En’âm 125. âyet-i kerimesinde hidayet ile Allah'a ulaşmayı dilemek ve teslimler arasındaki ilişki buyuruluyor, diyebilir miyiz?

Allahû Tealâ En’âm 125’de şöyle söylüyor:

Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah’a) teslime (İslâm’a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah, mü’min olmayanların üzerine azap verir.


fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi): Allah kimi kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü Îslâm için şerh eder (yarar). Allah kimi? O’na (Kendisine) ulaştırmayı dilerse onun göğsünü Îslâm’a yarar. Onun göğsünü yarar. Îslâm’a açar. Îslâm için onun göğsünü yarar.
ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen: Kimi dalâlette bırakmayı dilerse onun göğsünü.
yassa’adu fîs semâi: Semada yükseliyormuş gibi daralmış (sıkıntılı) kılar.
kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne): Allah, mü’min olmayanların üzerine ricse  bırakır. Pislik (azap, darlık, güçlük) verir (bırakır).

1. Suali Serdar’ın:

İnşaallah bu âyet-i kerimede: “Hidayet ile Allah'a ulaşmayı dilemek ve teslimler arasındaki ilişki buyuruluyor.” diyebilir miyiz?

Burada: “Allah kimi, O’na (Kendisine) ulaştırmayı dilerse.” diyor Allahû Tealâ. “Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü şerh eder (yarar) “yeşrah” diyor.  “Îslâm için. Yani Allah'a teslim olması için onun göğsünü yarar.”diyor Allahû Tealâ.

1. Sual: “Hidayet ile Allah'a ulaşmayı dilemek ve teslimler arasındaki ilişki buyuruluyor.” diyebilir miyiz bu âyet-i kerimede? diyor.

Evet. Allah'a ulaşmayı kim dilerse Allah da onu Kendisine ulaştırmayı diler. Dikkat edin Allahû Tealâ sadece Allah'a ulaşmayı dileyenleri Kendisine ulaştırmayı diler. Kim Allah'a ulaşmayı dilemezse Allahû Tealâ onu kendi haline bırakır. O kişi hidayet yolunu seçmemiştir. Dalâlet yolunu seçmiştir. Ya da hidayet yolunu seçmediği için zaten dalâlette doğduğu için dalâlette kalacaktır. Hidayet yolunu seçseydi farklı bir sonuca ulaşacaktı kişi.

 

Öyleyse bu âyet-i kerimede Allah'a ulaşmayı dilemek var. Çünkü Allahû Tealâ Kendisine ulaşmayı dileyenleri Kendisine ulaştırmayı diler.

1.şart; bizim Allah'a ulaşmayı dilememiz. Bu Allah’ın da bizi Kendisine ulaştırmasını ifade eder.
2.şart; Arkasından da Allahû Tealâ bizi Kendisine ulaştırmak için gerekli standartları gerçekleştirir. Yani dilekler karşılıklı.

Biz Allah'a ulaşmayı dilediğimiz için Allah da bizi Kendisine ulaştırmayı diliyor. Eğer dilemeseydik dalâletteydik. Ve dalâlette hep kalacaktık. Allahû Tealâ bize hiç karışmayacaktı. Müdahale etmeyecekti (karışmayacaktı). Dalâlette kalacaktık. Ama biz Allah'a ulaşmayı dilersek Allahû Tealâ mutlaka aynı anda O da bize Kendisine ulaştırmayı diler. Ve mutlaka Kendisine ulaştırır. Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onu mutlaka Kendisine ulaştırır.

 

2 tür insan var. Allah'a ulaşmayı dileyenler, dilemeyenler. Eğer dilemiyorsa Allah da onu Kendisine ulaştırmayı dilemez. O kişi asla Allah’a ulaşamaz. Eğer dilerse Allah da onu Kendisine ulaştırmayı diler. Ve mutlaka Kendisine ulaştırır. Şura-13’de Allahû Tealâ diyor ki:

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Allah dilediğini Kendisine seçer. Ve onlardan kim Allah’a yönelirse (Allah'a ulaşmayı dilerse) onları Kendisine ulaştırır.” diyor.

Burada da Allahû Tealâ: “Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü şerh ederek Îslâm’a açar.” diyor.