İnsan resûl olabilir mi, ne yapmak lâzım olmak için?
İnsan resûl olabilir mi, ne yapmak lâzım olmak için?
İnsan resûl olamaz. Hiç kimse kendi kendisini resûl ilan edemez. Hiç kimse, Allah onu resûl olarak doğmadan evvel seçmedikçe, resûl olamaz. Resûller doğmadan evvel seçilirler Allahû Tealâ tarafından ve resûl olarak doğarlar. ama onlar Allahû Tealâ bunu kendilerine bildirene kadar resûl olduklarından haberdar değillerdir.
Öyleyse hiç kimse, kendi kendine resûl olamaz. Allahû Tealâ tarafından resûl olarak yaratılması lâzım. Doğuştan evvel, doğmalarından evvel seçilirler resûller ve ikiye ayrılırlar:
1- Nebî resûller, peygamber resûller,
2- Velî resûller, yani evliya resûller.
Öyleyse bir defa daha söyleyelim; insan resûl olmak istiyor diye resûl olamaz. Risalet, Allahû Tealâ tarafından verilen ve çok az insana nasip olan bir Allah’ın mazhariyetidir. Şu anda dünya üzerindeki bütün kavimlerde, ayrı ayrı lisanları konuşan her milletin içinde, bir resûl şu anda yaşıyor. Ama şu anda bir peygamber resûl mevcut değil. Son Peygamber Resûl, Nebî Resûl Peygamber Efendimiz (S.A.V)’di. O, Nebîlerin yani Peygamberlerin sonuncusuydu. Ahzab Suresinin 40. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
“Muhammed, içinizden hiçbir erkeğin babası değildir. O, Allah’ın Resûl'üdür ve Nebîlerin yani Peygamberlerin Sonuncusudur, Mührüdür.”
Peygamberlik müessesesi, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’le birlikte sona eriyor. O’ndan sonra asla bir nebînin gelmesi söz konusu değil. Kur’ân’dan sonra herhangi bir şeriat kitabının indirilmesi de söz konusu değil Allahû Tealâ tarafından. Son Kitap diyor Kur'ân-ı Kerim’e. Son Nebî’ye Allahû Tealâ’nın indirdiği Son Şeriat Kitabı. Son Peygamberin Kitabı. Kıyâmete kadar dünya Kur'ân-ı Kerim’in hükümleriyle amel edecektir.
Öyleyse hiç kimse, kendi kendine resûl olamaz. Allahû Tealâ tarafından resûl olarak yaratılması lâzım. Doğuştan evvel, doğmalarından evvel seçilirler resûller ve ikiye ayrılırlar:
1- Nebî resûller, peygamber resûller,
2- Velî resûller, yani evliya resûller.
Öyleyse bir defa daha söyleyelim; insan resûl olmak istiyor diye resûl olamaz. Risalet, Allahû Tealâ tarafından verilen ve çok az insana nasip olan bir Allah’ın mazhariyetidir. Şu anda dünya üzerindeki bütün kavimlerde, ayrı ayrı lisanları konuşan her milletin içinde, bir resûl şu anda yaşıyor. Ama şu anda bir peygamber resûl mevcut değil. Son Peygamber Resûl, Nebî Resûl Peygamber Efendimiz (S.A.V)’di. O, Nebîlerin yani Peygamberlerin sonuncusuydu. Ahzab Suresinin 40. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
33/AHZÂB-40: Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).
Muhammed (A.S), sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır (değildir). Fakat Allah’ın Resûl’ü ve Nebîler’in (Peygamberler’in) Hatemi’dir (Sonuncusudur). Allah, herşeyi en iyi bilendir.“Muhammed, içinizden hiçbir erkeğin babası değildir. O, Allah’ın Resûl'üdür ve Nebîlerin yani Peygamberlerin Sonuncusudur, Mührüdür.”
Peygamberlik müessesesi, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’le birlikte sona eriyor. O’ndan sonra asla bir nebînin gelmesi söz konusu değil. Kur’ân’dan sonra herhangi bir şeriat kitabının indirilmesi de söz konusu değil Allahû Tealâ tarafından. Son Kitap diyor Kur'ân-ı Kerim’e. Son Nebî’ye Allahû Tealâ’nın indirdiği Son Şeriat Kitabı. Son Peygamberin Kitabı. Kıyâmete kadar dünya Kur'ân-ı Kerim’in hükümleriyle amel edecektir.
