sonra da kişi salih amel işleyecektir yani nefs tezkiyesi yapacaktır. Kehf Suresinin 110. âyet-i kerimesi bunu çok açık olarak vermiş. Tek bir ilâh olan Allah'ın biz kulları, tek bir fırkada olmak mecburiyetindeyiz. O, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin tek fırkası, 73. fırka. Rûm-31, zaten söyledik bunu.
Şimdi suale dönüyorum tekrar: “Kehf Suresinin 110. âyet-i kerimesi ve Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesine göre Allah'a mülâki olmak için Allah'a ulaşmayı dileyip nefs tezkiyesi yapmak gerekir diyebilir miyiz?”
Evet, şirkten kurtulmak da cabası.
18/KEHF-110: Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun, fe men kâne yercû likâe rabbihî felya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beşerim. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor. O taktirde kim Rabbine mülâki olmayı (ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı) dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi) yapsın ve Rabbinin ibadetine başka birini (bir şeyi) ortak koşmasın.”“De ki: Ben de sizin gibi sadece bir beşerim (insanım). Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor. O takdirde (buna göre) kim Rabbine mülâki olmayı dilerse o zaman salih amel yapsın yani nefs tekiyesi yapsın ve Rabbinin ibadetine başka bir şeyi ortak koşmasın.”
Bu kişi Allah'a ulaşmayı dilediği anda Rabbinin ibadetine başka bir şeyi ortak koşmaz. Çünkü şirkten kurtulmuştur. Neden? Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.“Allah'a ulaşmayı dile ve böylece Allah'a karşı takva sahibi ol. Ve namaz kıl ve müşriklerden olma.”
Rûm-32’de de diyor ki:
30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.“O müşriklerden olma ki onlar dînlerinde fırkalara ayrılmışlardır; hizipler oluşturmuşlardır. Her hizip kendi elindekiyle ferahlanır.” diyor Allahû Tealâ.
İşte hizipler, 72 tane hizip Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin oluşturduğu hizipler. Bunların hepsi ne yazık ki Allah'a ulaşmayı dilemeyen herkes gibi şirkte. Bu 72 tane fırkanın içinde Allah'a ulaşmayı dileyen küçük gruplar var. İşte onlar, 73. fırkayı oluşturuyor. Onlar da şirkte olmayanlar. Öyleyse şirkten kurtuluşun yolu, Allah'a ulaşmayı dilemek. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, Allah onu mutlaka mürşidine ulaştıracaktır. Mürşidine ulaştıktan sonra da kişi salih amel işleyecektir yani nefs tezkiyesi yapacaktır. Kehf Suresinin 110. âyet-i kerimesi bunu çok açık olarak vermiş. Tek bir ilâh olan Allah'ın biz kulları, tek bir fırkada olmak mecburiyetindeyiz. O, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin tek fırkası, 73. fırka. Rûm-31, zaten söyledik bunu.
Şimdi suale dönüyorum tekrar: “Kehf Suresinin 110. âyet-i kerimesi ve Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesine göre Allah'a mülâki olmak için Allah'a ulaşmayı dileyip nefs tezkiyesi yapmak gerekir diyebilir miyiz?”
Evet, şirkten kurtulmak da cabası.
