Kevser Suresi ile Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Kevser Suresi ile Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kevser Suresi ile Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?

108/KEVSER-1: İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere).
Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik.

108/KEVSER-2: Fe salli li rabbike venhar.
O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.

108/KEVSER-3: İnne şânieke huvel ebter(ebteru).
Muhakkak ki sana (nesli kesik diye) buğzeden, o kendisi ebterdir (soyu kesiktir).


innâ a’taynâkel kevser(kevsere): Biz, sana şüphesiz ki, muhakkak ki kevser’i verdik.
fe salli li rabbike venhar: Öyleyse, o halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
salli: Namaz kılmak.
enhar: Kurban kesmek.
inne şânieke huvel ebter(ebteru): Doğrusu, asıl ebter, soyu kesik olan, sana kin duyandır.

Şimdi Malatya Sürgü’den Mehmet Öner kardeşimiz: “Kevser Suresi ile Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?” diyor. Kevser Suresinde Allahû Tealâ bunları söylüyor.

Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesi:

2/BAKARA-68: Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy(hiye), kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun), avânun beyne zâlik(zalike) fef’alû mâ tu’merûn(tu’merune).
(Onlar) dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et, onun ne (vasıfta) olduğunu bize açıklasın.” (Musa a.s) dedi ki: “Muhakkak ki O (Allah) buyuruyor ki, o mutlaka ne genç, ne de yaşlı, ikisinin ortası yaşta bir inektir. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın.”


"kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy (hiye)"

Dediler ki: "Bizim için Rabbine dua et".

"kâle-ûd’u" "kâlûd’u" diye okunuyor.

lenâ: Bizim için.
kâle: Dediler ki.
ûd’u: Dua et, davet et.
rabbeke: Senin Rabbin, Senin Rabbine.
yubeyyin lenâ mâ hiy (hiye): Onun ne evsafta olduğunu bize açıklasın.

Burada söz konusu olan bir deve.

kâle innehu yekûlu: Muhakkak ki O diyor ki, buyuruyor ki.
innehâ bakaratun: O bir inektir.  
lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun): Ne genç ne de yaşlı.
avânun beyne zâlik (zalike): Bu ikisinin arasında yaşta bir inek.
fef’alû mâ tu’merûn (tu’merune): Artık size emredilen şeyi ifa edin.
fe: O zaman.
f’alû mâ: Şeyi.
tu’merûn (tu’merune): Emredildiğiniz, size emredilen şeyi ifa edin, yapın.

Kevser Suresinin 1, 2 ve 3. âyetlerinde Allahû Tealâ’nın Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e kevser’i verdiğini açıklaması söz konusu ve soyu kesilenin de O’na kin duyan o kişinin olması.

Bakara  68 ise bir inekten bahsediliyor. Bu ineğin kurban edilmesi diye bir olay söz konusu değil. Onun dışında da, o da dahil olmak üzere, ikisinin arasında bir ilişki söz konusu değil.

Çünkü Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesi, Hz. Salih zamanındaki bir olayı anlatıyor. Allahû Tealâ, Hz. Salih vasıtasıyla bilgi gönderiyor kavmine, o bilginin gereğince Bakara suresine bakıyoruz beraberce:

2/BAKARA-65: Ve lekad alimtumullezîne’tedev minkum fîs sebti fe kulnâ lehum kûnû kıradeten hâsiîn(hasiîne).
Ve andolsun ki siz, içinizden cumartesi günündeki (avlanma yasağını) çiğneyenleri biliyordunuz. O zaman onlara: “Hakir (aşağılık) maymunlar olun.” dedik.

2/BAKARA-66: Fe cealnâhâ nekâlen li mâ beyne yedeyhâ ve mâ halfehâ ve mev’ızaten lil muttakîn(muttakîne).
Böylece onu (bu cezayı), hayatta olanlara ve onların arkasından gelecek olanlara bir ibret ve takva sahipleri için bir öğüt kıldık.

2/BAKARA-67: Ve iz kâle mûsâ li kavmihî innallâhe ye’murukum en tezbehû bakarah(bakaraten), kâlû e tettehızunâ huzuvâ(huzuven), kâle eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn(câhilîne).
Ve Musa (a.s) kavmine: “Muhakkak ki Allah sizin bir inek kesmenizi emrediyor.” demişti. (Onlar): “Bizimle alay mı ediyorsun?” dediler. (Musa a.s) onlara: “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.” dedi.

2/BAKARA-68: Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy(hiye), kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun), avânun beyne zâlik(zalike) fef’alû mâ tu’merûn(tu’merune).
(Onlar) dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et, onun ne (vasıfta) olduğunu bize açıklasın.” (Musa a.s) dedi ki: “Muhakkak ki O (Allah) buyuruyor ki, o mutlaka ne genç, ne de yaşlı, ikisinin ortası yaşta bir inektir. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın.”

2/BAKARA-69: Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ levnuhâ, kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun safrâu, fâkiun levnuhâ tesurrun nâzırîn(nâzirîne).
(Onlar) dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et , onun rengi nedir, bize açıklasın.” (Musa a.s) dedi ki: “Muhakkak ki O (Allah) buyuruyor ki, o mutlaka görenlerin hoşuna gidecek parlak sarı renkte bir inektir.”

2/BAKARA-70: Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiye, innel bakara teşâbehe aleynâ, ve innâ in şâallâhu le muhtedûn(muhtedûne).
(Onlar) dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et, onun nasıl olduğunu bize açıklasın. Gerçekten o inek, bize göre, diğerlerine benziyor. Ve eğer Allah dilerse, muhakkak ki biz (kesilmesi emrolunan ineğe) mutlaka ulaşırız.”

2/BAKARA-71: Kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ zelûlun tusîrul arda ve lâ teskıl hars(harse), musellemetun lâ şiyete fîhâ kâlûl’âne ci’te bil hakk(hakkı), fe zebehûhâ ve mâ kâdû yef’alûn(yef’alûne).
(Musa a.s) dedi ki: “Muhakkak ki O (Allah), buyuruyor ki, o mutlaka boyunduruk altına alınmamış bir inektir. Toprağı sürmez, ekin sulamaz, salmadır, onda alaca (leke) yoktur.” Dediler ki: “İşte şimdi hakikati getirdin (tam tarifini yaptın).” Bunun üzerine onu (o vasıfta olan ineği bulup) kestiler. Ve az kalsın bunu yapmayacaklardı.


Bakara 65, Cumartesi yasağını çiğneyen yahudilerin, Allahû Tealâ’nın: “Kovulmuş maymunlar olun.”, demesinden bahsediyor.

66: “Bu cezayı, arkadan gelecek olanlar bir ibret kıldık.”, diyor.

67: Hz. Salih değil de, Hz. Musa devrindeki bir olay. “Hz. Musa kavmine diyor ki: ‘Allah size inek kesmeyi emrediyor.’, demişti. ‘Bizimle alay mı ediyorsun.’, dediler. O da onlara: ‘Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.’, demişti.”

68'de ineği soruyorlar.

69: “Onun rengi nedir?”, diye soruyorlar. “Muhakkak ki o, görenlerin hoşuna gidecek parlak, sarı renkte bir inektir.”, dediler.

70: “Bizim için Rabbine dua et, onun nasıl bir şey olduğunu bize iyice açıklasın. Muhakkak ki bu inek tarifine göre, bize diğer ineklerin benzeri gibi geliyor. Eğer Allah dilerse muhakkak ki o sığıra ulaşırız, hidayete ereriz.”

71: “O, buyuruyor ki; muhakkak ki henüz o boyunduruk altına alınmamış bir inektir. Yeri sürmez, ekin sulamaz. Salmadır, hiç alacası, lekesi yoktur.’ ‘Şimdi hakikatle, gerçekle geldin.’, dediler. Bunun üzerine onu, o evsafta bir ineği bulup kestiler. Az kalsın bunu yapamayacaklardı.” diyor.

Hz. Salih’in de buna benzer başka bir imtihanı var; ama bu âyet Hz. Musa ile alâkalı ve Allahû Tealâ’nın kurban faslından bahsediyor. Bu bapta, kurban açısından bakıldığında Kevser Suresinin 2. âyet-i kerimesiyle, “Kurban kes” emri burada var olduğu için, Bakara Suresinin 68. âyet-i kerimesi yakın bir ilişki içersinde.

Benzer konular