Başlangıçta Allah'a ulaşmayı dileyenlerin Allah’ı vekil tayin etmesiyle irademizin İlâhi İrade'ye kısmî teslimi söz konusu. Bu irade tesliminde hidayetlerimiz arttıkça tevekkülümüzle birlikte kısmî teslimi de artıyor. Ve sonuçta 7. hidayet ile beraber tam irade teslimi oluşuyor diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fena Makamı (1. teslim: ruh teslimi) » Başlangıçta Allah'a ulaşmayı dileyenlerin Allah’ı vekil tayin etmesiyle irademizin İlâhi İrade'ye kısmî teslimi söz konusu. Bu irade tesliminde hidayetlerimiz arttıkça tevekkülümüzle birlikte kısmî teslimi de artıyor. Ve sonuçta 7. hidayet ile beraber tam irade teslimi oluşuyor diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Başlangıçta Allah'a ulaşmayı dileyenlerin Allah’ı vekil tayin etmesiyle irademizin İlâhi İrade'ye kısmî teslimi söz konusu. Bu irade tesliminde hidayetlerimiz arttıkça tevekkülümüzle birlikte kısmî teslimi de artıyor. Ve sonuçta 7. hidayet ile beraber tam irade teslimi oluşuyor diyebilir miyiz?

Aslında gerçekten öyle durum. Allah'a ulaşmayı dilemeyen adam, Allah’ın teslim standartları içerisinde değildir. O kişi Allah’a isyan etmiş konumdadır. Çünkü Allahû Tealâ bütün insanlara, onların kurtuluşu için tek bir hedef vermiştir; Allah'a ulaşmayı dilemek. Dilemez kişi. Eğer dilemiyorsa o zaman bu Allah’ın emrine kesin şekilde isyan ediyor demektir.

Ne zaman Allah'a ulaşmayı dilersek, o zaman Allah’ı vekil tayin ediyoruz (tayin etmiş oluyoruz). Allahû Tealâ bize hiç sormadan bizim üzerimizde tasarrufa başlıyor. Biz Allah'a ulaşmayı dilediğimiz anda, Allahû Tealâ bize derhal Rahîm esmasıyla tecelliye başlıyor. Bu Allah’ın vekâleti kabul etmesi, vekil olarak harekete geçmesi demektir. Ve Rahîm esmasıyla tecelli görme hassamızın üzerindeki engelin ve gözümüzdeki engelin alınmasını, işitme hassamızın üzerindeki mührün açılmasını, kulaklarımızdaki vakranın alınmasını, kalbimizdeki mührün açılmasını, kalbimizdeki ekinnetin alınmasını ve yerine ihbat konulmasını ifade eder. Allah’ı vekil tayin etmenin tabiî neticeleri bunlar. Ve Allah’ın koruyucu kanatlarının altına gireriz (koruyucu kalkanının altına gireriz). Artık iblis bize Allah'ın yolundan bize ayırabilecek olan hiçbir şeyi yapabilmesi mümkün değildir. Ne zamana kadar böyle devam eder bu? Taa ruhumuz Allah’a ulaşıncaya kadar.

Öyleyse evvelâ Allah’a irademizin Allahû Tealâ’ya küçük bir standartta, hudutlu bir kısmıyla teslim olması söz konusu. Bu teslim bizi Allah'a ulaşmayı dilemek seviyesinden, Allah’a ulaşmak seviyesine ulaştırır. Allah'a ulaşmak konusunda harekete geçmek seviyesine ulaştırır. 2 tane davet var sevgili kardeşlerim:

1- Allah'a ulaşmayı dileme daveti.
2- Allah'a ulaşmayı daveti.

7 furkan Allah'a ulaşmayı dileme davetinin kalkanlarını teşkil eder. Ondan sonra Allahû Tealâ’nın diğer unsurları; kalbimize ulaşması, kalbimizin nur kapısını Allah’a çevirmesi, göğsümüzden kalbimize nur yolu açması, zikir yapmamız, kalbimize rahmet ulaşması, arkadan huşuya ulaşmamız ve mürşidimizi Allah’tan sorduğumuz zaman Allah’ın bize mürşidimize göstermesi, yeni safhaları içerir ki, mürşidimize ulaştırır bizi. Biz ulaşmamışızdır, Allah ulaştırmıştır. Bunların herbiri Allahû Tealâ’nın bir ihsanı. 12 tane ihsan alırız Allahû Tealâ’dan. Ve Allah'a ulaşmayı dilediğimiz anda irademiz Allah’ın kontrol altına girmiştir. İlâhi İradenin kontrolu altına girmiştir.  Mürşidimize ulaştığımız zaman bu, daha büyük bir seviyeye ulaşmıştır. Daha ilerde ruhumuzu Allah’a ulaştırdığımız zaman daha üst seviyede bir iradeyi teslim söz konusudur. Ama bu noktadan sonra koruyucu kalkan ortadan kalkmaktadır.

İrademizin teslimine rağmen, bizim tarafımızda irademizin belli ölçülerde Allah’a teslimi söz konusu. Ama Allah’ın cephesindeki Allah’ın etkenliği devam etmiyor. Devam etmesi için bizim Allah’a yeniden vekil etmemiz lâzım. Ve o inanca tâbî olmamız lâzım ki, madem ki Allahû Tealâ bize biz Allah'a ulaşmayı diledik ve bizi kendisine ulaştırdı. Öyleyse verdiği sözü Allah mutlaka tutar. Öyleyse biz fizik vücudumuzu Allah’a teslim etmeyi dilersek gene Allah’ı vekil tayin ederiz.  Allah mutlaka fizik vücudumuzu teslim alır. İşte böyle bir dizaynı tatbik sahasına geçiren kişi için, bundan sonra da Allahû Tealâ’nın vekil edilmesi yani kişinin Allah’a tevekkül etmesi söz konusu olur. Daha sonra nefsimizin tesliminde, daha çok Allah’a irademiz teslim oluyor. İrşada ulaştığımız zaman daha çok oluyor. Ama bütünüyle nefsimizi, bütünüyle irademizi Allah’a teslim etmemiz, ancak irşada ulaştıktan sonra ki son kademede gerçekleşiyor. İradesi Allah’ın iradesine bağlanmış birisi oluyoruz. O noktadan itibaren Allah’ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiklerini işlemeyen bir hüviyet kazanıyor.

Doğan Kuşman: “Hidayetlerimiz arttıkça tevekkülümüzle birlikte kısmi teslim de artıyor ve sonuçta 7. hidayet ile beraber tam irade teslimi oluşuyor diyebilir miyiz?" diyor.

Aynen öyle. Tam irade teslimi 7. safhada oluşuyor.

Benzer konular