Kur’ân’da, dünyada mı yoksa ahirette mi Allah’a ulaşmak var?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Kur’ân’da, dünyada mı yoksa ahirette mi Allah’a ulaşmak var?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kur’ân’da, dünyada mı yoksa ahirette mi Allah’a ulaşmak var?

Kur’ân’da Allahû Tealâ, dünyadayken Allah’a ulaşmaktan bahsediyor. İşte hidayetin tarif edildiği âyetler:

3/ÂLİ İMRÂN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah’a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi’dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).


“innel huda hudallah.”

inne: muhakkak ki
el huda: hidayet
hudallah: Allah’a ulaşmaktır.

Bakara Suresinin 120. âyet-i kerimesi:

“inne hudallahi huvel huda”

2/BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve le initteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).
Ve sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden asla razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah’a ulaşmak (Allah’ın Kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir.”. Sana gelen ilimden sonra eğer gerçekten onların hevalarına uyarsan, senin için Allah’tan bir dost ve bir yardımcı yoktur.


inne: muhakkak ki
hudallahi: Allah’a ulaşmak
huve: işte o
el huda: hidayettir.

Demin âyetleri (hidayetin farz kılındığı âyetler) verdik. Mademki bu sual soruldu bir tane daha ilâve edelim:

Allahû Tealâ Fecr Suresinin 27 ve 28, 29, 30. âyetlerinde şöyle söylüyor: “Ey mutmain olan nefs! Allah’tan razı ol, Allah’ın rızasını kazan. Ey ruh! Rabbine rûcu et (irciî ilâ rabbiki: Rabbine geri dön). Ey fizik vücut! Şeytana kul olmaktan kurtul, Allah’a kul ol ve cennetime gir.”

89/FECR-27: Yâ eyyetuhân nefsul mutmainnetu.
Ey mutmain olan nefs!

89/FECR-28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeten.
Rabbine dön (Allah’tan) razı olarak ve Allah’ın rızasını kazanmış olarak!

89/FECR-29: Fedhulî fî ibâdî.
(Ey fizik vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah’a ulaştırdığın zaman Bana kul olursun) kullarımın arasına gir.

89/FECR-30: Vedhulî cennetî.
Ve cennetime gir.


Bu kadar âyet yeter diye düşünüyorum şimdilik.

Benzer konular