İslâm’ın 5 şartını yerine getiren kişi Allah’a ulaşmayı dilemiş midir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » İslâm’ın 5 şartını yerine getiren kişi Allah’a ulaşmayı dilemiş midir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İslâm’ın 5 şartını yerine getiren kişi Allah’a ulaşmayı dilemiş midir?

Şimdi hadi gelin beraber sayalım.

Namaz kılmak, 1.
Oruç tutmak, 2.
Zekât vermek, 3.
Hacca gitmek, 4.
Kelime-i şahadet getirmek, 5.

Var mı bunların arasında öyle bir şey? Mürşide tâbiiyet? Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Yok, sevgili kardeşlerim!

Bir insanın 1. kat cennete girebilmesi için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzım. Dilerse ne olur? Dilerse, hacet namazını kıldırır Allahû Tealâ ona, mürşidini gösterir. Ve o kişi, mürşidine ulaşıp, tâbiiyetini gerçekleştirir. Tâbî olup da bu kişi ölse, 2. kat cennetin sahibidir. Vücudundan ayrılan ruhu bu tâbiiyetten sonra 7-8 aylık bir devre içinde 7 tane gök katını aşarak, Sidretül Münteha’ya ulaşarak, Allah’a doğru yolculuğa çıkar.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ kapıları ardına kadar açmış. İnsanlar için; bütün insanlar için kapılar açık. Yapması lâzımgelen şey, sadece hacet namazını kılmak. Bunun için mutlaka boy abdesti almak gerekir. Boy abdesti almak, hacet namazını kılmak ve kıldıktan sonra mürşidini Allah’tan sormak. Allah, 1.’de göstermese bile, 2.’de veya 3.’de mutlaka bu kişinin mürşidi kimse onu mutlaka ona gösterir.

Gösterirse ne olur?

Kişi mürşidine ulaşmak için yerini öğrenecektir. O mürşidin bir vekili varsa; el vermek yetkisine sahip olan bir vekili varsa, ona ulaşıp tâbî olacaktır. Yoksa mürşidine ulaşmak için gereken çabayı gösterecektir.

Allahû Tealâ sevgili kardeşlerim! Bir mürşidin birçok vekil mürşidi vazifelendirdiği vakıasıyla karşı karşıya olacaktır. Her mürşide tâbî olan birçok mürşid vekili var. Ve bunlar Türkiye’ye veya herhangi bir ülkeye gidip orada kalan insanlar. Ve orada vazife yapan insanlar; bulundukları yerde vazife yapan insanlar. Ama yetkililer!

İşte sevgili kardeşlerim! Onlar, her yerde kardeşlerimizin el almalarına açık olan insanlardır. Ve bunu Allah için bir görev olarak üzerlerine almışlardır. Evvelâ kendileri Allah’a ulaşmayı dilemiş, sonra o mürşide tâbî olmuş ve ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkmış, sonunda da ruhu Allah’a ulaşmış olan bu insanlar da el vermek yetkisinin sahipleridir.

Allah razı olsun.

Benzer konular