Tevhidin hakiki anlamını açıklayabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kur’ân-ı Kerim'deki Temel Emirler » Tevhidin hakiki anlamını açıklayabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tevhidin hakiki anlamını açıklayabilir misiniz?

Sevgili kardeşlerim! Tevhit kelimesi ile vahdet kelimesi aynı kökten geliyor. Bir defa Allahû Tealâ’nın bu istikametteki hedeflerine baktığımız zaman, vahdetin ‘Allah’ın tekliği’ olduğunu görüyoruz. O herkes tarafından bilinen bir vakıa: vahdet, teklik demek. Tek bir Allah vardır. Ama tevhid kelimesini devreye aldığınız zaman, onun bir başka, çok özel bir mânâsı var. Tevhid, birlik ve beraberlik demektir.

Bütün dînler aslında tek bir dîndir. Hepsi Allah’ın dîni olarak peygamberlere indirilmiştir. Şimdi meselâ biz ayrım yaparız: “Onlar mı? Onlar musevi! Onlar mı? Onlar hristiyan! Biz mi? Biz müslümanız. Ve bizler cennete gireceğiz. Onlar cehenneme girecek.” Böyle bir düşüncenin sahibidir birçok insan.

Sevgili kardeşlerim! Olur mu? Hz. Musa bir peygamberdi. Hz. İsa bir peygamberdi. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) bir peygamberdi. O peygamberden aldığı unsurları gerçek anlamda bir kişi tatbik ederse, meselâ bir musevi, Hz. Musa’nın ona emrettiği vecibeleri yerine getirirse o kişinin gideceği yer mutlaka Allah’ın cennetidir. Bir hristiyan, Hz. İsa’nın kendisine öğrettiği o dîni standartları tatbik ederse o da Allah’ın cennetine girer. Bir Müslüman, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’in, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kendisine öğrettiği tatbikatı gerçekleştirirse onun da gideceği yer cennettir. Ve bu insanların (3 tane misal verdik) 3’ü de başka başka merasimler yapıyor. “Başka başka merasimler yaptığı için bunların iki tanesinin gitmemesi lâzım.” diye düşünen birisi varsa aranızda, hayır, sevgili kardeşlerim!

Hz. Musa’yla Hz. İsa’nın yaşadığı devir birbirinden farklı iki devirdir. Hz. İsa’yla Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in yaşadığı devir birbirinden farklı iki devirdir. Ve Hz. Musa’ya da Hz. İsa’ya da Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’e de Allahû Tealâ’nın verdiği emirlere baktığımız zaman, değişmeyen bir tablo görüyoruz. Kalın çizgilerler değişmeyen tablo:

• Allah'a ulaşmayı dilemek.
• Mürşide tâbiiyet.
• Ruhun Allah’a ulaşması.
• Fizik bedenin Allah’a teslimi.
• Nefsin teslimi.
• Muhlis olmak.
• Ve iradeyi Allah’a teslim etmek olduğunu görüyoruz.

3 kitaplı dîni de tetkik ettiğimiz zaman: 7 safha ve 4 teslimi oradan biz çıkarttık ve herkesin ıttılâına sunduk. Tevrat’ta 7 safha ve 4 teslim, İncil’de 7 safha ve 4 teslim, Kur'ân-ı Kerim’de 7 safha ve 4 teslim; 3’ünde de var, sevgili kardeşlerim!

Onun için bizim kardeşlerimiz musevilere gittikleri zaman ,onların kitaplarından 7 safha ve 4 teslimi onlara anlatıyorlar. Hristiyanlara gittikleri zaman, İncil’den anlatıyorlar. Musevilere gittikleri zaman Tevrat’tan anlatıyorlar.

Öyleyse böyle bir tabiri hiç kullanmayalım, sevgili kardeşlerim! “Hristiyanlar mı? Ha, onlar gâvurdur! Musevier mi? Onlar gâvurdur!” Böyle bir şey söylemeyin. Çünkü aralarında gerçek anlamda dînlerinin gereğini yerine getiren milyonlarca insan var. Üstelik hepinize Allahû Tealâ’nın emri odur ki: “Kimseyi onları üzecek şekilde bir davranışla üzmeyin!”

Sevgili kardeşlerim! Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz bir peygamberdi ve  Hatemen Nebiyyin olan peygamberdi. Yani peygamberlik müessesesi, nübüvvet, nebîlik müessesesi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’le birlikte sona ermiştir. Artık dünyaya nebî gelmeyecektir. Kıyâmete kadar geçen bu önümüzdeki süre içinde dünyaya peygamber gelmesi söz konusu değildir. Ama Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) nasıl bir nebîyse, kendisine Kur'ân-ı Kerim’in verildiği bir nebîyse, Hz. İsa da kendisine İncil’in verildiği bir nebîdir Allah tarafından. Hz. Musa da kendisine Tevrat’ın verildiği bir nebîdir.
 
Böyle bir dizayn içerisinde sırayla baktığımız zaman, Tevrat’ın Hz. Musa’ya, İncil’in Hz. İsa’ya ve Kur'ân-ı Kerim’in Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’e verilmesi 3 kitaplı dînin sahibi kılar bu insanları ve onların 3’ü de peygamberdir. Hz. Musa bir peygamberdir. Hz. İsa bir peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz bir peygamberdir.

Allah razı olsun.

Benzer konular