2/BAKARA-135: Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).
Ve dediler ki: “Yahudi veya hristiyan olun ki, hidayete eresiniz.” De ki: “Hayır. İbrâhîm’in dîni haniftir (hidayete ermiştir).” Ve o, müşriklerden olmadı.”
30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Elbette. Zaten o dilek kişiyi hidayet üzere kılar. Allah'a ulaştığınız zaman 3. hidayettesiniz. Hâlbuki burada söylenmek istenilen şey müşriklerden olmaktan kurtulduğumuz nokta ve hidayet üzere olduğumuz nokta, orası Allah'a ulaşmayı dilediğimiz noktadır.