Bakara 11'e göre biz ıslâh edicileriz diyerek yeryüzünde fitne çıkaranların, Allah’a ulaşmayı dilmeyenler olduğunu ve kendilerini farkında olmadan A’râf 35’e göre Allahû Tealâ’nın vazifeli kıldığı Resûl’ünün yerine koymuş olduklarını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Takva » Bakara 11'e göre biz ıslâh edicileriz diyerek yeryüzünde fitne çıkaranların, Allah’a ulaşmayı dilmeyenler olduğunu ve kendilerini farkında olmadan A’râf 35’e göre Allahû Tealâ’nın vazifeli kıldığı Resûl’ünün yerine koymuş olduklarını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara 11'e göre biz ıslâh edicileriz diyerek yeryüzünde fitne çıkaranların, Allah’a ulaşmayı dilmeyenler olduğunu ve kendilerini farkında olmadan A’râf 35’e göre Allahû Tealâ’nın vazifeli kıldığı Resûl’ünün yerine koymuş olduklarını söyleyebilir miyiz?

Bakara 11:

2/BAKARA-11: Ve izâ kîle lehum lâ tufsidû fîl ardı, kâlû innemâ nahnu muslihûn(muslihûne).
Onlara (Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için, kalpleri engelli ve başkalarını hidayetten men ettikleri için Allah’ın hastalıklarını artırdığı insanlara): “Yeryüzünde fesat çıkarmayın (başkalarını Allah'ın yolundan men etmeyin)!” denildiği zaman: “Biz sadece ıslâh ediciyiz.” dediler.


“Onlara arzda (dünyada) fitne çıkarmayın, fesat çıkarmayın denildiği zaman, "kâlû innemâ nahnu muslihûn (muslihûne): Biz muhakkak ki sadece ıslâh edicileriz.” dediler.

Aslında kim Allah’a ulaşmaya engel olursa, o yeryüzünde fesat çıkarandır, fitne çıkarandır. Ra'd Suresinin 25. âyet-i kerimesinde: “Onlar ki, Allah’a misak vermelerine rağmen, insanların hidayete ermesine manî olurlar. Ve Allah’ın, Allah’ı ulaştırmasını emrettiği şeyi keserler. İşte onlar yeryüzünde fesat çıkaranlardır.” diyor Allahû Tealâ.
 
Başkalarının hidayetine manî oldukları için. Burada da aynı konudan bahsediyor. Fesad, insanların hidayete ermesine manî olanların çıkardığı, ortaya koyduğu müessesedir, karışıklıktır. Ne yazık ki hep bu fesat çıkaranlar, dünya üzerinde var olmakta devam edecektir.

A’râf 35:

7/A'RÂF-35: Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Ey Âdemoğulları! Sizin içinizden, size âyetlerimi anlatan (kıssa eden) resûller geldiği zaman, bundan sonra kim takva sahibi olur ve nefsini ıslâh ederse (nefs tasfiyesi yaparsa), artık onlara korku yoktur. Ve onlar mahzun olmazlar.


"Ey Âdemoğulları! Size bizden resûller geldiği zaman, üzerimize âyetlerimi kıssa ettiği zaman, okuduğu zaman, anlattığı zaman, kim takva sahibi olursa ve ıslâh olursa, onlara korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmazlar."

Bu A’raf Suresi 35’i ıslâhı da almış içerisine, yani 22. basamağa kadar bir konuyu içeriyor. Islâhın yarısına tamamlandığı yer orası, daha da ötesi söz konusu olabilir.   

Benzer konular