Allah’ın insanlara olan sevgisinin ölçüsü nedir? Yaptığımız ibadetlere göre midir?

Allah’ın insanlara karşı olan sevgisi herkese göre değişik bir hüviyet taşır. Herkes birbirinden ayrı bir yapının sahibidir. Bu yapı değişikliğinin tâbî neticesi olarak herkesin davranış biçimlerimde başkalarına göre farklılıklar mutlaka mevcuttur. Aynı dînin mensupları olan müslümanlar, aynı dînin mensupları olan hristiyanlar, aynı dînin mensupları olan museviler…

Sevgili kardeşlerim! Onların kitaplarına baktığımız zaman 7 safha ve 4 tane teslimin Tevrat’ta da İncil’de de Kur’ân-ı Kerim’de de net olarak mevcut olduğunu görürüz. Hz. Musa da bir peygamberdir. Hz. İsa da bir peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz de bir peygamberdir.

Öyleyse insanları “O başka bir dînin mensubu. O benim düşmanım.” diye kesinlikle devre dışı bırakmamanız Allahû Tealâ tarafından emrediliyor. Allahû Tealâ istiyor ki; dünya sulhu bütün boyutlarıyla yaşansın. Ayrı ayrı dînlerin mensupları, müşterekleri bulsunlar da diğer 2 kitapta da mevcut olan, kendi dînlerinde de mevcut olan aslî unsurları bulsunlar da bunları tatbik etsinler. O zaman ne olur? O zaman bütün dînlerin mensupları ruhlarını da vechlerini de nefslerini de iradelerini de Allah’a teslim ederler.

Şimdi cennete girmekle alâkalı olan kesime bakalım. Ne görüyoruz? Bir kişi; “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaşmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” dediği anda bunu kalpten söylemişse ki; bu en iyi Allah tarafından bilinir. O kişi 1. kat cennetin sahibidir, sevgili kardeşlerim! Yaşarsa ne olur? Yaşarsa, Allah ona mürşid sevgisi verecektir, kişi mürşidine ulaşacaktır, tâbiiyetine gerçekleştirecektir; 2. kat cennetin sahibi. Sonra, tâbiiyetinden sonra ruhu, vücudundan ayrılan ruhu Allah’a ulaşacaktır; 3. kat cennetin sahibi. Fizik bedenini teslim edecektir; 4, nefsini teslim edecektir; 5, muhlis olacaktır; 6, iradesini Allah’a teslim edecektir; 7. 7. kat cennetin sahibi olacaktır.

Öyleyse hepiniz başka dînlerin mensuplarını da kardeş olarak tanımalısınız. Ve onlara ‘dînlerin hepsinde, kendi kitaplarında da bizlerin kitaplarında da aynı şeyleri emrettiğini gördüğümüzü’ söylemeliyiz. Allah’ın istediği şey ne? Ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi Allah’a teslim etmek. Tevrat’ta da İncil’de de Kur’ân-ı Kerim’de de bu 4 tane teslim açık ve kesin bir şekilde yer almıştır.

Ne demek bu? Bu demek ki; Hz. Musa da bir peygamberdir, Hz. İsa da bir peygamberdir, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz de bir peygamberdir. 3’üne de şeriat kitapları indirilmiş. Peygamberlere Allah’ın indirdiği kitaplar şeriat kitaplarıdır.

Peki, Allahû Tealâ başkalarına da kitap yazdırabilir mi? Evet, yazdırabilir. Bunlar da mı şeriat kitabı? Hayır, asla! Peygamberlerin dışında hiçbir resûle Allahû Tealâ bir şeriat kitabı indirmez. Ona, o kişinin içinde yaşadığı devrin gereklerine uygun emirlerini gönderir Allahû Tealâ. Bütün devirlerde o devrin bir imamı hep mevcuttur. Her zaman mevcut olmuştur, kıyâmete kadar da mevcut olacaktır.

Sevgili kardeşlerim! Hepinizi çok ama çok seviyoruz. Bu başlangıç açıklamasının ötesinde suallerinize cevap vermek üzere suallerinizi bekliyoruz inşaallah.

Allah razı olsun.