Enfâl 29’da biz Allah’a ulaşmayı dileyenlere verdiği 7 furkanın insanlardan Allah’a ulaşmayı dileyenlerin, vahiy lîsanını anlayabilmesi ve teslim olabilmesi için Allah’ın bir nusreti diyebilir miyiz?

Bu 2. sualde vahiy lîsanı kelimesinin kullanılması, uygun bir gereklilik gösteriyor. "Vahiy lîsanını insanların anlayabilmesi ve teslim olabilmesi için Allah’ın bir nusreti yani yardımıdır diyebilir miyiz?" diyor.

Evet, sevgili kardeşlerim, insanlar kör, sağır ve dilsiz olarak yaratılıyor. Hayata geliyorlar yaşıyorlar ama Allah’a göre ölüler. İşitmeyen, görmeyen, duymayan ölüler. Eğer Allah’a ulaşmayı dilemişlerse, Allahû Tealâ onlara furkanlar veriyor. Gören, işiten ve idrak eden oluyorlar. Neyi? Allah’ın söylediklerini. Öyleyse vahiy lîsanını anlayabilmek için bir adımdır, Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesi:  

Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.


yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe: Ey âmenû olanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenler, eğer takva sahibi olursanız.

Yani bu 2. takvaya adım. Allah’a ulaşmayı dileme fiilini tamamlayanlar. Allah’a ulaşma dileme davetine icabet edenler. Eğer siz takva sahibi olursanız yani Allah’a ulaşmayı, Allah’a ulaşma davetine icabet ederseniz. O zaman Allahû Tealâ size, bu istikametteki neticeleri de verecektir. Yani yönelmeyi mümkün kılacaktır. Mürşidinize sizi ulaştıracaktır. O furkanları vermek suretiyle furkan sahibi yapacaktır. Ve gören, işiten, idrak eden insanlar olarak, Allah’a ulaşmayı dileme davetinin ötesine geçeceksiniz. Allah’a ulaşmak üzere harekete geçeceksiniz. Kişinin, âmenû olanların davete icabet etmesi ve takva sahibi olmaları, 1. takva, 2. takva, 3. takva, 4. takva, takvalar sıralanıyor... Allah’a ulaşmayı dileyen kişi, bu hedefe ulaşmıştır ve vahiy lîsanını anlayabilecek olan özelliklere ilk adımı atarak kavuşmaya başlamıştır.