Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesine göre âyetlerin beyan edilmesiyle hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesine göre âyetlerin beyan edilmesiyle hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesine göre âyetlerin beyan edilmesiyle hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Âli İmrân 103:
va’tasımû bihablillâhi cemîân: Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.
ve lâ teferrekû: Ve fırkalara ayrılmayın.
Ne oluyor o zaman? “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, yani Allah’a ulaşmayı dileyin ve böylece fırkalara ayrılmayanlardan olun.” Birinci etap.
vezkurû ni’metallâhi aleykum: Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın.
iz kuntum a’dâen: Siz birbirinize düşmandınız.
fe ellefe beyne kulûbikum: ve o zaman sizin kalplerinizi telif etti, birleştirdi.
fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ (ihvânen): Ve O’nun bu ni’metiyle, kalplerinizi birleştirmesiyle kardeşler oldunuz.
ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri: Ve siz bir ateş çukurunun kenarındaydınız.
fe enkazekum minhâ: Sizi oradan kurtardı.
kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî: İşte böylece Allah size âyetlerini beyan eder.
leallekum tehtedûn (tehtedûne): Umulur ki hidayete eresiniz.
Âyeti okuduktan sonra tekrar dönelim suale:
Âli İmrân 103'te “Allah size âyetlerini böyle beyan ediyor ki, böylece hidayete eresiniz.” diyor. Buna göre âyetlerin beyan edilmesiyle hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Başında zaten ilişkiyi söylüyor Allahû Tealâ:
va’tasımû bihablillâhi cemîân: Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.
"Ve bu ipe sımsıkı sarılarak fırkalara ayrılmayın.” diyor. Öyleyse, bu âyet-i kerime ile Rûm Suresinin 31 ve 32. âyet-i kerimelerini birleştirmemiz lâzım. Ne diyor Allahû Tealâ orada:
“Takva sahibi ol Allah’a karşı. Allah’a yönel.
munîbîne ileyhi vettekûhu: O’na (Allah’a) yönel, Allah’a ulaşmayı dile ve O’na karşı (Allah’a karşı) takva sahibi ol. Ve namaz kıl. Ve müşriklerden olma.
Rum 32:
“O müşriklerden olma ki, onlar dînlerinde fırkalara ayrılmışlardır, ayrı hizipler oluşturmuşlardır (gruplar oluşturmuşlardır). Her bir hizip kendi elindekiyle ferahlanır.”
Öyleyse sadece Allah’a ulaşmayı dileyen, Allah’a yönelenler takva sahipleridir ve tek fırkada olanlardır. Onun dışındaki herkes fırkalara ayrılmıştır. Allahû Tealâ, “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.” dediği zaman; “Allah’a ulaşmayı dileyin.” demektir. Burada da, “Allah’a ulaşmayı dileyin ki, hidayete eresiniz.” diyor Allahû Tealâ. Zaten Allah’a ulaşmayı diledikten sonra kişi, o kişi hidayet üzere olacak. Allah’a ulaşmayı dilediği anda hidayet üzere olacak. Sonra Allah onu mürşidine ulaştıracak ikinci hidayette. Ruhu Allah’a ulaşacak üçüncü hidayette. Ve ruh açısından hidayete ermiş olacak. Fizik vücudunu Allah’a teslim edecek, fizik vücut açısından hidayete ermiş olacak. Nefsini Allah’a teslim edecek, nefs açısında hidayet üzere olacak. İradesini Allah’a teslim edecek, irade açısından da hidayet üzere olacak, hidayette olacak, hidayete erecek.
Öyleyse hidayet üzere olmak 3. basamaktan başlıyor. 21. basamakta birinci hidayete eriş. 25. basamakta ikinci hidayete eriş. Birincisinde ruhun, ikincisinde fizik vücudun hidayete ermesi. 27.basamakta nefsin hidayete ermesi. 28. basamağın beşinci kademesinde iradenin hidayete ermesi söz konusu. İlişki bu standartlarda.
3/ÂLİ İMRÂN-103: Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrakû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufratin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.va’tasımû bihablillâhi cemîân: Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.
ve lâ teferrekû: Ve fırkalara ayrılmayın.
Ne oluyor o zaman? “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, yani Allah’a ulaşmayı dileyin ve böylece fırkalara ayrılmayanlardan olun.” Birinci etap.
vezkurû ni’metallâhi aleykum: Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın.
iz kuntum a’dâen: Siz birbirinize düşmandınız.
fe ellefe beyne kulûbikum: ve o zaman sizin kalplerinizi telif etti, birleştirdi.
fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ (ihvânen): Ve O’nun bu ni’metiyle, kalplerinizi birleştirmesiyle kardeşler oldunuz.
ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri: Ve siz bir ateş çukurunun kenarındaydınız.
fe enkazekum minhâ: Sizi oradan kurtardı.
kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî: İşte böylece Allah size âyetlerini beyan eder.
leallekum tehtedûn (tehtedûne): Umulur ki hidayete eresiniz.
Âyeti okuduktan sonra tekrar dönelim suale:
Âli İmrân 103'te “Allah size âyetlerini böyle beyan ediyor ki, böylece hidayete eresiniz.” diyor. Buna göre âyetlerin beyan edilmesiyle hidayet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Başında zaten ilişkiyi söylüyor Allahû Tealâ:
va’tasımû bihablillâhi cemîân: Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.
"Ve bu ipe sımsıkı sarılarak fırkalara ayrılmayın.” diyor. Öyleyse, bu âyet-i kerime ile Rûm Suresinin 31 ve 32. âyet-i kerimelerini birleştirmemiz lâzım. Ne diyor Allahû Tealâ orada:
30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.“Takva sahibi ol Allah’a karşı. Allah’a yönel.
munîbîne ileyhi vettekûhu: O’na (Allah’a) yönel, Allah’a ulaşmayı dile ve O’na karşı (Allah’a karşı) takva sahibi ol. Ve namaz kıl. Ve müşriklerden olma.
Rum 32:
30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.“O müşriklerden olma ki, onlar dînlerinde fırkalara ayrılmışlardır, ayrı hizipler oluşturmuşlardır (gruplar oluşturmuşlardır). Her bir hizip kendi elindekiyle ferahlanır.”
Öyleyse sadece Allah’a ulaşmayı dileyen, Allah’a yönelenler takva sahipleridir ve tek fırkada olanlardır. Onun dışındaki herkes fırkalara ayrılmıştır. Allahû Tealâ, “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.” dediği zaman; “Allah’a ulaşmayı dileyin.” demektir. Burada da, “Allah’a ulaşmayı dileyin ki, hidayete eresiniz.” diyor Allahû Tealâ. Zaten Allah’a ulaşmayı diledikten sonra kişi, o kişi hidayet üzere olacak. Allah’a ulaşmayı dilediği anda hidayet üzere olacak. Sonra Allah onu mürşidine ulaştıracak ikinci hidayette. Ruhu Allah’a ulaşacak üçüncü hidayette. Ve ruh açısından hidayete ermiş olacak. Fizik vücudunu Allah’a teslim edecek, fizik vücut açısından hidayete ermiş olacak. Nefsini Allah’a teslim edecek, nefs açısında hidayet üzere olacak. İradesini Allah’a teslim edecek, irade açısından da hidayet üzere olacak, hidayette olacak, hidayete erecek.
Öyleyse hidayet üzere olmak 3. basamaktan başlıyor. 21. basamakta birinci hidayete eriş. 25. basamakta ikinci hidayete eriş. Birincisinde ruhun, ikincisinde fizik vücudun hidayete ermesi. 27.basamakta nefsin hidayete ermesi. 28. basamağın beşinci kademesinde iradenin hidayete ermesi söz konusu. İlişki bu standartlarda.
