Resûl ve nebî konusunu bu kadar önemli kılan sebepler nelerdir?

Evlâdım, nebî; peygamberdir. Onun standardı nübüvvettir. Ama resul; peygamber değildir. Resûl, risalet sahibidir. İkisi birbirinden çok farklı bir hüviyet taşır. Dünyadaki en üstün insanlar Allah’ın nebîleridir. Resûller ondan sonra gelirler. Hz. Musa mı? Peygamberdir. Hz. İsa mı? Peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz mi? Peygamberdir. Onlar nebîlerdir, peygamberlerdir. O peygamberlerle yaşamış olan birçok resûl o devirde yaşamıştır. Bu devirde de yaşamaktadır. Bu devirde artık peygamber söz konusu değildir. Nübüvvet müessesesi şu anda yoktur. Dünyada şu anda peygamber yok. Ama resûller her tarafta var Allahû Tealâ’nın dizaynı içinde. Neye dayalı olarak söylüyoruz bunu? Çünkü Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz, nebîlerin sonuncusudur. Nebîlerin sonuncusu demek, nübüvvet müessesesi yani peygamberlik müessesesi onunla sona ermiş demektir. O, nebîlerin sonuncusudur. Bu sebeple o isimle geçer; ‘hatem-un nebîyyin’ olarak geçer ismi her zaman. Hatem-un nebîyyin; nebîlerin sonuncusu, peygamberlerin sonuncusu. Peygamberler onunla beraber sona ermiştir. Bundan sonra bir peygamber de gelmesi söz konusu değildir. Peygamberlerin görevlerini de resûllerden Allah’ın vazifeli kıldığı birileri yapacaktır. Mutlaka bir kişiyi Allahû Tealâ, o kişi resûl olduğu halde, nebî olmadığı halde nübüvvet görevini de ona verecektir. Nübüvvet zaten artık geçerli bir işlem de değildir. Nebî yoktur, nübüvvet de yoktur. Ama resûllerin en üstünde bulunan kişi o görevi üstlenir.

Allah razı olsun.

Benzer konular

imam iskender ali mihr

SORU: Efendimiz sizden öğrendik ki nebîler arasında fetret devirleri vardır. Aynı devirde yaşayan Hz. İsa, Hz. Yahya ve Hz. Zekeriya gibi Allah’ın Resullerini nasıl, hangi kategoride anlamalıyız?

imam iskender ali mihr

SORU: Hicr 9, Furkan Suresi 27, 28, 29, ve 30'a göre Kur’ân-ı Kerim'i terk edenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve böylece şeytanın kulu ve dostu olanlardır diyebilir miyiz?

imam iskender ali mihr

SORU: En’âm 130, 131 ile En'âm 156. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

imam iskender ali mihr

SORU: Âli İmrân 79 ve 104'te Allahû Tealâ’nın Resûlü vasıtası ile daima ders alan ve bununla birlikte kitabı öğretenlerden olmamızın emredildiğini inşallah söyleyebilir miyiz?

imam iskender ali mihr

SORU: Rûm 41'de insanların elleriyle kazandıkları sebebiyle, karada ve denizde fesat zuhur etmesiyle, Duhân 10'da semânın bir dumanla kaplanması arasında bir ilişki var mıdır? Rûm 41'de yaptıklarının bir kısmının onlara tattırılması için umulur ki onlar (Allah’a) dönerler (yönelirler) ile, Duhân 11'de bahsedilen elîm azap arasında bir ilişki var mıdır?

imam iskender ali mihr

SORU: Mu'minûn Suresinin 44. âyet-i kerimesinde tekzip edilen resûllerin, A'râf Suresinin 43. âyet-i kerimesine göre hak ile gelen resûller olduğunu söyleyebilir miyiz?

imam iskender ali mihr

SORU: Yâsîn 60, 61 ve 62. âyet-i kerimeleri ile Nahl Suresinin 36. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

imam iskender ali mihr

SORU: Bir sohbetinizde Allahû Tealâ’nın size yazdırdığı risaletin bir bağlayıcı hüküm olmadığını söylediniz ama ben okuyunca Allah'ın bu kadar değer verdiği bir dostuna sadece itaatin farz olduğunu Nisa 64’teki “itaat edin” dediği resûl ortaya çıkıyor bu sebeple. Ve resûlünü canından çok sevmek gerektiğinin hükmünü anlıyorum. Bu da Allah'ın bu dönemde insanlara büyük bir hediyesi, ni’metidir, diyebilir miyiz?

imam iskender ali mihr

SORU: İnsanın hayat filminde pozitif ve negatif derecelerin var olduğunu kabul edelim. Buna göre Allah'a ulaşmayı dilemeyen, şirk içinde kalanların günahlarını, negatif derecelerini Allah örtmüyor. Hayırlı amellerini pozitif derecelerini de Allah boşa çıkarıyor. Böylece kişi hüsrana düşenlerden oluyor, diyebilir miyiz?

imam iskender ali mihr

SORU: Rad 38’de bahsedilen “Her yaşam için kitap göndeririz.” denilen risaleti oluşturan kitaptır ve bu veli resûllere geldi diyebilir miyiz? Değerli açıklamanızla bizi aydınlatır mısınız?