Zumer-65 ve Rûm-31 baz alındığında, Allah’a ulaşmayı dilemeden yapılan ibadetlerin kişi hayattayken Allah’a ulaşmayı dilemiyorsa, boşa gittiğini söyleyebilir miyiz?

1. suali de bu açıdan değerlendirirsek, insanların amellerinin Allah’a ulaşmayı dilemedikten sonra boşa gittiğini Allahû Tealâ söylediği cihetle, Allahû Tealâ: “Hiç kimsenin ibadetleri onları kurtarmaz.” diyor. Bu sebeple kurtarmaz.

Bakara-2’de Allahû Tealâ: “Takva sahipleri için bu kitap bir hidayettir.” diyor ve ibadet edenlerin de takva sahibi olduğunu söylüyor 2. âyet-i kerimede. Ve buradaki infâk da bizim söylediğimiz infâk. Çünkü kişi takva sahibi olmuş, mürşidine de ulaşmış ve artık infâk ediyor. Öyle olmadığını düşünelim, öyle bir infâk müessesesi yok ama bütün ibadetleri artık onu cennete götürecek olan ibadetler, takva sahibi olduğu andan itibaren. Zumer-65 ve Rûm-31’i baz aldığımız zaman bu olay daha açık olarak görülüyor. Zumer-65:

39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilâllezîne min kablike, le in eşrakte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu.

Şirk koşan kim? Allah’a ulaşmayı dilemeyen. Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin amelleri mutlaka heba olur. Allahû Tealâ hüsranda olanların Allah’a şirk koşanlar olduğunu söylüyor Zumer-65’te. Şirk koşanlar ise Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Rûm-31

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

O’na (Allah’a) yönel (Allah’a ulaşmayı dile) ve namaz kıl ve böylece müşriklerden olma." diyor Allahû Tealâ. "Takva sahibi ol Allah’a karşı, böylece müşriklerden olma."

Müşriklere (Allah’a şirk koşanlar) baktığımız zaman gördüğümüz olay açık ve kesindir. Onlar sadece Allah’a ulaşmayı dilemeyen bir kitledir. Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes şirktedir. Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes takva sahibi değildir. Zumer-65’e göre Allah’a şirk koştukları için Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes hüsrandadır. Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes tagutun kuludur Zumer-17’ye göre:

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ibâdi.

Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes tagutun dostudur Bakara-257’ye göre:

2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilân nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Allah, âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.

Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes dalâlettedir Ra'd Suresinin 27. âyet-i kerimesine göre:

13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihi, kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”

Sevgili kardeşlerim, burada Allah’a ulaşmayı dilemek kavramı deyince, orada durun. Allah’a ulaşmayı dilemek sizi her türlü negatif faktörden arındırır, mutlaka cennetlik birisi yapar. Kim cennetini kurmak istiyorsa o kişi mutlaka Allah’a ulaşmayı dilemeyi dilemelidir ve bunu yaptığı taktirde kurtuluşa ulaşabilir.