Muddessir 38, Şems 9, Asr 3 ve Fussilet 18 ışığında kurtuluş müessesini felâhın ilk üç kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Muddessir 38, Şems 9, Asr 3 ve Fussilet 18 ışığında kurtuluş müessesini felâhın ilk üç kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Muddessir 38, Şems 9, Asr 3 ve Fussilet 18 ışığında kurtuluş müessesini felâhın ilk üç kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?

Muddessir Suresinin 38 âyet-i kerimesinde bütün nefslerin cehennemde rehine olduğu buyrulmakta. Şems Suresinin 9 âyet-i kerimesinde ise nefsini tezkiye eden kişinin felaha ereceği buyrulmakta. Konuya nefs açısından baktığımız zaman bu sonuçla karşılaşıyoruz. Ancak diğer taraftan Allahû Tealâ Vel Asr 3‘te; "Âmenû olup nefs teskiyesi yapanlar hariç.” diyor. Fussilet-18’de ise; "Âmenû olup takva sahibi olanlar." diyor. Bu âyetlerin ışığında kurtuluş müessesini felahın ilk üç kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?”

Yani Allah’a ulaşmayı dilemek, mürşide ulaşmak ve ruhu Allah’a teslim etmek. İlk üç kademe.

Muddessir 38:

74/MUDDESSİR-38: Kullu nefsin bimâ kesebet rehînetun.
Bütün nefsler, iktisap ettikleri (kazandıkları) dereceler sebebiyle (karşılığı olarak) rehinedirler (bağlıdırlar).


Şems 9:

91/ŞEMS-9: Kad efleha men zekkâhâ.
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.


Vel Asr:

103/ASR-3: İllâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabrı.
Ama âmenû olanlar (ilk 7 basamağı aşanlar), nefs tezkiyesi yapanlar (ikinci 7 basamağı aşanlar), Allah’a ruhu ulaşıp Hakk’ı tavsiye edenler (üçüncü 7 basamağı aşanlar) ve sabrı tavsiye edenler (dördüncü 7 basamağı aşanlar) hariç.


illellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti: Âmenû olanlar ve nefsi ıslah edici amel işleyenler.

Hakk’ı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler. Bunlardan konumuz, nefsini tezkiye edenler, amilüssalihat yapanlar.
    
Fussilet 18:

41/FUSSİLET-18: Ve necceynâllezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Ve âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) kurtardık. Ve (böylece) onlar, takva sahibi olmuşlardı.


"Îmân edenleri ve takva sahibi olanları kurtardık." diyor Allahû Tealâ.

Şimdi suale tekrar bakalım.

"Muddessir Suresinin 38. âyet-i kerimesinde bütün nefslerin rehine olduğu buyrulmakta. Şems Suresinin 9. âyet-i kerimesinde ise, nefsini tezkiye eden kişinin felâha ereceği buyrulmakta."

Bütün nefsler rehine: Hem fizik vücudun içinde hem de cehennem de.

"Nefsini tezkiye eden kişinin felâha ereceği buyruluyor. Ancak diğer taraftan Allahû Tealâ Vel Asr 3‘te, âmenû olup nefs teskiyesi yapanlar hariç.” diyor. Âmenû olup nefs tezkiyesi yapanlar hüsranda değiller, hüsrandan hariç, kendini kurtaranlar. Fussilet 18’de ise, "âmenû olup takva sahibi olanlar" diyor. Bu âyetlerin ışığında kurtuluş müessesini felahın ilk üç kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?”

- Hüseyin, çok karmaşık bir ifade kullanmışsın.

Nefs açısından meseleye baktığımızda, bütün nefsler cehennemde rehine. Ne zamana kadar? Allah’a ulaşmayı dileyene kadar. Nefsini tezkiye eden kişinin felâha ermesi söz konusu. Bu nefs tezkiyesi kişiyi, 3 felâha ulaştırır.

Vel Asr 3’te, ”Âmenû olup nefs tezkiyesi yapanlar hariç.” diyor. Evvela âmenû olanlardan bahsediyor. Nefs tezkiyesi yapanlar hariç. Âmenû olanlar hariç, ondan sonra nefs tezkiyesi yapanlar hariç. Her iki konuda da âmenû olmak konunun başını çekiyor. Bu rehine olmak iki ayrı açıdan rehineliği ifade eder:

1- Fizik vücudun içinde nefs rehinedir.
2- Cehennemde rehinedir.

Ama cehennemdeki rehinelikte muhtevaya baktığımız zaman, fizik vücutla beraber nefs beraberliği var. Cehenneme girecekse, fizik vücutla nefs beraberce girecektir. Onun için nefsin rehineliği, fizik vücudun içindedir. Yemin sahipleri, “Onlar cennette olacaklardır.” diyor Allahû Tealâ bu rehinelerden.

Bu âyetlerin ışığında kurtuluş müessesesini felâhın ilk 3 kademesi açısından değerlendirebilir miyiz?

- Çok muğlâk bir ifade. Yani buradaki muhtevada kurtuluş zaten felâh demek. Olayın aslı ne?

* Allah’a ulaşmayı dileyen kişi, 1. felâha ulaşmıştır.
* Mürşidine ulaşan kişi 2. felâha ulaşmıştır.
* Ruhunu Allah’a ulaştıran kişi 3. felâha ulaşmıştır ki, bu nefs tezkiyesinin tamamlandığı yerdir.

Bu açıdan 3 ayrı safhada kişi için felâh söz konusudur. Ve bu açıdan meseleye bakılıyorsa, Allah’a ulaşmayı dilemek de, mürşidine ulaşmak da ruhunu Allah’a ulaşması da konuya dahil, nefs tezkiyesi sebebiyle.

Benzer konular