İsrâ Suresinin 94. ve Tegâbun Suresinin 6. âyetlerine göre kendilerine hidayetle gelen hidayetçilerden yüz çevirenlerin Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi gereğince hidayet üzere olmadıklarını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » İsrâ Suresinin 94. ve Tegâbun Suresinin 6. âyetlerine göre kendilerine hidayetle gelen hidayetçilerden yüz çevirenlerin Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi gereğince hidayet üzere olmadıklarını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İsrâ Suresinin 94. ve Tegâbun Suresinin 6. âyetlerine göre kendilerine hidayetle gelen hidayetçilerden yüz çevirenlerin Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi gereğince hidayet üzere olmadıklarını söyleyebilir miyiz?

17/İSRÂ-94: Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ illâ en kâlû e beasallâhu beşeren resûlâ(resûlen).
Onlara hidayet geldiği zaman insanların inanmalarına, “Allah, insan resûl mü gönderdi?” demelerinden başka bir şey mani olmadı.


ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ: Onlara hidayet geldiği zaman nâse: insanları, âmenû olmaktan men eden şey sadece.
en kâlû: Demeleridir.
e beasallâhu beşeren resûlâ(resûlen): Allah, bir resûlü mü (insan bir resûl mü) gönderdi?

Onların inanmalarına (âmenû olmalarına) sebep olan şey; Allah insan resül mü gönderdi?” demeleridir. Onlara hidayet ulaştığı zaman yani kendilerine tebligat yapıldığı zaman.
 
Tegâbun 6: 
 
64/TEGÂBUN-6: Zâlike bi ennehu kânet te'tîhim rusuluhum bil beyyinâti fe kâlû e beşerun yehdûnenâ fe keferû ve tevellev vestagnallâhu, vallâhu ganiyyun hamîd(hamîdun).
İşte bu, onlara resûlleri beyyineler (açık deliller) getirdiği zaman: “Bir beşer mi bizi hidayete erdirecek?” demeleri sebebiyledir. Böylece inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Ve Allah, müstağni olduğunu (Kendisinin hiçbir şeye ve de onların îmânlarına da ihtiyacı olmadığını) gösterdi. Ve Allah; Gani’dir, Hamîd’dir.


zâlike bi ennehu kânet te'tîhim rusuluhum bil beyyinâti: Bu sebepledir ki; resûller, onlara beyyineler (açık belgeler) getirmişlerdi.

fe kâlû e beşerun yehdûnenâ fe keferû: İnsanlar mı bizi hidayete erdirecek? dediler de kâfir oldular. İnkar ettiler. Diyerek inkar ettiler ve o zaman inkâr ettiler (kafir oldular).

ve tevellev vestagnâllâh(vestagnâllâhu): Ve Hakk'tan (Allah’tan) yüz çevirdiler.
vallâhu ganiyyun hamîd(hamîdun): Allah Ganiyy’dir. Hamîd’dir.

Bakara Suresi 5. âyet-i kerimesi:

2/BAKARA-5: Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).
İşte onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler. Ve işte onlar,onlar muflihundurlar (felâha, kurtuluşa erenlerdir).


Bakara-5’de de Allahû Tealâ diyor ki: “Onlar ki, Allah’tan bir hidayet üzeredirler. Ve onlar felâha erenlerdir.”
Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi.

Şimdi soruyor Hüseyin Dulkadir kardeşimiz:

İsrâ Suresinin 94. ve Tegâbun Suresinin 6. âyetlerine göre kendilerine hidayetle gelen hidayetçilerden yüz çevirenlerin Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi gereğince hidayet üzere olmadıklarını söyleyebilir miyiz?

Bakara Suresinin 5. âyet-i kerimesi. Şimdi Bakara 4’de ne olduğuna bakalım. Sonra sonuca gidelim inşaallah.
Bakara Suresi 5. âyet-i kerime. O takva sahiplerinden bahsediyor, 3. âyet-i kerime.

2/BAKARA-3: Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).
Onlar (takva sahipleridir) ki, gaybe (gaybte Allah’a) îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler).


Bakara-3: “Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infâk ederler.” diyor.

Sonra 4. âyet-i kerimeye bakıyoruz:

2/BAKARA-4: Vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike) ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne).
Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler ve onlar ahirete yakîn hasıl ederler (yakîn seviyesinde kesin olarak inanırlar).


“Onlar, sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanırlar. Onlar ahirete de  yakîn hasıl ederler.” diyor Allahû Tealâ.

Öyleyse inananlar; Sana indirilene inanırlar. Senden önce indirilenlere de inanırlar. Onlar ahirete de yakîn hasıl ederler. Yani Allah'a ulaşmaya. Ondan sonra söylüyor Allahû Tealâ: “İşte onlar Rabblerinden bir hidayet üzeredirler.”

Öyleyse kim bu hidayet üzere olanlar? O hidayet üzere olanlar; Allahû Tealâ’nın ifadesiyle takva sahipleri. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e indirilene de ondan önce indirilenlere de inanıyorlar. Ve ahirete (ruhu ölmeden evvel Allah’a ulaştırmaya) da inanıyorlar.

Öyleyse bunlar burada İsrâ 94 ve Tegâbun 6’da takva sahibi olmayanlar var. Hidayetin dışında kalanlar dalâlettedir. Dalâlet olanlar da, hidayette olmayanların hepsi (hiçbirisi) takva sahibi değildir. Ve hep her halükarda resûllerin kendilerine getirdiği belgeler söz konusu.

Öyleyse evet, hidayet üzere olmadıklarını söylüyoruz. Söylüyor Kur'ân-ı Kerim. Kim bunlar? Kendilerine hidayet ile gelenden yüz çevirenler hidayet üzere değillerdir..

Benzer konular