Mâide Suresinin 16. âyet-i kerimesinde Allah’ın rızasına tâbî olanların teslim yollarına ulaştırılacağı ve Allah’ın izniyle zulmetten nura çıkartılarak kişinin Sıratı Mustakîm’e de ulaştırılacağı buyrulmakta. Buna göre kişide bu kadar işlemlerin gerçekleşmesine zemin hazırlayan Allah’ın rızası konusuna açıklık getirir misiniz?

Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm’e hidayet eder (ulaştırır).


Allah’ın rızası 2. basamakta başlar. Allah kişiyi seçer. Seçmesi, rızasını gösterir. Ve kişi 7. basamakta 7 tane furkan kazanır. Allahû Tealâ bu furkanları kişiye vermekle gözlerini ve kulaklarını, kalbini görür, işitir ve idrak eder hale getirmekle o kişiden mürşidine ulaşması konusunda razı oluyor. Burası 7. basamak. Sonra onu mürşidine ulaştıracak vasıflar kazandırarak 13. basamakta irşad makamını göstermek üzere hacet namazı kılmaya Allahû Tealâ sevk ediyor. Kişi hacet namazını kıldığı zaman Allah ona mürşidini gösteriyor. O, Allahû Tealâ’nın rızasıdır. 13. basamakta kul, Allah’ın rızasına tâbî oluyor.

14. basamaktan sonra kişinin ruhu Allah’a doğru yola çıkıyor. Ve 1., 2., 3., 4., 5. gök katlarını aşıyor. 6. gök katındaki durum Allah’ın da bizden razı olduğu bir müessese. Allahû Tealâ bizden razı oluyor. Bu da ondan sonraki rıza. Ruhumuz Allah’a ulaşınca Allah’ın Zat’ında yok oluyor. Bu, 1. teslim. Ruhumuzun Allah’a teslimi. 22. basamaktayız. Sonra zikrimiz günün yarısını aşıyor. Ve bu noktadan sonra bir sonraki basamakta Allahû Tealâ bize katından bir taht ihsan ediyor (24. basamak.) 25. basamakta ise fizik vücudumuz Allah’ın bütün emirlerini yerine getirmeye yasak ettiği hiçbir fiili işlememeye başlıyor.

Burada Allahû Tealâ’nın bize taht ihsan ettiği noktada Allah’ın yeni bir rızası var. O tahtta oturan kişinin fizik vücudunu Allah’a teslim etmesi söz konusu. İşte fizik vücudun Allah’a teslim edildiği nokta buradaki Sıratı Mustakîm’in, Mâide-16’daki Sıratı Mustakîm’in mahiyetini ifade eder. Nefsin kalbi %51 aydınlanmıştır kişinin ruhu Allah’a ulaştığı zaman. Allah’ın Zat’ında yok olduğu zaman %61 aydınlanmıştır. Bu nokta o kişinin kalbinin zulmetten nura ulaştığı noktadır. Ve bu nokta da ruhun Allah’a ulaştığı muhtevayı tahakkuk ettiren Sıratı Mustakîm tamamlanmıştır. Yeni bir Sıratı Mustakîm’in yeni bir safhası başlamıştır. Bu, fizik vücudun Allah’a teslimi konusundaki Sıratı Mustakîm’idir.

İşte Mâide Suresinin 16. âyet-i kerimesinde Allah’ın “sebîller” dediği, “teslim yollarına hidayet eder” dediği; evvelâ 1. sebîl; mürşidin bulunduğu yerden ana dergâha kadar, 2. sebîl; ana dergâhtan Allah’a kadar, bu kendi arasında 4 sebîlden oluşur. Fakat Tarîk-i Mustakîm adını alır. 3. sebîl de ruhumuzun Allah’a ulaşmasından, Allah’a tesliminden sonra başlar. Fizik vücut 1.sinde de 2.sinde de davranış biçimlerini daha güzele ulaştırır; nefsinin kalbinde afetler azaldıkça. Ve nihayet fizik vücudun Allah’a teslimi için yeni bir Sıratı Mustakîm açılır.

İşte buradaki Sıratı Mustakîm’e hidayet etmesi, fizik vücudun Sıratı Mustakîm’idir. Bu Sıratı Mustakîm’in rızası, ruhun Allah’a ulaşması sırasındaki 6. kattaki rızadır. 6. kattaki rıza ile kişi ruhunu Allah’a teslim ediyor. Ondan sonra yeni bir Sıratı Mustakîm’e ulaşıyor.

Allah razı olsun.