Mâide-105’e göre nefsin hidayet üzere olduğunda dalâlette olanların zarar veremeyeceğini söylüyor Allahû Tealâ. Bu noktada tevekkülün tam olduğunu ve daimi zikirde olmak olarak nitelenebilir mi?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Mâide-105’e göre nefsin hidayet üzere olduğunda dalâlette olanların zarar veremeyeceğini söylüyor Allahû Tealâ. Bu noktada tevekkülün tam olduğunu ve daimi zikirde olmak olarak nitelenebilir mi?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mâide-105’e göre nefsin hidayet üzere olduğunda dalâlette olanların zarar veremeyeceğini söylüyor Allahû Tealâ. Bu noktada tevekkülün tam olduğunu ve daimi zikirde olmak olarak nitelenebilir mi?

Allahû Tealâ Mâide-105’e göre nefs hidayet üzere olduğunda dalâlette olanların zarar veremeyeceğini söylüyor. Bu noktada tevekkülün tam olduğunu ve daimi zikirde olmak olarak nitelenebilir mi?

Mâide-105:

5/MÂİDE-105: Yâ eyyuhâllezîne âmenû aleykum enfusekum, lâ yadurrukum men dalle izâhtedeytum, ilâllâhi merciukum cemîân fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ey âmenû olanlar! Nefsleriniz, üzerinizedir (nefsinizin sorumluluğu üzerinize borçtur). Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecek.


"yâ eyyuhellezîne âmenû: Ey âmenû olanlar!
aleykum enfusekum: Nefsleriniz, üzerinizedir.
lâ yadurrukum men dalle izehtedeytum: Siz hidayette olduğunuz zaman, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez." diyor Allahû Tealâ. "(men dalle) Dalâlette olan kişi siz hidayette olduğunuzda size bir zarar veremez." diyor Allahû Tealâ.
ilâllâhi merciukum cemîân: Sonra dönüşünüz Allah’adır. Hepinizin dönüşü Allah’adır.
"fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn (ta’melûne): Sizin amellerinizi size haber verecektir. Yaptığınız şeyleri size haber verecektir." diyor Allahû Tealâ.
 
"Bu nokta daimi zikir olarak nitelendirilebilir mi?"

Yok, hidayet üzeri olan bir kişinin âmenû olduğu nokta burası. Yani Allah’a ulaşmayı dilemiş ve âmenû olmuş. Çünkü sonra Allah’a döneceksiniz, Allah’a ulaşacaksınız diyor. Bu kişi sadece Allah’a ulaşmayı dilemiş ve ruhu Allah’a ulaşmamış, iradesinin de teslimi söz konusu değil. Nefslerin sorumluluğunun kişilerin üzerinde olduğu bir devreden bahsediyor. Ve zarar verenin dalâlette olanlar, dalâlette olunca şeytanlar, tagut (insan ve cin şeytanlar) da giriyor devreye. Ama onların zarar veremeyeceğini söylüyor. Bu ilk hidayet. Allah’a ulaşmayı dilediği anda şeytana kul olmaktan kurtuluyor kişi Allah’ın kulu oluyor ve dalâletteki insanların kendisine zarar vermesinden kurtuluyor.

Benzer konular