Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadîs-i şerifinde: “Bir kişinin ilmi artıyor fakat hidayeti artmıyorsa o kişi Allah’tan uzaklaşıyor demektir.” buyuruyor. Bu hadîste belirtilen hidayetin artması konusuna açıklık getirir misiniz?

Şimdi, iki tür insan var Allah ile olan ilişkilerinde:

Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişi. Bu kişi Allah’a ulaşmayı diledikten sonra, gerçek anlamda dilemişse, mutlaka Allahû Tealâ ona ibadetleri sevdirecektir. Mutlaka bu kişinin bütün günahlarını örtecektir. Ona 7 tane furkan vererek onu gören, işiten, bilen birisi haline getirecektir. Sonra da mürşidine ulaştıracaktır.

Böyle bir kişinin mürşidine ulaşması, onun için 2. hidayettir. 1. hidayet, Allah’a ulaşmayı dilediğimiz noktadır; 3. basamaktan 7. basamağa kadar olan kesimi kaplar. 2. hidayet 8. basamaktan 14. basamağa kadar olan kesimi kaplar. 14. basmakta kişi mürşidine ulaşmıştır. Burada birinciye nazaran artan bir hidayet söz konusudur, artık o kişi mürşidine ulaşmıştır.

Mürşidine ulaştıktan sonra ruhu vücudundan ayrılacaktır. 21. basamakta ruhu Allah’a ulaşacaktır ve 22. basamakta Allah’ın Zat’ında yok olacaktır. Burada 3. hidayet söz konusudur. Bu ikinciye nazaran artan bir hidayettir.

Sonra bu kişi fizik vücudunu Allah’a teslim edecektir 25. basamakta. Gene hidayeti artmıştır.
Daha sonra nefsini Allah’a teslim edecektir. Hidayeti bir defa daha artacaktır.İrşada ulaşacaktır, hidayeti daha da artacaktır. Ve sonunda iradesini Allah’a teslim edecektir. Hidayeti en son noktaya kadar artacaktır, Allah’ın Zat’ını da görecektir.

Ne oldu? Bu kişi Allah’a ulaşmayı diledi. O noktadan itibaren 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. hidayetlere ulaştı. Her seferinde, artan bir hidayet söz konusu oldu. “Biz onun hidayetini arttırırız.” diyor Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim’de. “Allah’a ulaşmayı dileyen kişinin hidayetini arttırırız.” diyor.

Şimdi bir insan düşünün. Bunların hepsini bizim anlatımımızdan öğrenmiş. Öğrenmekle de kalmamış, devamlı başka insanlara da anlatabiliyor yani ilmi artmış. 1. hidayeti, 2. hidayeti, 3., 4., 5., 6., 7. hidayeti; hepsini biliyor. Sahâbe devriyle devrimizi karşılaştırıyor, bugünkü zamanı karşılaştırıyor, aradaki büyük uçurumu görüyor. Kur'ân-ı Kerim’i nasıl unuttuğumuzu görüyor. Sadece kendisi anlamış değil, başkalarına da anlatabilecek seviyeye ulaşmış ama yaşamıyor, Allah’a ulaşmayı dilemiyor. Dilemedikçe hidayeti artması da, hidayet üzere olması da mümkün değildir.

İşte böyle bir insan Allah’a ulaşmayı dilemiyorsa, o kişinin hidayeti artmıyor ama ilmi artıyor. 7 kademeyi de öğrenmiş, 7 tane hidayet mertebesini öğrenmiş, hepsini anlatabilecek durumda. Anlatabilecek durumda olması da çok önemli değil, öğrenmişse ilmi artmıştır ama yaşamıyorsa hidayeti artmamıştır.

O 1. hidayette bile değildir, hidayette olmamıştır ki artsın. Zaten olsa, Allah’a ulaşmayı dilediği anda kişi 3 hidayeti garanti etmiştir:

* Allah’a ulaşmayı dilediği an 1. hidayet.
* Mutlaka Allah onu mürşidine ulaştıracaktır, tâbî olacaktır; 2. hidayet.
* Mutlaka ruhunu da Allah’a ulaştıracaktır, Allah ulaştıracaktır; 3. hidayet.

3’ü de garantide.

Öyleyse bu kişi Allah’a ulaşmayı dilemiyor. İlmi artıyor ama hidayeti artmıyor.