Dînimizi kolaylık dîni olarak biliyorduk. Ama bu güne kadar yaşadıklarımız İslam'da sadece yaptırımlar vardı. Kendi hayatıma baktığım zaman ibadetlerimi meyve vermeyen bir ağaç olarak görüyordum. Ama bugün sizin anlattıklarınızla hidayetin ne kadar kolay mutluluklarla dolu olduğunu gördüm. Allah'a ulaşmayı diledim ve bugün tövbemi aldım. Önceki ibadet ve amellerim boşa gidecek mi?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Dînimizi kolaylık dîni olarak biliyorduk. Ama bu güne kadar yaşadıklarımız İslam'da sadece yaptırımlar vardı. Kendi hayatıma baktığım zaman ibadetlerimi meyve vermeyen bir ağaç olarak görüyordum. Ama bugün sizin anlattıklarınızla hidayetin ne kadar kolay mutluluklarla dolu olduğunu gördüm. Allah'a ulaşmayı diledim ve bugün tövbemi aldım. Önceki ibadet ve amellerim boşa gidecek mi?

       

Dînimizi kolaylık dîni olarak biliyorduk. Ama bu güne kadar yaşadıklarımız İslam'da sadece yaptırımlar vardı. Kendi hayatıma baktığım zaman ibadetlerimi meyve vermeyen bir ağaç olarak görüyordum. Ama bugün sizin anlattıklarınızla hidayetin ne kadar kolay mutluluklarla dolu olduğunu gördüm. Allah'a ulaşmayı diledim ve bugün tövbemi aldım. Önceki ibadet ve amellerim boşa gidecek mi?

Benzer konular

SORU: Bakara Suresinin 156 ve 157. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız?

SORU: Allahû Tealâ’nın Secde Suresinin 24. âyet-i kerimesinde, devrin imamları seviyesinde sabrı yani saberû olmayı buyurduğunu öğrendik. Saberû olmak; salâhın son kademesinde de mümkün müdür? Sabrın da 7 kademesi var mıdır?

SORU: Nahl Suresinin 36. âyet-i kerimesi ile Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesine göre; şeytandan yani taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etmekle, kavmin resûlünün Allah’a daveti arasında bir ilişki var mı? Taguttan içtinap etmek, ancak resûlün Allah’a olan davetine icabet etmekle mümkün olur diyebilir miyiz?

SORU: İncil ve Tevrat’ın asıl tercümelerinin gizlendiğine inanıyoruz. Gerçeğini saklayıp, nefslerini ön planda tutarak bu kitapları yahudi ve hıristiyan kardeşlerimize aktardıklarını biliyoruz. Bu kitapların asıllarında hidayeti doğru şekilde anlatıldığına inanıyoruz ve aslını bilselerdi, hepsi Müslüman olurdu diyoruz.

SORU: Söylediklerinin %99 doğru, %1’lik payı insanı dalâlete sokabilir. Dediğiniz gibi, şeytan çok akıllı bir mahlûk. Dalâlete girmek istemem ama soruma cevap verirseniz sevinirim ve son imam olduğunuza inanırım.

SORU: Allah'a ulaşmayı dilemenin gerekliliğini son 100 yılda dile getiren başka bir İslâm âlimi oldu mu? Eğer olduysa teknolojinin kısıtlı olduğu geçmiş dönemlerde mürşidine ulaşamayan insanlar cehenneme gittiğini sizin anlattıklarınıza göre söyleyebiliriz.

SORU: Kur'ân'dan başka dîni kitapları hadîs ve selefi salihini yok mu ediyorsunuz?

SORU: Efendimiz hangi cami imamına ya da kendisine sofi olduğunu söyleyen bir kişiye: ‘Hidayet nedir?’ diye sorduğumuzda "Doğru yoldur" diyorlar. ‘Nereye götürür bu yol?’ diyorum cevap yok. Öyleyse hidayetin ne olduğunu bilmeyen bir kişi, dalâlette değil midir?

SORU: Kur’ân-ı Kerim'de Allah'a ulaşmak diye bir kavram var mı? İnsan Allah'a ulaşmayı dilemezse hangi sonuçlarla karşılaşır?

SORU: En’âm Suresi 87 ve 88. âyetlerini açıklar mısınız? Bu âyetlere ve Ra'd 27'ye dayanarak Allah’a yönelenlerin Sıratı Mustakîm'le hidayete erdirildiğini söyleyebilir miyiz?