Bakara-2’ye göre Allah’a ulaşmayı dilemeyerek âmenûler takvasına ulaşamayanların A'râf-146 gereğince hidayetlerine vesile olamayacağını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Bakara-2’ye göre Allah’a ulaşmayı dilemeyerek âmenûler takvasına ulaşamayanların A'râf-146 gereğince hidayetlerine vesile olamayacağını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara-2’ye göre Allah’a ulaşmayı dilemeyerek âmenûler takvasına ulaşamayanların A'râf-146 gereğince hidayetlerine vesile olamayacağını söyleyebilir miyiz?

Bakara 2:

2/BAKARA-2: Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).
İşte bu Kitap ki, O’nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir.


"İşte bu Kitap Onda şüphe yoktur. Takva sahipleri için hidayettir."

Neden? Kişi Allah’a ulaşmayı dileyince takva sahibi oluyor. Takva sahibi olduğu anda hidayette. Takva sahibi olanlar için hidayet (Kur'ân hükümleri gereğince).

A'râf 146:

7/A'RÂF-146: Se asrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîlâ(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).
Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.


Allahû Tealâ diyor ki, “Onları âyetlerimizden çevireceğiz ki, onlar yer yüzünde haksız yere kibirle dolaşırlar. Yeryüzünde haksız yere kibirlenirler. Onlar bütün âyetleri görseler ona (o âyetlere) inanmazlar. İrşad yolunu gördükleri zaman, rüşd yolunu gördükleri zaman onu yol olarak ittihaz etmezler. Gayy yolunu gördükler zaman onu yol olarak ittihaz ederler. Bunun sebebi onların âyetlerimizi tekzip etmeleri, yalanlamaları ve onlardan gâfil olmalarıdır?"

Şimdi suale geliyoruz. Bakara-2’de Kur'ân-ı Kerim' ancak takva sahibi olanlar için bir hidayet olduğu belirtilmektedir. Zaten Allah’a ulaşmayı dilemeyen hiç kimse takva sahibi olamaz. Allah’a inanıyor diye hiç kimse takva sahibi olmaz. Takva sahibi olmak, mutlaka inanmanın ötesinde bir olaydır.

Allah’a inanmayı ihata eder (1).
Allah’a insan ruhunu ölmeden evvel ulaşmasına inanmayı ihata eder (2).
Bunun üzerine farz olduğuna inanmayı ihata eder (3).
Allah’a ulaşmayı dilerse ruhunu Allah'ın mutlaka Kendisine ulaştıracağından emin olmayı, O’na kesin şekilde inanmayı ihata eder (4).

Bakara-2’de Kur'ân-ı Kerim'in ancak takva sahibi için hidayet olduğu belirtiliyor. Evet. Bu âyet-i kerimeye göre Kur'ân-ı Kerim'in en azından Allah’a ulaşmayı dilemeyerek âmenûlar takvasına ulaşamayanların A'râf-146 gereğince hidayetlerine vesile olamayacağını söyleyebilir miyiz?

Bakara-2 Kur'ân-ı Kerim' ancak takva sahipleri için bir hidayet olduğu belirtilmektedir. Evet. Bu âyet-i kerimeye göre Kur'ân-ı Kerim' in en azından Allah’a ulaşmayı dilemeyerek âmenûlar takvasına ulaşamayanların A'râf-146 gereğince hidayetlerine vesile olamayacağını söyleyebilir miyiz?

Söyleyebiliriz. A'râf-146 hiç bir zaman hidayete ulaşamayacak olanlardan bahsediyor. İrşad yolunu kabul etmeyen, rüşd yolunu kabul etmeyen, gayy yolunu kabul eden, Allah'ın âyetlerini tekzip eden ve Allah'ın âyetlerinden gâfil olan insanlar onlar. O zaman Kur'ân-ı Kerim, A'râf-146 gereğince âmenûlar takvasına ulaşamayanların hidayetine vesile olamaz. Vesile olabilmesi için mutlaka Allah’a ulaşmayı dilemeleri lâzım, âmenûlar takvasına ulaşmak lâzım, yoksa yok.

Benzer konular