Bu, başlangıç noktası olarak; evet. Ama bir insanı kurtarmak açısından; hayır. Allah’a inanmak, sadece ‘inanıyor’ diye hiç kimseyi cehennemden kurtaramaz. Mutlaka kişinin görevlerini ifa etmesi lâzım. Allah'a ulaşmayı dilesi lâzım, mürşide tâbiiyeti lâzım, namazlarını en az 5 vakit olarak mutlaka kılması lâzım, daha sonra bunu 7 vakite çıkarması lâzım. Ve Allahû Tealâ’nın bir insanın manevi yapısını oluşturmasındaki en büyük etken, bunların dışındaki zikirdir. Yani:
• Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle veya
• Allah’ın ismini sessiz ama söyleyerek, ağzından söyleyerek, sessiz bir şekilde söyleyerek yapması veya
• İkisinin de dışında dilini de kımıldatmadan, içindeki sesle Allah’ın ismini tekrar etmesi
Üçü de geçerlidir. Bunların arasında en çok kullanılanı ikincisidir: Kişinin Allah’ın adını şu veya bu şekilde sessiz olarak, ses çıkarmadan zikretmesi. Etrafındaki insanlar da bu istikamette onda bir şey görmezler. Negatif bir görüntüleri de olmaz.
Allah razı olsun.