Nahl 9’da belirtilen sebîlin irşad yoluna, En’âm 153’te belirtilen sebîlin gayy yoluna ilettiğini söyleye bilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sıratı Mustakîm » Nahl 9’da belirtilen sebîlin irşad yoluna, En’âm 153’te belirtilen sebîlin gayy yoluna ilettiğini söyleye bilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Nahl 9’da belirtilen sebîlin irşad yoluna, En’âm 153’te belirtilen sebîlin gayy yoluna ilettiğini söyleye bilir miyiz?

Hadi gelin beraberce bakalım, ne diyor Nahl-9:

16/NAHL-9: Ve alâllâhi kasdus sebîli ve minhâ câirun, ve lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).
Ve sebîllerin (dergâhlardan Sıratı Mustakîm'e ulaşan bütün yolların yani mürşidlerin) tayini, Allah'ın üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardır. Ve eğer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.


ve alallâhi kasdus sebîli: Sebîllerin tayini; kast edilmesi Allah'ın üzerine vazifedir.
ve minhâ câir(câirun): Ondan cayanlar da var, ondan sapanlar da var.
ve lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne): Eğer Allah'a dileseydi hepinizi hidayete erdirirdi.

Öyleyse ne demek istiyor Allahû Tealâ? “Sebillerin tayini; tespiti Allaha aittir. Ondan sapanlar da var.” Yani çok açık ifade aslında. İnsanların bir kısmı Allah'a ulaşmayı diliyor. Sadece dileyenleri Allahû Tealâ mürşitlerine ulaştırır. Sadece dileyenler ve Allah'a ruhlarını ulaştıracaklarından emin olanlar; onlar hacet namazı kıldıkları zaman Allah onlara sebîllerin hangi sebîl olduğunu gösterecektir. Bakara 45 ve 46:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâl hâşiîn(hâşiîne).
(Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.


“Sabırla ve namazla (hacet namazıyla) istianeyi isteyin Allahû Tealâ’dan. Sabırla ve hacet namazıyla istianeyi isteyin. Bu zor bir iştir ama huşû sahipleri için zor değildir.” Yani başkaları da Allahû Tealâ’dan istiane isteyebilir; “Mürşidimiz kim?” diye sorarlar ama Allah'a ulaşmayı dilemeyen bir kişiye Allah mürşidini göstermez. Ama kim huşû sahibiyse ona mutlaka gösterir. O huşû sahibi kimdir? Allah’a mülâki olacağına kesin şekilde inanan; Allah'a ruhunu ölemeden evvel ulaştıracağına kesin şekilde inanan kişi ve ölümden sonra da ruhunun tekrar Allah'a döneceğini gene yakîn hâsıl ederek kesin şekilde inanan kişi.

Öyleyse Nahl 9 da belirtilen sebîl irşad yoluna iletir. Sapanlarsa Allah'a ulaşmayı dilemeyenler. Dilemedikleri için onlara Allahû Tealâ asla mürşidlerini göstermeyecektir.

Enâm-153:

6/EN'ÂM-153: Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûhu, ve lâ tettebiûs subule fe teferraka bikum an sebîlihi, zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).
Ve muhakkak ki; bu, Benim mustakîm olan yolumdur. Öyleyse ona tâbî olun. Ve (başka) yollara tâbî olmayın ki; o taktirde sizi, onun yolundan ayırır. İşte böyle size onunla vasiyet etti(emretti). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.


ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu): İşte bu Sıratı Mustakîm’dir. Ona tâbî olun.
ve lâ tettebiûs subule: Diğer sebîllere tâbî olmayın.
fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi): Yani onlara tâbî olursanız, o zaman o sebîller sizi Allah'ın yolundan; Sıratı Mustakîm’den saptırırlar. Ve fırkalara ayırırlar.
zâlikum vassâkum bihî: İşte o dur ki size Allah onunla vasiyet eder. Vasiyet etti.
leallekum tettekûn(tettekûne): Umulur ki takva sahibi olursunuz. Böylece takva sahibi olursunuz.
 
Nahl 9 da belirtilen sebîl, irşad yoluna tayin ediyor. En’âm 153’de belirtilen sebîl, o da irşad yoluna iletiliyor; gayy yoluna değil. “İşte bu Sıratı Mustakîm’dir. Ona tâbî olun.” diyor Allahû Tealâ. Eğer kim Sıratı Mustakîm’e tâbî olursa o, Allah'a ulaşır. Ona tâbî olmak gerekiyor ama Sıratı Mustakîm kelimesinin ötesinde sebîller geçiyor. Bu Sıratı Mustakîm’in dışındaki sebîller; evet onlar gayy yoluna ileten sebîllerdir. Ve kardeşimiz burada sebîl kelimesinin üzerinde durmuş haklıdır. Gerçekten Nahl- 9’da sebîl, Hakk’a ulaştıran bir sebîl. En’âm 153’deki sebîlse sebîl kelimesinin muhtevasına giren Sıratı Mustakîm’in dışındaki diğer bütün sebîller, burada “sebîl” adıyla anılmış. Onlar gayy yoluna ulaştıran sebîllerdir. Yani gayy yolunu temsil eden sebîllerdir. Yani teşhisi doğrudur.

Benzer konular