Ra’d 28 göre sizden ilk mutmain olmanın, kalbe îmân yazıldığı zaman olduğunu öğrendik. Bu âyet-i kerimeye göre zikirle fazl nurlarının kalbe girebilmesi için kalbe îmân yazılması gerektiğini, böylece zikrin etkisiyle mutmain olabilmenin ancak bu seviyede mümkün olabileceğini söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Ra’d 28 göre sizden ilk mutmain olmanın, kalbe îmân yazıldığı zaman olduğunu öğrendik. Bu âyet-i kerimeye göre zikirle fazl nurlarının kalbe girebilmesi için kalbe îmân yazılması gerektiğini, böylece zikrin etkisiyle mutmain olabilmenin ancak bu seviyede mümkün olabileceğini söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ra’d 28 göre sizden ilk mutmain olmanın, kalbe îmân yazıldığı zaman olduğunu öğrendik. Bu âyet-i kerimeye göre zikirle fazl nurlarının kalbe girebilmesi için kalbe îmân yazılması gerektiğini, böylece zikrin etkisiyle mutmain olabilmenin ancak bu seviyede mümkün olabileceğini söyleyebilir miyiz?

Allahû Tealâ Ra’d Suresinin 28. âyet-i kerimesinde diyor ki: 
 
13/RA'D-28: Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu).
Onlar, âmenûdurlar ve kalpleri, Allah’ı zikretmekle mutmain olmuştur. Kalpler ancak; Allah’ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi?


ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi): Onlar âmenû olmuşlardır ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olmuştur.
Kalpler ancak Allah'ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi? "e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu)"   
Şimdi burada kalplerin mutmain olduğu bir nokta var. Burası Allah'ın yolundaki kişinin ruhu Allah'a doğru yola çıktıktan sonra fenâ makamı 1. katı, beka makamı 2. katı, züht makamı…
Makamlardan değil de katlardan bahsetmemiz lâzım.

Birinci kata yükselen kişi Nefs-i Emmare’dedir. Nefsinin kalbinde %7 nur birikimi vardır.

İkinci kata çıkan kişi Nefs-i Levvame’dedir. Kalbinde (başlangıçtaki %2’yi (rahmeti) saymıyoruz), 2 defa %7 nur vardır. Kişi nefsini levm eder.

Üçüncü kata ulaşan kişi Nefs-i Mülhime’dedir. Allah’tan ilham almaya başlar. Nefsinin kalbinde 3. defa %7 fazl birikimi gerçekleştirilmiştir. Ruh 3. kattadır.

Dördüncü kata ulaşan kişi Nefs-i Mutmainne’dedir. Allah'ın verdiklerini yeterli bulmaktadır. Nefsinin kalbinde %28 fazl (%28 fazlın yanında da %2 rahmet) vardır. Burası mutmainne noktasıdır.

İlk mutmain olma, kalbe îmân yazıldığı zamandır. Şu açıdan: Ondan evvel nefsin kalbinde îmân kelimesi yoktur. Kişi, nefsinin mührü açılıp da küfür kelimesi nefsinin kalbinden alındığı andan itibaren mü'min olmak şerefine ermiştir. Dalâletten kurtulmuştur. Olaylar tamamlanmıştır, bu noktadan itibaren kişi mü'mindir.

Ama ne zaman o kişi 14. basamağa ulaşırsa 12 tane ihsanla ve mürşidine tâbî olursa, Allah onun kalbine imanı yazar. O zaman o kişinin kalbi mutmain olur.

Îmân kelimesinin yazılmasıyla, kalbindeki îmânın arttığını söylüyor Allahû Tealâ bir âyet-i kerimesinde.

58/MUCÂDELE-22: Lâ tecidu kavmen yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîratehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minhu, ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anhu, ulâike hizbullâh(hizbullâhi), e lâ inne hizballâhi humul muflihûn(muflihûne).
Allah’a ve ahiret gününe (ölmeden önce Allah’a ulaşmaya) îmân eden bir kavmi, Allah’a ve O’nun Resûl’üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razı oldular. İşte onlar, Allah’ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah’ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?


Bir başka âyet-i kerimesinde de kalbi mutmain olan kişiden bahsediyor.

13/RA'D-28: Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu).
Onlar, âmenûdurlar ve kalpleri, Allah’ı zikretmekle mutmain olmuştur. Kalpler ancak; Allah’ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi?


Allah’a ulaşmayı diledikten sonra kalbine îmân yazılan ve kalbindeki îmânı artan kişi… Ve kalbinde îmânın artması sebebiyle mutmain olan kişi…

“Böyle olduğunu, bu âyet-i kerimeye göre zikir ile fazl nurlarının kalbe girebilmesi için kalbe îmân yazılması gerektiğini, böylece zikrin etkisiyle mutmain olmanın ancak bu seviyede mümkün olabileceğini söyleyebilir miyiz?”
 
Kalbe îmân yazıldığında kişinin kalbi mutmain oluyor; kalbin içinde artık îmân kelimesi var. Burada farklı bir mü'min olma kademesi var. Kişinin kalbindeki küfür kelimesi alındığı andan itibaren o kişi mü'min olmak şerefine erer.

Mü'min olmanın bütün standartlarına sahip olmuştur. Gözleri, kulakları, kalbi açılmıştır. Bunlar açılmışsa o kişi mutlaka mü'mindir. Ve zikir sebebiyle kalbin mutmain olması da bu noktada başlar ve zikrin etkisiyle mutmain olmanın ancak bu seviyede mümkün olabileceğini (başlayabileceğini) söyleyebiliriz.

Benzer konular