Kul ile Allah arasına kimse giremez diyenlerin, hurafeleri kendilerine şeriat kılan, Allah’tan gayrı dostları, ortakları mürşidin yerine koyduklarını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Kul ile Allah arasına kimse giremez diyenlerin, hurafeleri kendilerine şeriat kılan, Allah’tan gayrı dostları, ortakları mürşidin yerine koyduklarını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kul ile Allah arasına kimse giremez diyenlerin, hurafeleri kendilerine şeriat kılan, Allah’tan gayrı dostları, ortakları mürşidin yerine koyduklarını söyleyebilir miyiz?

Yüce Rabbimiz A’râf Suresinin 3. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: “Rabbimizden indirilene tâbî olanlar, hacet namazıyla Allah’ın gösterdiği mürşide tâbî olanlardır.” Kul ile Allah arasına kimse giremez diyenlerin, hurafeleri kendilerine şeriat kılan, Allah’tan gayrı dostları, ortakları mürşidin yerine koyduklarını söyleyebilir miyiz?

A’râf-3:

7/A'RÂF-3: Ittebiû mâ unzile ileykum min rabbikum ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâe, kalîlen mâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Rabbinizden size indirilene tâbî olun. Ve ondan başka dostlar edinmeyin. Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz.


“ittebiû mâ unzile ileykum min rabbikum: Rabbinizden size indirilene tâbî olun. Onun dışında başka bir şeye tâbî olmayın.

“Rabbinizden size indirilene tâbî olun.”

14 asır evvel Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbe öyle yapmış.

ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâe: Ve O’ndan başka (Allah’tan başka) dostlar edinmeyin.
kalîlen mâ tezekkerûn: Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz.

“Rabbinizden size indirilene tâbî olun.”

Ne diyor Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’inde?

5/MÂİDE-35: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.


“Sizi Allah’a ulaştıracak olan vesileyi Allah’tan isteyin.” diyor.

Sonra da hacet namazı kılanların bu hedefe ulaşabileceğini söylüyor ama hacet namazı kılanlardan Allah’a ruhlarını ölmeden evvel ulaştıracaklarına kesin şekilde inananların bu hedefe ulaşacağını, sadece onlara mürşidlerini göstereceğini söylüyor Allahû Tealâ. Onlar, huşû sahipleri. Onun dışında kalanlar Allahû Tealâ tarafından bu hedefe ulaştırılmazlar.

Ne olur o zaman? Allah’ın emri; “Allah’tan sizi Allah’a ulaştıracak vesileyi isteyin.” olmasına rağmen, bu insanlar vesileyi istemiyorlarsa, o zaman Allah’ın emrini yerine getirmiyorlar ve onu yerine getirmemelerini icap ettiren kitaplarındaki emirleri yerine getirdikleri için ve o zaman Allah’tan başka insanları dostlar ediniyorlar; Allah’ın emrine itaat etmeyerek. Burada “Allah’tan başka dostlar edinmeyin.” ifadesini, mürşidleri dostlar edinmeyin mânâsına almak isteyenler var. Gördüğünüz gibi Allahû Tealâ açık bir şekilde Mâide suresinin 35. âyet-i kerimesinde: “yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete: Ey âmenû olanlar! Takva sahibi olun ve Allah’a sizi ulaştıracak olan vesileyi, Allah’a ulaşmaya vesile olacak kişiyi isteyin.” diyor.

Bunun, bu isteğin Allah’tan yapılacağını da Bakara-45 ve 46 ispat ediyor:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâl hâşiîn(hâşiîne).
(Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.


Burada kardeşimiz diyor ki: “Rabbimizden indirilene tâbî olanlar, hacet namazıyla Allah’ın gösterdiği mürşide tâbî olanlardır.”  Çünkü Allahû Tealâ bunu emretmiş. “Kul ile Allah arasına kimse giremez diyenlerin, hurafeleri kendilerine şeriat kılan; Allah’tan gayrı dostları mürşidin yerine koyduklarını söyleyebilir miyiz?”

Onlar, birbirinin dostudurlar. Ama Allah’a ulaştırmaya vesile olma özellikleri yok. O zaman Allah’ın emrine itaat etmemiş oluyorlar.

Benzer konular