Allah’a ulaşmayı dilemekten bahsettiniz. Biz diledik ve zikir yapmaya başladık. Yolumuzda sadık kalabilmek ve Allah’ın ipine sımsıkı tutunabilmek için ne yapmalıyız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Allah’a ulaşmayı dilemekten bahsettiniz. Biz diledik ve zikir yapmaya başladık. Yolumuzda sadık kalabilmek ve Allah’ın ipine sımsıkı tutunabilmek için ne yapmalıyız?
Allah’a ulaşmayı dilemekten bahsettiniz. Biz diledik ve zikir yapmaya başladık. Yolumuzda sadık kalabilmek ve Allah’ın ipine sımsıkı tutunabilmek için ne yapmalıyız?
Şimdi bu sevgili kardeşimiz, Allah'a ulaşmayı dilemiş, sonra mürşide tâbî olmuş mu acaba?
-Bu konuda bir bilgi vermemiş, Muhterem Efendimiz!
Bilgi vermediğine göre böyle bir olay yok kabul edersek eğer, bu kişi kendine düşeni yapmıyor demektir. Ama Allahû Tealâ açık bir ifade kullanıyor Kur’ân-ı Kerim’de. Yapmamışsa, o zaman başlangıçtaki dileği de Allahû Tealâ tarafından kabul edilmemiş demektir. Çünkü Allahû Tealâ şöyle buyuruyor: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.” diyor.
Allah o kişinin içine, Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin içine mürşid sevgisini mutlaka verir. Eğer dilemişse Allah'a ulaşmayı, Allah o kişiye mutlaka mürşid sevgisini verir. Yetmez, o kişiye gösterir de mürşidini. Hacet namazını kıldırır, gösterir. Ondan sonra da onun oraya ulaşması için bütün yardımları Allahû Tealâ yapar ki; o kişi bir ermiş evliya olsun, mürşidine ulaşsın da arkadan ruhunu Allah’a, vücudunu terk eden ruhunu Allah’a ulaştırsın.
Allah razı olsun.
-Bu konuda bir bilgi vermemiş, Muhterem Efendimiz!
Bilgi vermediğine göre böyle bir olay yok kabul edersek eğer, bu kişi kendine düşeni yapmıyor demektir. Ama Allahû Tealâ açık bir ifade kullanıyor Kur’ân-ı Kerim’de. Yapmamışsa, o zaman başlangıçtaki dileği de Allahû Tealâ tarafından kabul edilmemiş demektir. Çünkü Allahû Tealâ şöyle buyuruyor: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.” diyor.
42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).Allah o kişinin içine, Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin içine mürşid sevgisini mutlaka verir. Eğer dilemişse Allah'a ulaşmayı, Allah o kişiye mutlaka mürşid sevgisini verir. Yetmez, o kişiye gösterir de mürşidini. Hacet namazını kıldırır, gösterir. Ondan sonra da onun oraya ulaşması için bütün yardımları Allahû Tealâ yapar ki; o kişi bir ermiş evliya olsun, mürşidine ulaşsın da arkadan ruhunu Allah’a, vücudunu terk eden ruhunu Allah’a ulaştırsın.
Allah razı olsun.
