Âli İmrân Suresinin 77. âyet-i kerimesini ve bu âyet-i kerimede geçen "Allah onlar ile konuşmayacak." sözünü ve âyet-i kerimenin muhalifinden ahdini ve yeminlerini yerine getirenlerle Yüce Rabbimizin muhakkak konuşacağını söyleyebilir miyiz? Bu âyet-i kerimeyi vahiy müessesesine bir delil olarak gösterebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Âli İmrân Suresinin 77. âyet-i kerimesini ve bu âyet-i kerimede geçen "Allah onlar ile konuşmayacak." sözünü ve âyet-i kerimenin muhalifinden ahdini ve yeminlerini yerine getirenlerle Yüce Rabbimizin muhakkak konuşacağını söyleyebilir miyiz? Bu âyet-i kerimeyi vahiy müessesesine bir delil olarak gösterebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Âli İmrân Suresinin 77. âyet-i kerimesini ve bu âyet-i kerimede geçen "Allah onlar ile konuşmayacak." sözünü ve âyet-i kerimenin muhalifinden ahdini ve yeminlerini yerine getirenlerle Yüce Rabbimizin muhakkak konuşacağını söyleyebilir miyiz? Bu âyet-i kerimeyi vahiy müessesesine bir delil olarak gösterebilir miyiz?

Âli İmrân-77:

3/ÂLİ İMRÂN-77: İnnellezîne yeşterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen ulâike lâ halaka lehum fîl âhırati ve lâ yukellimuhumullâhu ve lâ yenzuru ileyhim yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim ve lehum azâbun elîm(elîmun).
Muhakkak ki onlar; Allah’ın ahdini ve yeminlerini az bir değere satarlar. İşte onlar için ahirette bir nasip yoktur. Ve Allah onlar ile konuşmayacak ve kıyamet günü onlara nazar etmeyecek (bakmayacak). Ve onları temize çıkarmayacak ve onlar için elim azap vardır.


innellezîne yeşterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen: Onlar, Allah’ın ahdini ve yeminlerini az bir değere muhakkak ki satarlar.
bi ahdillâhi: Allah’ın ahdi; iradenin teslimi.
Yeminleri; ruhun, vechin, nefsin Allah’a teslimi.

“Hepsini birden satarlar yani gerçekleştirmezler.” diyor.

ulâike lâ halaka lehum fîl âhırati: Onlara ahirette hiçbir nasip yoktur.
ve lâ yukellimuhumullâhu: Allah onlarla konuşmayacaktır.
ve lâ yenzuru ileyhim: Onlara bakmayacaktır.
ve lâ yuzekkîhim: Onları tezkiye etmeyecektir; temize çıkarmayacaktır.
ve lehum azâbun elîm: Onlara elîm bir azap vardır.

Şimdi olay bu. Suallere dönüyorum; bu âyet-i kerimede geçen “Allah onlar ile konuşmayacak.” sözünün neyi ifade ettiğini soruyor.

Allahû Tealâ ezelde bütün insanlarla konuşmuştur. A’râf-172’de Allahû Tealâ buyuruyor ki:

7/A'RÂF-172: Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).
Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.”


“Biz bütün insanları Âdem (A.S)’ın zahrından çıkararak (hepsinin sırtlarından onların çocuklarını çıkararak) huzurumuzda topladık. Onlara dedik ki: “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet.” Nefsler kıyâmet günü, biz bundan haberdar değildik demesinler diye onları nefslerine şahit tutuk.”

Bundan sonra Allahû Tealâ diyor ki: “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” sualine, “Evet.” cevabını verdikleri noktada diyor ki: “Ben sizin Rabbinizsem ey nefsler, ruhlar, fizik vücutlar! Bana yemin verin, misak verin ve ahd verin. Sözlerimi işittiniz mi?” “semîna.” diyoruz, “İşittik.” “Öyleyse itaat edin.” diyor Allahû Tealâ.  Allahû Tealâ’ya yemin, misak ve ahd veriyoruz; ruh, nefs ve fizik vücut olarak. Allahû Tealâ (İlâhî irade) ondan sonra cüz’i iradenin de Allah’ın İlâhi İrade’sine teslim olacağına dair misak istiyor ve üzerimize bu misaki veriyor Allahû Tealâ.

İşte orada Allahû Tealâ, kıyâmet günü o ahdlerini, yeminlerini, misaklerini yerine getiren insanlarla başlangıç konuşmasının sonunu tamamlayacak. Başlangıçtaki o dediği; “Bana yemin verin, misak verin, ahd verin.” İlâhi İrade’nin de iradeden istediği yeminin yerine getirildiği konusunda onlarla Allahû Tealâ’nın kıyâmet günü konuşması olacak. Ama bunu yerine getirmeyenlerle Allahû Tealâ konuşmayacak, onlara nazar etmeyecek, onları tezkiye de etmeyecek. Yani kaybettikleri dereceler kazandıkları derecelerden fazla olacak. Onlar cehenneme girdikleri zaman orada ebediyyen kalacaklar. Ne konuşacak ne bakacak. Kimlere? Allah’a verdikleri yemini, misaki, ahdi gerçekleştirmeyenlere.

Benzer konular