Bir insan ruhunu Allah’a ulaştırdığında hissedebilir mi?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Bir insan ruhunu Allah’a ulaştırdığında hissedebilir mi?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bir insan ruhunu Allah’a ulaştırdığında hissedebilir mi?

Es selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu! (Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.) Daha önce sohbetinizi televizyondan izledim. İlk defa konferansınıza katılıyorum. Hiçbir zaman önyargıyla yaklaşmadım. Sorguladım ve Allah’tan her zaman bizim için en iyisi neyse onu istedim (Hay Allah razı olsun!) ve Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; söylediklerinizin doğru olduğuna kesin olarak inanıyorum. Sizlere sormak istediğim sorular şöyle: Bir insan ruhunu Allah’a ulaştırdığında bunu hissedebilir mi?

Bir önceki kardeşimiz: “Allah ile perdeler arkasından görüştüğünüzü mü iddia ediyorsunuz?” diye sual soruyor bize. Şüphesi çok açık bir şekilde ortada. Şüphe ediyor bizden. Bu kardeşimizse incelemiş durumu. Bütün söylediklerimizin doğru olduğunu tespit etmiş. Henüz aramızda değil ama incelemiş. İşte herkesten istediğimiz şey, özellikle öğretim üyelerinden, özellikle Diyanet İşleri Teşkilatı’ndan istediğimiz şey, sözlerimizi incelemeleridir. İnceledikleri zaman karşımızda olamazlar. Onlar da bizimle beraber şu 70 milyon insanın kurtulması için gayrette bulunacaklardır. Şimdi de gayrette bulunduklarını iddia ediyorlar ama cehennemden başka bir yere götüremezler ki kendilerini ve başkalarını. Çünkü bilmiyorlar ama öğrenecekler.

Bunu hissetmesi gerekmiyor zaten. Hissetmez ama ruhunu Allah’a ulaştırmak üzere yola çıktığını net olarak hissedebilir. Kim Allah’a ulaşmayı kalpten bir dilekle dilerse, o kişi bunu net olarak hisseder. Neden hisseder? Çünkü o kişinin mutlaka birtakım tarafları noksandır. Ya namazı sevmemektedir ya oruç ona açlık vermektedir, baygınlık vermektedir, ya zekât vermek onu çok sıkmaktadır, parasını başkasına vermek hoşuna gitmemektedir. Zikir yapmak, Allah’a ulaşmayı dilemek bunlar temel faktörler. Eğer o kişi Allah’a ulaşmayı dilemişse namazı mutlaka sevdiğini görecek. Mutlaka severek namazlarını kılacak. Demin bir kardeşimiz namaz kılmakta zorlandığını söyledi. Biz de dedik ki: “Sen, Allah’a ulaşmayı dile. Bak bakalım o zaman bize bunu söyleyebilecek misiniz?”

Oruç tutmak o kişiye açlık hissettirmez. Allahû Tealâ onun açlığını derhâl yok eder. Zekât vermek o güne kadar ona zor gelirken daha fazla, zekâttan daha fazlasını vermeye çalışır. Meselâ 2 katını vermeye çalışır. Hacca gitmek bir zevktir onun için. “lâ İlâhe İllâllah Muhammeden Resûlullah!” demek ayrı bir zevktir. Zikir yapmaktan sıkıntı duymaz. Bilâkis, zikir yaptığı zaman büyük bir mutluluğu yaşamaya başlar. İşte bütün bunları Allah’a ulaşmayı dilediği zaman yapar.

Yola çıktığınızı hissederseniz; o zaman zikrinizi arttıracaksınız. Artan zikre paralel olarak huzurunuz ve mutluluğunuz artacak. Sonunda Allahû Tealâ mutlaka ruhunuzu Kendisine ulaştıracak. Siz ulaştırmayacaksınız. O, sizin ruhunuzu Allah’a ulaştıracak. Öyleyse ruhunuz Allah’a ulaşıncaya kadar devamlı zikirlerinizi arttıracaksınız ve yaşadığınız dünyadaki mutluluğun her gün biraz daha arttığını göreceksiniz. Hatta pencereleri açıp da dışarıya “Mutluyum!”diye haykırmak gelecek içinizden. Allahû Tealâ bu kadar çok mutlu eder kullarını ve yardımı, ruhunuz Allah’a ulaştığı güne kadar hiç kesmez. Mutlaka sizin ruhunuzu Kendisine ulaştırır.

Allah’a ulaşmayı dilediğiniz an 1. kat cennetin sahibi olursunuz. 14. basamakta Allah size mürşidinizi gösterir. Ulaşıp, tâbî olduğunuz zaman 2. kat cennettesiniz. Göstermedi? O zaman bizim kardeşlerimizden birine tâbî olun. Çünkü hangi mürşid olursa olsun, tâbî olacağı yer mutlaka biziz. O mürşid de tâbiiyetini gerçekleştirecektir. Dünya üzerinde biz yaşarken mutlaka bize ulaşacaktır. Eğer böyle bir ulaşma imkânı yoksa Allahû Tealâ o mürşide manevîyatta bunu mutlaka sağlar.

Mürşidinize ulaştıktan sonra ruhunuz sizi terk edecektir. Devrin imamının ruhu başınızın üzerine gelip yerleşecektir. Bu noktadan itibaren ne büyü ne sihir ne cinler size bir zarar veremezler. Gerçek bir tâbiiyet sağlamışsanız hiçbir zaman size büyü, muska, cinler hiçbir şekilde zarar veremezler.

Bir insanın ruhu Allah’a ulaşana kadar o kişinin mutluluğu giderek artar. Öyle bir gün gelir ki; mutluluk o seviyede devam eder. Sizin zikriniz de aynı seviyede devam eder. Bu, O’na ulaştığınızı gösterir. Başka türlü bir his söz konusu değildir.

Benzer konular