Âli İmrân Suresinin 101. âyetiyle Nisâ Suresinin 175. âyeti kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Anasayfa » Ana Sayfa » Sıratı Mustakîm » Âli İmrân Suresinin 101. âyetiyle Nisâ Suresinin 175. âyeti kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Âli İmrân Suresinin 101. âyetiyle Nisâ Suresinin 175. âyeti kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Âli İmrân 101:
ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi: Nasıl olur da küfre dönersiniz, küfür üzere olursunuz üzerinize Allah'ın âyetleri tilâvet edilirken.
ve fîkum resûluh(resûluhu): Ve O’nun Resûl’ü sizin aranızdayken.
ve men ya’tesim billâhi: Kim Allah'a sarılırsa.
fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Muhakkak o, SIRATI MUSTAKÎM’e hidayet edilir, iletilir (ulaştırılır).”
Âli İmrân 101 biraz evvel söylediğimiz konuyu daha da açık bir şekilde almış. Yûnus 25’te Allahû Tealâ “Allah'ın selâm yurduna davet eder, onları Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır.” deyince biraz karmaşık bir mevhum gibi görünüyor. Aslında değil ama buradaki son derece açık “Kim Allah'a sarılacaksa o mutlaka Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır." buyuruyor Allahû Tealâ.
Nisâ 175 de aynı hüviyette.
fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî: Kim Allah'a âmenû olmayı ve ona sarılmayı dilerse yani Allah'a ulaşmayı ve ona sarılmayı dilerse
fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlınkı: O, Allah'tan bir rahmetin ve fazlın içine konulur.
ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen): Ve onu Allah, Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e hidayet edecektir yani ulaştıracaktır.
Bu iki âyet de aynı şeyi söylüyor.
3/ÂLİ İMRÂN-101: Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve size, Allah'ın âyetleri okunurken ve aranızda O'nun (Allah'ın) Resûl'ü varken, siz nasıl inkâr edersiniz. Ve kim Allah'a sımsıkı tutunursa, artık o Sıratı Mustakim'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet olunmuştur. ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi: Nasıl olur da küfre dönersiniz, küfür üzere olursunuz üzerinize Allah'ın âyetleri tilâvet edilirken.
ve fîkum resûluh(resûluhu): Ve O’nun Resûl’ü sizin aranızdayken.
ve men ya’tesim billâhi: Kim Allah'a sarılırsa.
fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Muhakkak o, SIRATI MUSTAKÎM’e hidayet edilir, iletilir (ulaştırılır).”
Âli İmrân 101 biraz evvel söylediğimiz konuyu daha da açık bir şekilde almış. Yûnus 25’te Allahû Tealâ “Allah'ın selâm yurduna davet eder, onları Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır.” deyince biraz karmaşık bir mevhum gibi görünüyor. Aslında değil ama buradaki son derece açık “Kim Allah'a sarılacaksa o mutlaka Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır." buyuruyor Allahû Tealâ.
10/YÛNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm'e ulaştırır. Nisâ 175 de aynı hüviyette.
4/NİSÂ-175: Fe emmâllezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) Kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, Kendisine ulaştıran "Sıratı Mustakîm"e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî: Kim Allah'a âmenû olmayı ve ona sarılmayı dilerse yani Allah'a ulaşmayı ve ona sarılmayı dilerse
fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlınkı: O, Allah'tan bir rahmetin ve fazlın içine konulur.
ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen): Ve onu Allah, Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e hidayet edecektir yani ulaştıracaktır.
Bu iki âyet de aynı şeyi söylüyor.
“Kim Allah'a sarılacaksa o, mutlaka Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e hidayet edilir.”
Nisâ 175’te Sıratı Mustakîm’in Allah'a ulaştıracak olan yol olduğu daha da kesin bir ifadeyle anlatılıyor.
