Mâide Suresinin 8. âyet-i kerimesine göre, Allah için hakkı ayakta tutmak konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyet-i kerimenin dîni ikame etmekle ve fırkalara ayrılmamakla bir ilişkisi var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Mâide Suresinin 8. âyet-i kerimesine göre, Allah için hakkı ayakta tutmak konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyet-i kerimenin dîni ikame etmekle ve fırkalara ayrılmamakla bir ilişkisi var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mâide Suresinin 8. âyet-i kerimesine göre, Allah için hakkı ayakta tutmak konusuna açıklık getirir misiniz? Bu âyet-i kerimenin dîni ikame etmekle ve fırkalara ayrılmamakla bir ilişkisi var mıdır?

Mâide 8:

5/MÂİDE-8: Yâ eyyuhâllezîne âmenû kûnû kavvâmîne lillâhi şuhedâe bil kıstı ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin alâ ellâ ta’dilû. I’dilû, huve akrabu lit takva vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah için kavvâmîn olun (hakkı ayakta tutun)! Adaletli şâhidler olun! Ve bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın! O takvaya en yakın olandır. Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.


Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah için kavvâmîn olun (hakkı ayakta tutun). Adaletli şahitler olun. Ve bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın. Takvaya en yakın olan budur. Allah’a karşı takva sahibi olun. Şüphesiz ki; Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

"yâ eyyuhellezîne âmenû: Ey âmenû olanlar!
kûnû kavvâmîne lillâhi: Allah için kavvâmîn olun."  diyor Allahû Tealâ.

Kavvâmîn, burada kavvâmîn kelimesiyle kıyam kelimesinin bir ilişkisi var. “Kıyamda olun.” diyor.

Bu, hangi âyetle yaklaşıyor? Rûm 30'la. Allahû Tealâ ne diyordu Rûm 30'da?

30/RÛM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfen, fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâhi, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.


“Habibim, hanif olarak vechini dîne kıyam et, dîne ikame et. O hanif fıtratıyla ki, Allah bütün insanları hanif fıtratıyla yaratmıştır. Allah’ın dîninde, Allah’ın yaratmasında bir değişiklik göremezsin. İşte kayyum olan dîn budur.”

Kavvâmîn de kişinin kayyum olması, dîni ayakta tutmak üzere kayyum olması.

lillâhi şuhedâe bil kıstı: Allah için adaletle şahitler olun.
ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin alâ ellâ ta’dilû: Bir kavme karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın.
alâ ellâ ta’dilû: Sizi değiştirmesin.
ı’dilû: Adaletten, adaletten saptırmasın yani adil davranın.
huve akrabu lit takva: Takva için en yakın olan işte budur.     
vettekûllâh (vettekûllâhe): Allah’a karşı takva sahibi olun.
innallâhe habîrun bimâ ta’melûn (ta’melûne): Muhakkak ki Allah, amellerinizden haberdardır.

“Bu âyet-i kerimenin dîni ikame etmek ve fırkalara ayrılmamakla bir ilişkisi var mıdır?”

Adaletle davranmamak, fırkalara ayrılmanın temel nişanesidir. Kıstla davrananları Allahû Tealâ söylüyor: “Musa’nın kavminden öyle kişiler vardı ki, adaletle davranırlardı. Münkerden nehyeder, irfanla, marufla emrederlerdi.” diyor.

Öyleyse kıstla davrananlar (adaletle davrananlar), belli vasıfların sahibi olan insanlar,  Allah’ın yolunda bir hayli mesafe almış olan kişiler. Ve buradaki “Kavvâmîn olun.” ifadesi “Kıyamda olun.” demek. Demin söylediğimiz Rûm Suresinin 30. ve 31. âyet-i kerimeleriyle yakın ilişki içerisinde.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e de diyor ki Allahû Tealâ:

“Hanif olarak vechini (fizik vücudunu) ikame et, kıyamda tut.” Niçin kıyamda tut? Allah’ın dînini kıyamda kılmak için. O ezelî ve ebedî dîni, kayyum olan dîni (kayyum olan; hem kıyâmete kadar devam edecek olan, hem de kıyâmete kadar ayakta kalacak olan, kıyamda olacak dîn demek). Ne Allahû Tealâ insanları hanif fıtratıyla yaratmaktan vazgeçiyor, ne de dîni değiştiriyor. Tek bir dîn, hanif dîni. Ve büyün insanlar insanlık tarihî boyunca ve bütün gelecek boyunca aynı vasıfta yaratılacaklar, sadece hanif dînini yaşabilecek olan özelliklerle.

Öyleyse burada âmenû olanlara sesleniyor Allahû Tealâ. Âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler). Onların kavvâmîn olmaları, Allah için kavvâmîn olmaları isteniyor, Allah için dîni kıyamda tutmak için kıyamda olmaları. Ve “Adaletli şahitler olun.” Zaten “Adaletli şahitler olun.” demesi yeterli. Bunlar mutlaka Allahû Tealâ’ya ulaşmayı dileyenler ve daha üst kademelere ulaşabilenler.

Öyleyse âyet-i kerime, hem dîni ikame etmekle, hem de fırkalara ayrılmamakla bir ilişki vardır. Neden vardır? Çünkü Rûm Suresinin 30. âyet-i kerimesinden sonra, Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesini söylüyor Allahû Tealâ:

<<30-31

Benzer konular