İslâm’ın 5 şartını yaptığımız hâlde mutlu, huzurlu olamıyoruz. Bizdeki bu eksikliğin sebebi nedir acaba?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kur’ân-ı Kerim'deki Temel Emirler » İslâm’ın 5 şartını yaptığımız hâlde mutlu, huzurlu olamıyoruz. Bizdeki bu eksikliğin sebebi nedir acaba?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İslâm’ın 5 şartını yaptığımız hâlde mutlu, huzurlu olamıyoruz. Bizdeki bu eksikliğin sebebi nedir acaba?

Zikir eksikliği.

Sevgili kardeşlerim! İslâm’ın 5 şartını bir defa daha sayalım: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek,  kelime-i şahadet getirmek.

Osmanlı’ya bakıyoruz: Bunların hepsi var. Ama mürşide tâbiiyet de var, ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim etmek de var.

İşte Kur’ân bunları emrediyor. İslâm dîni, teslim dînidir. Hiç kimse ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini zikir olmaksızın Allah'a teslim edemez. Namaz kılmak farzdır. Oruç tutmak farzdır. Zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek farzdır. Ama Allah'a ulaşmayı dilemek de farzdır. En önemli noktaya geliyoruz: Allah'a teslim olmak da farzdır.

“İslâm” kelimesi ve “teslim” kelimesi aynı kökten geliyor. İslâm kimdir? İslâm ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah'a teslim etmiş olan insandır. Ama bir dîn adını veriyorsak; Kur'ân-ı Kerim, Tevrat ve İncil ayrı ayrı dînleri ifade eder. Müslümanlığı, hristiyanlığı, museviliği…

Sevgili kardeşlerim! Hazreti Musa da bir peygamberdir, Hazreti İsa da bir peygamberdir, Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V) de bir peygamberdir. Ne yapmışlardır? Ayrı ayrı dînler ortaya koymuşlardır. Görünüşte böyle.

Ama sevgili kardeşlerim! Eğer Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’ân Kerim’i bizim incelediğimiz gibi sıkı bir incelemeyle gözden geçirirseniz göreceksiniz ki; Allah’a ulaşmayı dilemek, mürşide tâbiiyet, ruhu Allah'a teslim etmek, fizik bedeni teslim etmek, nefsi teslim etmek, muhlis olmak ve iradeyi Allah'a teslim etmek Tevrat’ta da İncil’de de Kur'ân-ı Kerim’de de mevcuttur. 7 safha ve 4 tane teslim…

İşte burada, Amerika’da dînlerin birleştirilmesi konusunda verdiğimiz bütün konferanslarda Tevrat’tan, İncil’den ve Kur’ânı Kerim’den bu âyetleri söyleyerek bir bütünlüğü gerçekleştirmek üzere faaliyetteyiz. Büyük ölçüde de başarılı olduk sayılır. Çünkü dîn adamlarından kendilerine onların kitaplarındaki âyetlerle gösterdiğimiz sonuçlar, ondan sonra da diğer iki kitaptaki âyetleri onlara vermemiz… 3 kitaplı dînde de 7 safha ve 4 teslimin mevcut olduğunu Amerika’da, burada, her tarafta verdiğimiz konferanslarla insanlara ispat ettik.

Öyleyse bir dünya birliğine gitmek ancak bu standartlarda mümkündür. Bunu insanlara kabul ettirmek aslında âyetleri verdiğimiz an zaten otomatik olarak gerçekleşiyor. İnsanlar gerçekten 7 tane âyetin bu 7 tane safhayı işaret ettiğini, ifade ettiğini net olarak görüyorlar, sevgili kardeşlerimiz!

Öyleyse o zaman ayaklarımız karaya değiyor. Allahû Tealâ’nın bizi niçin Amerika’ya gönderdiğini oradan anlıyoruz sevgili kardeşlerim! Burada hiç kimse bizi rahatsız etmiyor.

Sevgili kardeşlerim! Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; herşey en güzel standartlarda cereyan ediyor.

Allah razı olsun.

Benzer konular