İnsanın hayat filminde pozitif ve negatif derecelerin var olduğunu kabul edelim. Buna göre Allah'a ulaşmayı dilemeyen, şirk içinde kalanların günahlarını, negatif derecelerini Allah örtmüyor. Hayırlı amellerini pozitif derecelerini de Allah boşa çıkarıyor. Böylece kişi hüsrana düşenlerden oluyor, diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » İnsanın hayat filminde pozitif ve negatif derecelerin var olduğunu kabul edelim. Buna göre Allah'a ulaşmayı dilemeyen, şirk içinde kalanların günahlarını, negatif derecelerini Allah örtmüyor. Hayırlı amellerini pozitif derecelerini de Allah boşa çıkarıyor. Böylece kişi hüsrana düşenlerden oluyor, diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İnsanın hayat filminde pozitif ve negatif derecelerin var olduğunu kabul edelim. Buna göre Allah'a ulaşmayı dilemeyen, şirk içinde kalanların günahlarını, negatif derecelerini Allah örtmüyor. Hayırlı amellerini pozitif derecelerini de Allah boşa çıkarıyor. Böylece kişi hüsrana düşenlerden oluyor, diyebilir miyiz?

Allahû Tealâ Zumer 65’te “Eğer sen şirk koşarsan yani Allah'a ulaşmayı dilemezsen amellerin mutlaka heba olur. Mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” Nisa 48’de “Muhakkak ki Allah, O’na şirk konuşulmasını bağışlamaz. Onun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Andolsun ki; Allah'a şirk koşan iftira ederek büyük bir günah işlemiştir.” Rum 31’de “O’na, Allah'a yönelin yani O’na ulaşmayı dileyin ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin. Ve böylece müşriklerden olmayın.” buyuruyor.

Cabbar soruyor: “Efendimiz insanın hayat filminde pozitif ve negatif derecelerin var olduğunu kabul edelim. Buna göre Allah'a ulaşmayı dilemeyen, şirk içinde kalanların günahlarını, negatif derecelerini Allah örtmüyor. Hayırlı amellerini pozitif derecelerini de Allah boşa çıkarıyor. Böylece kişi hüsrana düşenlerden oluyor, diyebilir miyiz?”

Evet, baştan söyleyelim ki, Kur'ân-ı Kerim tam öyle söylüyor. Kişi Allah'a ulaşmayı dilemiyorsa açık ve kesin bir şekilde amelleri mutlaka heba oluyor. Açık, Allahû Tealâ “Eğer sen şirk koşarsan amellerin mutlaka heba olur, mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diyor. Hüsrana düşmek bir defa mutlaka günahların sevaplardan fazla olmasını ifade eder. Ama hemen onun yanı başında amellerin heba olmasını da ihtiva ediyor. Şimdi âyetlere beraberce bakalım.

Zumer 65:

39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilâllezîne min kablike, le in eşrakte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu.


ve lekad ûhıye ileyke: Andolsun ki, sana vahyolundu.
ve ilellezîne min kablik(kablike): Ve senden evvelkilere de vahyolundu.
le in eşrekte: Eğer şirk koşarsanız.
le yahbetanne ameluke: Muhakkak amelleriniz heba olur.
ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne): Ve hüsrana düşenlerden olursunuz. Hâsirînden, hüsranda olanlardan, hüsrana düşenlerden olursunuz.

Nisâ 48:

4/NİSÂ-48: İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).
Muhakkak ki Allah, O'na şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Ve kim Allah'a şirk koşarsa, o taktirde büyük bir günah işleyerek iftira etmiştir.


innallâhe lâ yagfiru en yuşreke bihî: Allah, O’na, Kendisine şirk koşanlara mağfiret etmez. Onların günahlarını sevaba çevirmez.
ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu: Bunun dışındaki şeyleri dilediği kişi için bağışlar.
ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen): Andolsun ki; Allah’a şirk koşan, iftira ederek büyük bir günah işlemiştir.

Rum 31:

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


“Allah'a yönel, Allah'a ulaşmayı dile ve O’na karşı takva sahibi ol. Ve namaz kıl. Ve müşriklerden olma.”

Eğer bir insan Allah'a ulaşmayı dilemezse, o Allah'a yönelmediği için, Allah'a ulaşmayı dilemediği için Allahû Tealâ tarafından müşrik olarak kabul ediliyor. Burada konunun ilginç tarafı bu müşrikler Allah'a iftira etmiş oluyorlar. Neden? Allah'a inanmıyorlar mı? İnanıyorlar ama Allah'ı erişilmez buluyorlar. “Allah'a ulaşılamaz. İnsan ruhunun Allah'a ulaşması söz konusu değildir. Allah böyle bir şey söylemez. Bizim ruhumuzun Allah'a ulaşması gerekmiyor.” diyorlar.

Öyleyse burada Allah'a iftira ediyorlar. “Allah Kendisine ulaşılmasını dilemez.” diyorlar. “İnsan dünya hayatını yaşarken ruhunun Allah'a ulaşması mümkün değildir çünkü ruh bizden ayrılırsa, bize hayat veren ruhtur, ölürüz.” diyorlar. Bunların hepsi Allah'a iftiradır. Nasıl Allah’la insan arasına kimse giremez ifadesi Allah'a iftira ise Allahû Tealâ Secde-24’te diyor ki:

32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.


ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ: Onlardan, insanlardan imamlar kıldık. Emrimizle insanları hidayete erdirsinler diye. Biz, insanlarla aramıza hidayetçiler koyduk insanları hidayete erdirsinler diye.”

Herkes Allah'tan vahiy alamaz. Sadece Allah'ın seçtikleri alırlar. Ve onlar Allah'ın görevlileridir. Resûl Allahû Tealâ tarafından vazifeli olarak gönderilen kişinin adıdır. Allah'ın emirlerini tebliğle görevlidir. Öyleyse buradaki olayda bir insan sadece iki tane alternatifin sahibidir.

1- Allah'a ulaşmayı diler. Dilerse derhal günahları örtülür. Sonra da o kişi mürşidine ulaştırılır. O zaman da günahları sevaba çevrilir. Öyleyse sadece Allah'a ulaşmayı dileyenler…

2- Dilemeyenler? Dilemeyenler için günahların örtülmesi, affedilmesi söz konusu değildir. Yetmez, dilemeyenler için onların yaptıkları amellerin de heba olması söz konusudur. Şirkte olanların hepsi için.

Öyleyse şirk koşma müessesesi Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin dizaynını gösterir. Kişi Allah'a ulaşmayı diliyorsa dilediği anda bütün günahları örtülür daha sonrada sevaba çevrilir. Dilemeyenler içinse o kişilerin amelleri varsa bunlar da heba olur, boşa gider. Yani son derece önemli bir kavram sevgili kardeşlerim. Bir açık şirk var kişi putlara tapar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor ki: “Benim ümmetim için açık şirk oluşmaz ama gizli şirkten korkarım.” Gizli şirk insanların amellerini sıfırlar. Açık şirk de sıfırlar, gizli şirk de sıfırlar. Kim Allah'a ulaşmayı dilemezse o kişi gizli şirktedir, fırkalara ayrılanlardandır. O, tek fırkada, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin arasında değildir.

Öyleyse bu istikamette Allahû Tealâ’nın ifadesi açık ve kesindir. Sadece Allah'a ulaşmayı dilemeyenler için amellerin heba olması söz konusudur. Allah'a ulaşmayı dilememek amellerin heba olması için yeterlidir. 

Benzer konular