Hicr 9, Furkan Suresi 27, 28, 29, ve 30'a göre Kur’ân-ı Kerim'i terk edenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve böylece şeytanın kulu ve dostu olanlardır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Hicr 9, Furkan Suresi 27, 28, 29, ve 30'a göre Kur’ân-ı Kerim'i terk edenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve böylece şeytanın kulu ve dostu olanlardır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Hicr 9, Furkan Suresi 27, 28, 29, ve 30'a göre Kur’ân-ı Kerim'i terk edenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve böylece şeytanın kulu ve dostu olanlardır diyebilir miyiz?

Yüce Rabbimiz Hicr Suresinin  9. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki:

15/HİCR-9: İnnâ nahnu nezzelnâz zikre ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).
Muhakkak ki zikri (Kur'ân-ı Kerim’i), Biz indirdik. O'nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz.


Öte yandan Furkan 27, 28, 29, ve 30'da:

25/FURKÂN-27: Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).
Ve o gün, zalim ellerini ısırır: “Keşke resûlle beraber (Allah’a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der.


Zalimlerin herbiri iki elini ısırdığı o günde şöyle diyecekler: "Ne olurdu o resûlle beraber sebili tutsaydık."

Furkan 28:

25/FURKÂN-28: Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîlâ(halîlen).
Yazıklar olsun, keşke ben filanı (o kişiyi) dost edinmeseydim.


Furkan 29:

25/FURKÂN-29: Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneş şeytânu lil insâni hazûlâ(hazûlen).
Andolsun ki; bana zikir (Kur’ân’daki ilim) geldikten sonra beni zikirden saptırdı ve şeytan, insana yardımı engelleyendir.


Furkan 30:

25/FURKÂN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzâl kur’âne mehcûrâ(mehcûran).
Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’ân’dan ayrıldı (Kur’ân’ı terketti).” dedi.


Resûl dedi ki: "Yarabbi kavmim Kur’ân-ı Kerim'i terketti. Kur’ân'dan hicret ettiler. Kur’ân'ı terkettiler."

Kur’ân'ı terk edenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve böylece şeytanın kulu ve dostu olanlardır diyebilir miyiz?

Evet çok açık bir şekilde onu gösteriyor. Allahû Tealâ hamd olsun ki Kur’ân-ı Kerim'i indirmiştir. “Kur’ân-ı Kerimi biz indirdik." diyor, "Onun muhafızı da biziz.” Allahû Tealâ Furkan Suresinin 27, 28, 29 ve 30. âyet-i kerimelerinde  açık bir şekilde resûlden bahsediyor.

“Ne olurdu o Resûlle beraber sebîlî tutsaydım, Sebîlî kendime yol ittihaz etseydim. Yazıklar olsun bana, ne olurdu filanı dost edinmeseydim.”

Tam bugünkü vaziyet sevgili kardeşlerim. İnsanlar seçimi hep yanlış yapıyorlar. Allah’ın Resûl'ü onların yanında bir sahtekar gibi değerlendiriliyor.

“lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî:
Bana Kur’ân gelmişken o beni zikirden saptırdı."

Dikkat edin sevgili kardeşlerim, bugünkü açıklamalar tamamen Kur’ân açıklamalarıdır ve Kur’ân'da asırlardır unutulan hiç kimse tarafından öğretilmeyen hakikatlerdir. Üniversitelerin hiç birinde bu konular işlenmez, bu konular yoktur, zaten olması da mümkün değildir. Çünkü Kur’ân-ı Kerim’in hakikati kaybolmuş durumda. İşte burada “Kur’ân gelmişken beni zikirden saptırdı, Kur’ân'dan saptırdı.”  Yani insanların eliyle Kur’ândan sapmış insanlar.

Benzer konular