Peygamber Efendimiz'in bir hadîsine dayalı olarak Allahû Tealâ’nın bütün resûlleri hidayet ile vazifeli kılarak hidayet konusunda Yüce Rabbimizin bu kadar önem vermiş olmasının hikmetini bizlere açıklar mısınız?

Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadîs-i şerifinde Hz. Ali’ye hitaben diyor ki: “Ya Ali! Senin bir insanın hidayetine vesile olman, üzerine güneş doğacak tüm mahlukatın sayısından daha hayırlıdır.” Bu hadîs-i şerifi bizlere açıklar mısınız? diyor.

Bu hadîse dayalı olarak Allahû Tealâ’nın bütün resûlleri hidayet ile vazifeli kılarak hidayet konusunda Yüce Rabbimizin bu kadar önem vermiş olmasının hikmetini bizlere açıklar mısınız? diyor.

“Ya Ali! Senin bir insanın hidayetine vesile olman, üzerine güneş doğacak tüm mahlukatın sayısından daha hayırlıdır. Daha çok hayırlıdır. Bütün mahlukatın sayısından daha fazla hayır kazanırsın.” diyor.

Şimdi Hüseyin soruyor:

Bütün resûlleri hidayet ile vazifeli kılarak hidayet konusunu Yüce Rabbimizin bu kadar önem vermiş olmasının hikmetini bizlere açıklar mısınız? diyor.

Sevgili kardeşlerim hidayet Kur'ân’ın ruhudur. Hidayet Kur'ân’ın tamamıdır. Hidayet Kur'ân’ın herşeyidir. Bir başka ifadeyle Kur'ân-ı Kerim; baştan aşağı bir hidayet kitabıdır. Öyleyse madem biz sadece hidayet üzere olanlar kurtuluyor. Ve onlar için de son derece basit bir başlangıç söz konusu ‘Allah'a ulaşmayı dilemek’.

O zaman kim Allah'a ulaşmayı dilerse sadece onlar hidayet üzeredirler. Ve hidayet üzere olan kişi mutlaka ruhunu Allah’ın kendisine ulaştıracağı kişidir. Allah onun ruhunu Allah’a ulaştıracaktır (Kendisine ulaştıracaktır). Ve sadece bir dilek bu konuya yeterlidir. O zaman Hz. Ali sebebiyle bir kişi eğer Allah'a ulaşmayı dilemişse o kişi kurtulmuştur. O kişinin hidayetine de Hz. Ali vesile olmuştur. Hz. Ali ki Allah’ın aslanıdır.

Öyleyse sevgili kardeşlerim burada hidayet konusuna Allahû Tealâ’nın ne kadar değer verdiği Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hadîs-i şerifinden belli oluyor. Yani “İnsanın hidayetine vesile oldun mu üzerine güneş doğacak tüm mahlukatın sayısından daha hayırlıdır senin için." diyor. Hayır, bütün insanların sayısından daha fazla (daha yüksek derecede) hayır kazanmışındır." diyor. Kazandığı derecatın sayısını ifade ediyor. Arkasındaki hikmet bu. Kur'ân-ı Kerim’de zaten hidayetten başka bir şey yok.

İster Allah'a ulaşmayı dilemeyi söyleyin, ister irşad makamına tâbî olmayı, ister ruhu Allah’a teslim etmeyi, isterseniz fizik vücudu, nefsi Allah’a teslim etmeyi, irşada ulaşmayı, isterseniz iradeyi Allah’a teslim etmeyi söyleyin (öne sürün). Hepsi sadece ve sadece hidayettir. Öyleyse Kur'ân baştan aşağı hidayettir. Hidayetten başka bir şey yoktur.

Kur'ân bizzatihi hidayettir. Hidayet rehberidir ve hidayettir. Baş sayfasından son sayfasına kadar hidayetten bahsetmektedir. Bütün konu hidayet konusudur.